Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, yeni anayasa ve başkanlık sistemi konusunda iki ayrı referandum yapılabileceğini söyledi.
Yabancı basın kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya gelen Kalın, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın mevcut parlamento tarafından bir yeni anayasa yazılmasını arzu ettiğini vurguladı. Kalın, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın teklif ettiği gibi iki ayrı yol izlenebilir; başkanlık sistemini de içeren yeni anayasa konusunda bir referandum yapılabilir, ya da başkanlık sistemi ayrı olarak millete referandumla taşınabilir.” dedi. Kalın, erken seçim konusunda ise “Kesin bir dille ifade edebilirim ki yeni bir anayasa için erken seçim yapılmayacak.” ifadesini kullandı. İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda düzenlediği basın toplantısında da Can Dündar ve Erdem Gül’ün tahliyesini değerlendirdi. Kalın, tahliyelerin bir beraat olmadığını tutuksuz yargılanma ile ilgili olduğunu anlattı. Davanın süreceğini kendilerinin de yakından takip edeceklerini kaydetti.
İbrahim Kalın’ın bu sözleri önceki gece katıldığı televizyon programında “başkanlıktan vazgeçelim, güçlü başbakanlık formülüne yönelelim” diyen AKP’li Şamil Tayyar’ın sözlerini hatırlattı.
Şamil Tayyar, önceki gece Beyaz TV’de yaptığı açıklamada, toplumda bu yılın sonbaharında başkanlık sistemiyle ilgili bir referandum beklentisinin olduğunu ancak bunun nasıl olacağını çözemediğini anlattı.
Tayyar, şunları kaydetti: “Referanduma gidebilmek için bir anayasa değişikliği konusunda, Parlamento’da en az 330 milletvekiline ihtiyacımız var. Bizim 330 milletvekilimiz yok, 317… Hani böyle bir durumda, üç beş de fire olabileceğini var sayarak, geçmişte bunları yaşadık. Böyle bir durumda dışarıdan takviye gerekiyor. Açıkçası böyle bir durumda; CHP’den, MHP’den ve HDP’den 330’u bize bulduracak bir takviyenin olacağına da inanmıyorum. Eğer biz böyle bir takviyeyi bulamıyor, anayasa değişikliği konusunda da bir ikinci partiyle uzlaşma imkanımız kalmamışsa bizim bu başkanlık sisteminden en kısa sürede vazgeçmemiz, güçlü başbakanlık modeline yönelmemiz gerekiyor. Çünkü sistemi artık zorluyor. Bir taraftan seçilmiş bir cumhurbaşkanı, diğer taraftan seçilmiş bir başbakan ve meşruiyetini doğrudan halktan alan iki güçlü karakter, başbakan ve cumhurbaşkanı var. Bu sürdürülebilir bir durum değil. Bir siyasi krize neden olabilir böyle bir şey, başka sıkıntılara yol açabilir.”
Bu haber en son değiştirildi 27 Şubat 2016 17:54 17:54
Türk bayraklı 4 bin ton LPG/LNG taşıyan tanker Ukrayna'nın İzmail Limanı'nda Rusya'nın insansız hava araçlarının…
Yandaş Sabah yazarı Hilal Kaplan adının geçtiği 1600'den fazla içeriğe engel kararı aldırdı. Kaplan'ın başvurusunu…
TFF 2. Lig’de atak bile olmayan tartışmalı maçla patlayan bahis skandalında yeni detaylar ortaya çıktı.…
Latin Amerika’da askeri varlığını artıran ABD’nin bölgedeki müttefiklerinden Ekvador’da halk, yabancı askeri üslerin yeniden açılmasına…
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Yeni Şafak'a yazdığı yazıda yaptıkları çalışmalarla çocukları nasıl işçileştirdiklerini övünerek…
CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan, TRT Genel Müdürlüğü önünde yaptığı açıklamada TRT’nin yayın politikalarına tepki…