öyle bir ölsem, öyle bir ölsem ki çocuklar,
size hiç ölüm kalmasa…
Aziz Nesin, 20 Aralık 1915’te İstanbul Heybeliada’da doğdu.
Darüşşafaka Lisesi’nde okuduktan sonra, 1935’te Kuleli Askeri Lisesi’ni, 1937’de Ankara’da Harp Okulu’nu bitirip teğmen oldu. Son olarak 1939’da Askeri Fen Okulu’nu bitirdi. Bu dönemde bir yandan da Güzel Sanatlar Akademisi Süsleme Bölümü’ne devam etti. Bir röportajında ona bu eğitim hayatının “Fikri takip” dedikleri şeyi getirdiğini belirtmiştir.
Aziz Nesin kendisini ve mizah anlayışını şu şekilde tanımlamaktadır;
“…Mizah deyince halk yararına işlevi olan görevci mizahı anladığımı baştan söylemeliyim…Beni mizah yazarlığına iten etken, o günkü ortamın koşullarıydı. Kısaca şunu söyleyeyim; genellikle yoksunluk ve yoksulluk, yaşamından gelen bir kızgınlık, öfke, bir hınç alma biçimidir mizah…Her zorluk, her acı çeken ille de mizahçı olmaz elbet, ama bu ağır koşullar kişinin mizahçı yeteneğini geliştirir…Mizahçının yetişmesi için gerekli bireysel koşuldan da anlaşılacağı üzere, mizah, bir yıkıcılıktır. Mizahçı kırgınlıklarını, nefretini, kinini, öfkesini, hıncını, bilinçli bir biçimde gerçekten yıkılması gereken hedefe yöneltebilir ve mizah silahını halk yararına kullanabilirse, bir olumlu yıkıcı olur…Sınıfsal bilinci olan her yazar, ister istemez güdümlü olduğunu, kendi kendini güdümlediğini bilir.Sınıfsal bilince sahip bir yazarı, bir sanatçıyı güdümlü kılmak hiçbir politikacının hiçbir yönetmenin haddi değildir… Sanatın işlevi?…Bu konuda başkalarınınkine uymayan düşünceler içindeyim…Sanatçının kendini, kendi sınıfıyla özdeşleştirmesi koşuluyla, sanatın işlevi, sanatçının kendini dışlaması, varlaması, ortaya koyması demektir. Sınıfıyla özdeşleşmiş olduğundan, kendini anlatırken sınıfını anlatmış olur.”
Bu haber en son değiştirildi 20 Aralık 2016 11:39 11:39
3. havaalanı otel projesinde taşeron İME Elektrik bünyesinde çalışan işçiler İYİ-SEN öncülüğünde direnerek haklarını aldılar.
Uzun süredir atama bekleyen 37 yaşındaki resim öğretmeni Ömer Şahin, çalıştığı kurs tasarruf tedbirleri kapsamında…
Bu sayı kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin fotoğrafını çekerken aynı zamanda nedenlerini ortaya koyuyor…
Patronun sömürüsüne, düzenin gericiliğine, erkeğin şiddetine boyun eğmemekte bu düzenin karanlığını yok edecektir. Esas sorunun,…
Aslolan devletin bir kadın politikası oluşturması, hayatın her alanında ayrımcılığı kaldırarak kadın erkek eşitliğini sağlaması…
Şiddetin kaynağını sadece erkek egemen anlayışla açıklamak resmin bütününün gözden kaçırılmasıyla sonuçlanır. Karşı karşıya olduğumuz,…