Haluk Bilginer: Erkekler öldürmeyi kahramanlık zannediyor
Haluk Bilginer Cumhuriyet gazetesinden Ceren Çıplak'a verdiği röportajda erkeklerin iktidarından korkmadığını nefret ettiğini dile getirdi.
Haluk Bilginer Cumhuriyet gazetesinden Ceren Çıplak’a verdiği röportajda erkeklerin iktidarından korkmadığını nefret ettiğini dile getirdi.
Erkeğin kafasında kadınların ‘korkulacak bir şey‘ olduğunu söyleyen Bilginer, “Siz cadısınız, içinizden insan çıkarıyorsunuz, biz onun için kolay öldürüyoruz, üretmenin ne olduğunu bilmiyoruz çünkü. Biz insan öldürmeyi kahramanlık zannediyoruz” dedi.
‘Biz sizi niye yaktık, sizden korktuğumuz için’
Erkeğin iktidarından korkmadığını, nefret ettiğini söyleyen Bilginer, “Dünyanın bu gidişatından çok korkuyorum. Korkmamak aptallıktır, insan olan korkar. Erkeğin de rahmi olsaydı, doğurabilseydi bu dünya çok daha mutlu bir dünya olurdu, savaş falan olmazdı. Kadın doğurduğu için yaşamın değerini biliyor, erkek yaşamın değerini bilmiyor. Öldürmeyi kahramanlık sanıyor” diye konuştu.
“Tanrı diye bir şey varsa kadındır” diyen Bilginer, bu görüşünü de şu sözlerle açıkladı: “Allah baba değil, Allah anadır o. Allah, baba olamaz. Niye toprak ana diyoruz da Allah ana demiyoruz. Hep erkek cümleleri bunlar. Sizin rahminiz var, siz insan üretiyorsunuz, erkeğin aklı bunu anlayamaz. İçinden insan çıkaran bir insanı erkek kavrayamaz. 14’üncü yüzyılda kadınları niye yaktık, biz sizi niye yaktık, sizden korktuğumuz için.”
“Kapatalım ülkeyi anahtarı da okyanusun en derin yerine atalım”
İnsanların ‘tapınma’yı ve ‘erk‘i sevdiğini, korku duyulanın ‘saygı’yla tanımlandığını kaydeden Bilginer, “Babasından çok korkan çocuklar, babaları öldükten sonra ‘Ben babama çok saygı duyardım’ der, yalan. Ne saygısı, hem sevgi nerede? ‘Ben babamı çok severdim’ niye demiyorsun? Biz dövene tapınmaya bayılıyoruz ve saygı duymakla tanımlıyoruz bunu. Korkuyoruz demiyoruz. Biz aslında çok korkuyoruz toplum olarak” diye konuştu.
Buradan hareketle kendisine yöneltilen “O zaman Kyra’nın dediği gibi hepimiz tükenmiş bir halde miyiz?” sorusunu“Tabii ki. Kapatalım ülkeyi anahtarı da okyanusun en derin yerine atalım. 12 bin metre derine, en yüksek dağdan daha derin yerine atalım” diye yanıtlayan Bilginer, aslında herkesin‘hasta’ olduğunu, kendisinin de çözümü sanatta bulduğunu söyledi.
Bilginer, “İçimizde her şey var, katil de var. Aklımız ve vicdanımız yetiyor öldürmemek için. Öldürmemek için herhangi birini, bir ideolojiyi, bir yüce varlığı dinlemek zorunda değiliz, öldürmemek için insan olmak yetiyor” dedi.