'Hazırlıksız' cevap veremiyorlar: Akar ve Fidan 15 Temmuz sorularını yazılı istiyor

Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın darbe sorularını 'yazılı' olarak cevaplama isteği tepkilere neden oluyor.

'Hazırlıksız' cevap veremiyorlar: Akar ve Fidan 15 Temmuz sorularını yazılı istiyor

15 Temmuz darbe girişimini araştırmak amacıyla Meclis’te kurulan Darbe Komisyonu, bugüne dek bir çok siyasiyi ve eski ordu komutanlarını dinledi. Ancak o günkü kararları ve darbeyi haber aldıkları saatler gibi haklarında bir çok işareti bulunan Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın komisyona gelmeyi reddetmesi tepkilere neden olmuştu.

Muhalefet partilerinin girişimi sonucu dinlenilmesi karar verilen Akar ve Fidan’ın bu kez de soruları yazılı mı sözlü mü alacağı tartışması başladı.

Konuyla ilgili açıklamada bulunan 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Üyesi ve CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray, soruların yazılı verilmesine “bu bal gibi örtbas operasyonudur” diyerek tepki gösterdi.

“Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Komisyonu Başkanvekili Selçuk Özdağ’ın oyları ile reddettikleri Dişli, Partigöç, darbeyi haber veren Binbaşı’yı, meclisi bombalayan pilotu değil, kendilerinin ‘ayarladıkları’ itirafçıları dinleyeceğimizi söylüyor” diyen Çıray, “Hem herkes dinlenmeli diyor hem de MİT Müsteşarı ve Genelkurmay Başkanı’nına soruları yazılı vermemizi istiyor. Bu bal gibi örtbas operasyonudur. FETÖ’nün AKP içindeki uzantılarının ortaya çıkmasından korkuyorlar” ifadelerini kullandı.

Gülen için referans mektubu gönderdiler

Özdağ’ın ‘yeri yerinden oynatacak, dediği olayın titreşim bile yaratmadığını ama aynı menzile giderken AKP-Gülen ilişkilerinin bizi 15 Temmuz depremine getirdiğini’ söyleyen Çıray şöyle devam etti:

“Ben Özdağ’a asıl sarsıntı yaratacak olay anlatabilirim. Sayın Erdoğan 2004 yılında Başbakan olarak Amerika’ya gittiğinde yanında zamanın Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de vardı. O sırada Sayın Gül dönemin ABD Büyükelçisi Faruk Loğoğlu eliyle Amerikalılara bir mektup gönderdi. Mektupta Fethullah Gülen’in eğitimci olduğu söylenerek övülüyordu. Neden yazılmıştı bu mektup? Gülen’in Amerika’da ikâmet edebilmesi için Yeşil Kart verilmesine referans olmak için. Peki 20 Aralık 2013’de Fehmi Koru’yu barış için bir terör örgütünün başı olduğunu söyledikleri Gülen göndermelerine ne demeli?”

AKP’li Komisyon Başkanvekili Özdağ’ın, Dışişleri Bakanı Gül’ün “Cemaat” okullarının korunup kollanması için yayınladığı genelge hakkında ne düşündüğünü de kamuoyuna açıklamasını beklediğini ifade eden Çıray, “Bütün bu çabaların nedeni işbirliklerini ve suçlarını örtme çabasıdır. Güya sıra suçu paylaştırmaya çalışıyorlar ama mızrak çuvala sığmıyor.” diye konuştu.

“AKP Bylock testinden çaktı”

MİT’in çalışmalarıyla, örgütün iç haberleşme yazılımı olduğu belirtilen ByLock’u kullananların ortaya çıktığını, ancak içlerinde hiç bir siyasinin bulunmadığına dikkat çeken Çıray, sözlerini şöyle bitirdi:

“Daha Komisyon çalışmaları başladığında söylemiştim. AKP’nin samimiyet testleri var, demiştim. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı ve MİT Müsteşarı Komisyona konuşmazlarsa bu Komisyon görevini tamamlamış sayılmaz, demiştim. Bakın MİT başarılı bir çalışma yapmış Bylock ve Eagle şifrelerini kırarak söz konusu örgütün üyelerini ortaya çıkarmıştır. Binlerce insan bu listelere dayanarak tasfiye edilmiştir. Peki bu kadar insan arasında nasıl olur da hiç siyasi yoktur? Bu inandırıcı olamaz. AKP Bylock testinden çakmıştır.”