Reklam
Kategoriler: İç Açı

HDP’ye operasyon: Çok sayıda milletvekili tutuklandı!

Reklam

HDP Eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ dahil 12 HDP’li milletvekili gözaltına alındı. Gözaltına alınan isimlerden HDP Grup Başkanvekili İdris Balukenin’in çıkarıldığı mahkemede tutuklandığı öğrenildi.

http://gazetemanifesto.com/2016/11/04/hdpli-milletvekilleri-leyla-birlik-ve-nursel-aydogan-tutuklandi/

Diyarbakır, Hakkari, Van, Şırnak ve Bingöl cumhuriyet başsavcılıklarınca yürütülen soruşturmalar kapsamında HDP’li milletvekillerine yönelik operasyon düzenlendi.

HDP EşBaşkanı Figen Yüksekdağ, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma çerçevesinde, daha önce çağrılmasına rağmen ifadeye gitmediği gerekçesiyle Ankara’daki evinde gözaltına alındı. Yüksekdağ, Terörle Mücadele Şubesi Müdürlüğü’ne götürüldü.

HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş da Diyarbakır’daki evinde gözaltına alındı. İki eşbaşkan, 6-8 Ekim olaylarında halka, “Sokağa çıkın” çağrısı yapmakla suçlanıyor.

Gözaltına alınan HDP’li diğer milletvekillerinin isimleri şunlar:

Ankara milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Şırnak milletvekilleri Leyla Birlik ve Ferhat Encü, Diyarbakır milletvekilleri Ziya Pir, İmam Taşçıer, Nursel Aydoğan ve İdris Baluken, Mardin milletvekili Gülser Yıldırım, Hakkari milletvekilleri Abdullah Zeydan ve Selma Irmak.

Demirtaş ve Yüksekdağ adliyeye sevkedildi

Gözaltına alınan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Diyarbakır Adliyesi’nde savcıya ifade verdiği ve savcının kararının beklenildiği öğrenildi. Figen Yüksekdağ’ın ise Ankara’dan Diyarbakır’a getirildiği kaydedildi.

İki vekil serbest

Gözaltına alınan vekillerden Ziya Pir ve İmam Taşçıer adli kontrol şartıyla  serbest bırakıldı

İçişleri Bakanlığı’ndan açıklama

İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Diyarbakır, Şırnak, Hakkari, Van ve Bingöl Cumhuriyet Savcılıkları’nın ilgili kolluk birimlerine verdiği talimatlar doğrultusunda 11 milletvekilinin adli mercilere götürülmek üzere yakalama işleminin gerçekleştirildiği bildirildi.

Hakkında yakalama kararı bulunan HDP milletvekilleri Faysal Sarıyıldız, Tuğba Hezer Öztürk’ün yurtdışında olduğunun tespit edildiği, gözaltı kararları olan İmam Taşçıer ve Nihat Akdoğan ile ilgili sürecin devam ettiği bildirildi.

HDP’li vekillerden ortak savunma metni

Savcılıkta ifadeleri alınan Demirtaş ve HDP milletvekilleri daha önceden HDP’nin hazırlamış olduğu ortak siyasi savunma metnini savcılığa sundu. Milletvekilleri savunmalarında ifade vermeyeceklerini ve kendilerini ancak halkın yargılayabileceğini belirtti.

HDP’li vekillerin savunma metni şöyle:

“Partim Halkların Demokratik Partisi (HDP), 7 Haziran 2015 Genel Seçimlerinde 6 milyondan fazla oy alarak ve yüzde 10’luk seçim barajını aşarak 80 milletvekili ile parlamentoya girdi. Demokratik siyaset yoluyla ve sandık iradesiyle AKP’nin tek başına iktidar olmasını ve tek başına anayasa yapmasını engelledi. Ülkede ‘tek adam’ rejimi inşa etmek isteyen ve bunun için her türlü hukuksuzluğu yapmaktan çekinmeyen Recep Tayyip Erdoğan, seçim sonuçlarına saygı duymamış ve koalisyon hükümetleri kurulmasına engel olarak ülkeyi erken seçime götürmüştür. Bu esnada 3 yıla yakın bir süre devam eden çözüm sürecini de kendi işine gelmediği ve oylarını artırmaya yaramadığı için sonlandırmış ve bütün ülkeyi adeta ateşe atarcasına bir çatışma ortamına sürüklemiştir.

Yaşanan çatışma ortamında yurttaşlarımız haklı olarak güvenlik kaygısı ve telaşı içerisine girmişler, bu korku ve şok ortamında yapılan ve eşit/adil olmaktan uzak seçimlerde AKP yeniden tek başına iktidar olmuştur.

Recep Tayyip Erdoğan, 7 Haziran seçim sonuçlarını gördükten sonra büyük bir panik ve telaşla parlamentoyu ve hükümeti yok sayarak, yargıyı önemli ölçüde denetim altına alarak, medyayı tümüyle kendisine bağlayarak ülkede bir darbe gerçekleştirmiştir. Anayasa’yı tanımadığını, fiili olarak rejimi değiştirdiğini hatta Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını bile tanımadığını açıkça ifade edecek kadar fütursuzlaşmış ve devlete el koyduğunu açıkça ilan etmiştir.

Hakkında Başbakanlığı döneminde işlendiği iddia edilen rüşvet, hırsızlık, kara para aklama, İran’a uygulanan uluslararası ambargonun kırılmasına yönelik altın ticaretine bağlı gelişen yasadışı faaliyetler; Suriye’de terörist gruplara yasadışı silah gönderilmesi dâhil birçok ciddi suçlama vardır. Bu soruşturmaları da yargı üzerinde kurduğu baskı ve kontrol sayesinde şimdilik örtbas etmeyi başarmıştır.

Şimdilik örtbas ettiği bu soruşturmalardan kalıcı olarak kurtulmanın biricik yolunun bütün yetkileri kendisinde toplamak olduğunun farkındadır. Bu uğurda yapamayacağı hiçbir çılgınlığın olmadığı da artık aşikârdır. Ülkeyi kan gölüne çevirip her gün ülkenin dört bir köşesine gönderdiği cenazelerle milliyetçi ve şoven duyguları, ırkçı nefret söylemini kabartmayı başarmış, ‘ülke bölünme tehdidi altındadır’ yalanıyla etrafına biriktirdiği halk yığınları ile kendi kişisel emellerine hizmet edecek şekilde adım adım hedefine doğru ilerlemektedir.

Bu amacına, yani başkanlık adı altında dikta rejimine ulaşabilmesi için önündeki tek engel Halkların Demokratik Partisi’dir. Partimizin 1 Kasım seçimlerinde de barajı aşarak 59 milletvekili ile parlamentoya girmesi, Erdoğan’ın tek başına anayasayı değiştirme çoğunluğuna ulaşmasını bir kez daha engellemiştir. Bu nedenle; olası bir erken veya ara seçim ile birlikte kendisine sadık milletvekillerinden oluşan 367 çoğunluğunu sağlamış bir AKP grubunun oluşması için çabalamaktadır.

Partimiz HDP, Türkiye’nin çok kültürlü, çok dilli, çok inançlı toplumsal yapısına uygun bir politikayı benimseyerek bünyesinde bütün farklı kimlik ve inançların temsilcilerini barındırmaktadır. Bizler demokrasiye ve birlikte yaşama inanan Türkler, Kürtler, Araplar, Ermeniler, Türkmenler, Süryaniler, Ezidiler, Mıhellemiler ve daha birçok etnik grup olarak bir arada eşit ve adil bir yaşamın mümkün olabileceğine inanıyor ve bunun ancak çoğulcu bir demokrasi, güçlü yerel demokrasi ve özerklikler ile sağlanabileceği düşüncesindeyiz.

Partimiz HDP, kadınların özgürlük ve kurtuluş mücadelesini sahiplenmektedir. Kadınların siyasete eşit katılımını güvence altına alarak, Türkiye’nin şimdiye kadar parlamenter siyasetteki en yüksek kadın temsil oranına kavuşmasını sağlayan partimizdeki kadın vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması Türkiye’deki kadınlara yönelik bir tehdit, kadınların mücadelesine de bir darbedir.

Her türlü şiddete tümüyle karşıyız ve bütün sorunların çözümünde diyalog ve müzakerenin gücüne inanmaktayız. Bu yönüyle HDP, tek adam, tek dil, tek mezhep faşizmini egemen kılmaya çalışan Erdoğan için aynı zamanda ideolojik açıdan da “tehdit” olarak algılanmaktadır.

Bu gerekçelerle partimiz HDP, siyasi hayatına başladığı günden beri Erdoğan’ın hedefi haline gelmiştir. Partimizle her türlü hile ve adaletsizliğe, saldırı ve bombalamalara rağmen seçimlerde baş edemeyince şimdi de dokunulmazlıklarımızın Anayasa’ya ve Meclis İç Tüzüğü’ne aykırı bir şekilde kaldırılmasını sağlayıp bağımsızlığı ve tarafsızlığı açıkça tartışmalı hale gelmiş olan bir kişi olarak yargı önünde bizleri sözde yargılamaya tabi tutmak istemektedir.

Bizler seçilmiş halk temsilcileriyiz. Şahsımızı değil bizi seçen seçmen kitlelerini temsil ederiz. Şu anda da yasamanın, Meclis’in dokunulmazlığa sahip bir üyesi, milletvekili sıfatıyla karşınızdayım. Benim temsil ettiğim bu kimliğe ve halkımın iradesine saygısızlık yapılmasına izin vermem mümkün değildir.
Ben, adil ve tarafsız bir yargı huzurunda hesap vermekten asla çekinmiyorum. Veremeyeceğim hiçbir hesabım da yoktur. Ülkemizde yargının saygınlığı ayaklar altındayken, böylesi bir siyasi yargılamanın öznesi olmayı da asla kabul etmeyeceğim. Şahsınıza ve kişiliğinize yönelik hiçbir tereddüttüm ve saygısızlığım yoktur. Ancak şaibelerle dolu bir siyasi geçmişe sahip olan Erdoğan emretti diye başlatılan bu yargı tiyatrosunda figüran olmayı kabul etmiyorum.

Soracağınız hiçbir soruya cevap vermeyeceğim, yapacağınız hiç bir yargılama faaliyetinin adil olacağına inancım yoktur. Benim buraya getirilmem bile hukuk dışıdır. Siyasetçilerin siyaset arenasındaki muhatapları siyasetçilerdir, yargı mensupları değildir. Bu anlamda sizler evrensel ve demokratik hukuk ilkelerine ve Türkiye’nin imzalamış olduğu, aynı zamanda bir anayasa hükmü de olan uluslararası anlaşmalara bağlı olması gereken yargı mensupları olarak siyasi oyunların ve tezgâhların parçası olmayı reddetmelisiniz.

Bizler ülkemizde çoğulcu demokratik bir rejim inşa edilip, barış ve huzur sağlanıncaya kadar siyasi mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz. Toplumsal kutuplaşma ve kamplaşmaya karşı eşit ve birlikte yaşamı, şiddete karşı demokratik siyasi mücadeleyi, tekçiliğe karşı çoğulculuğu, faşizme karşı demokrasiyi, mezhepçi/ırkçı politikalara karşı inanç ve vicdan özgürlüğünü, ayrımcılığa ve nefret söylemine karşı eşitliği ve elbette Kürt halkının halk olmaktan kaynaklı bütün haklarını, Alevi toplumunun eşit yurttaşlık talebini, dini azınlıkların inanç özgürlüklerini, kadınların toplumsal/sosyal/siyasal/ekonomik yaşama eşit katılımını, kapitalist tahribata karşı çevre ve ekolojinin korunmasını, sermayenin kar hırsına karşı emeğin, çalışanların haklarını savunmaya, korumaya devam edeceğiz. Parlamentoda da olsak, cezaevinde de olsak bu düşüncelerimizi savunmaktan ve bunlar uğruna mücadele etmekten bizi alıkoyamayacaksınız.

Başkanlık adı altında ülkemize ve halkımıza dayatılan bu faşist düzenden kurtulacağımızdan şüphemiz yoktur. Er ya da geç demokrasi mücadelemiz kazanacaktır. Erdoğan şahsında, köhnemiş bu rejim değişecektir.

Sizden hiçbir talebim ve beklentim yoktur. Siyasi faaliyetlerim nedeniyle ancak beni seçen halkım sorgulayabilir.”

Bu haber en son değiştirildi 7 Kasım 2016 02:13 02:13

Reklam

Önceki Haberler

Ayhan Bora Kaplan soruşturması: Kılıçdaroğlu’nun eski danışmanı tutuklandı

Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında tutuklananlar arasında eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun eski danışmanı Ramazan…

20 Mayıs 2024 20:11

Netanyahu hakkında tutuklama kararı

Uluslararası Ceza Mahkemesı̇, İsraı̇l Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İsraı̇l Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında hakkında…

20 Mayıs 2024 20:01

Zaharova’dan Kiev’e gözdağı: Hiçbir Zelenskiy formülü kurtuluş yolu olmayacak

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Kiev'in Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in uluslararası kamuoyuna sunduğu sözde…

20 Mayıs 2024 19:44

İngiltere’den Julian Assange kararı

İngiltere'de Yüksek Mahkeme, WikiLeaks'in kurucusu Julian Assange'ın, ABD'ye iade davasına karşı temyiz başvurusu yapabileceğine hükmetti.

20 Mayıs 2024 19:36

YRP’li belediye ‘örf ve adetlere uygun kullanılmıyor’ diyerek kamelyaları kaldırdı

31 Mart yerel seçimlerinde AKP’den Yeniden Refah Partisi’ne geçen Palu Belediyesi’nin yeni başkanı Muhammet Septioğlu,…

20 Mayıs 2024 19:28

Ayhan Bora Kaplan davası: Sanık avukatları gazetecileri hedef aldı

Ayhan Bora Kaplan suç örgütüne ilişkin 20'si tutuklu 61 kişi hakkında Ankara 32. Ağır Ceza…

20 Mayıs 2024 16:06
Reklam