Hayat TV, yayın hayatına Hayatın Sesi olarak devam edecek

2007 Aralık ayından bu yana yayın hayatına devam eden Hayat TV, yoluna Hayatın Sesi olarak devam edecek. Gerekçe ise RTÜK’ün “Hayat” isminin patentinin alındığı gerekçesiyle Hayat TV’yi isim değiştirmeye zorlaması.

Hayat TV, yayın hayatına Hayatın Sesi olarak devam edecek

2007 Aralık ayından bu yana yayın hayatına devam eden Hayat TV, yoluna Hayatın Sesi olarak devam edecek. Gerekçe ise RTÜK’ün “Hayat” isminin patentinin alındığı gerekçesiyle Hayat TV’yi isim değiştirmeye zorlaması.

Gazete Manifesto olarak Hayat TV’ye uygulanan bu yaptırımı sansür olarak gördüğümüzü ve şiddetle kınadığımızı da ifade ediyoruz.

Hayat TV, “Hayat” adının patentini bir şirket tarafından alındığı için sekiz yıldır kullandığı ismini değiştirmek zorunda kaldı. Kanal, adını “Hayatın Sesi” olarak değiştirdi.

Konuyla ilgili Hayat TV’den yapılan açıklamada, “Patent ve marka tescili denilen tekelci uygulama ile televizyonumuza yönelik özel bir tutum takınılmaktadır” denildi.

2007 Aralık ayından bu yana “Milyonerlerin değil milyonların televizyonu” sloganıyla yayın yapan Hayat TV’den konu hakkında yapılan açıklama şöyle: “Hayat Televizyonu, RTÜK’ten gelen “uyarı” yazısı doğrultusunda ismini değiştirmek zorunda kalmıştır. Bundan sonra yayın hayatımıza Hayatın Sesi ismiyle devam edeceğiz. 2007 Aralık ayında yayın hayatına başlayan televizyonumuz 8 yılı aşkın süredir Hayat Televizyonu ismini kullanıyordu. Ancak bir holding/sermaye grubu, televizyon yayıncılığı ile uzaktan yakından ilgisi olmamasına rağmen “Hayat” adını tekeline almak istemektedir. Patent ve marka tescili denilen tekelci uygulama ile televizyonumuza yönelik özel bir tutum takınılmaktadır. Başkaca şirketlerin “Hayat” ismini kullanmasına en ufak bir itiraz gelmezken televizyonumuz hedef alınmaktadır. Marka tescili vb. düşünsel alandaki fikri mülkiyetçi yaklaşıma ve kapitalist özel mülkiyete karşı olmaksa, bizim gibi bir işçi-emekçi televizyonunun varlık sebebidir.

Sermayenin medya dünyasındaki çok yönlü tekelci egemenliği, hükümetin basın ve ifade özgürlüğü üzerindeki baskı ve tehditleriyle birlikte ilerlemektedir. Medya ve televizyonların çok büyük bir kısmı havuz yöntemleri ya da zorla, hükümetin kontrolü altına alınmıştır. Muhalif gazeteciler ise tutuklanmakta, işten atılmakta; yayın organlarına kayyum atanmakta, ilan hakları ellerinden alinarak mali ve idari cezalarla baskı altına alınmaktadır.

Bu kapsamda; havuz medyasında televizyonumuz hakkında çıkan çarpıtılmış haberler, çeşitli cezalar ve son olarak ismimizi değiştirme yönündeki lisans iptaline kadar uzanabileceği ifade edilen “uyarı” yazısı ile Televizyonumuzun hedefe konulduğu açıktır. Bu çeşitli biçimlerde ifade edilmektedir.

Televizyonumuz bu baskılar karşısında işçiden, emekçiden, barış ve demokrasiden yana yayın çizgisinden taviz vermeyecektir.

Hayatı üreten işçi ve emekçilerdir.

“Hayatın Sesi” işçi ve emekçilerin sesidir, böyle kalmaya da devam edecektir.

Hayatın Sesi susturulamaz !

Hayatın Sesi Televizyonu.”