İKP'den Eoghan O'Neill İrlanda'daki Apple krizini ve kapitalist sömürüyü Manifesto'ya anlattı

İrlanda Komünist Partisi'nden Eoghan O'Neill son Apple krizini, çokuluslu şirketlerin İrlanda'da nasıl kâr mekanizmaları kurduğunu, İrlandalı emekçilerin yaşam koşullarını ve İKP'nin mücadelesini anlattı.

İKP'den Eoghan O'Neill İrlanda'daki Apple krizini ve kapitalist sömürüyü Manifesto'ya anlattı

İrlanda’da yaşanan Apple krizine ve İrlanda’daki ekonomik, siyasi duruma ilişkin Gazete Manifesto olarak İrlanda Komünist Partisi (İKP) ile bir röportaj gerçekleştirdik. Sorularımızı yanıtlayan İKP üyesi Eoghan O’Neill, İrlanda’da yaşanan son durumu ve genel ekonomik sıkıntıları işçi sınıfının gözünden Gazete Manifesto’ya anlattı.

Hatırlanacağı üzere Avrupa Birliği Apple’ın İrlanda’da vergi borcu olduğundan dolayı ceza kesmiş, İrlanda hükümeti ise böyle bir şey olmadığını ve kararı temyize götüreceklerini söyleyerek Apple şirketini savunmuştu. Durumdan istifade etmeye çalışan Türkiye Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, AB’nin kararının ardından Apple’a büyük vergi teşvikleri sağlayabileceklerini söyleyerek Türkiye’ye davet etmişti.

RÖPORTAJ: CAN AYKAŞ

C.A: Apple, Facebook ve Google gibi şirketlerin faaliyetleri İrlanda işçi sınıfını nasıl etkiliyor?

E.O: Apple, Dell ve çeşitli çokuluslu ilaç şirketlerinin İrlanda ekonomisi ve İrlanda halkına olumsuz etkileri bir kaç maddede sıralanabilir.

Çokuluslu şirketlerin ülke içine nüfuzu, Apple’ın elde ettiği gibi, her seferinde daha sömürücü anlaşmalar yapmalarını sağlayan bir bağımlılık haline sebep oldu. Çokuluslu şirketlere bu derecede bir bağımlılık ise bu şirketlerin İrlanda hükümetine kendi koşullarını dikte etmelerini sağlayacak bir konuma gelmelerini sağladı.A 3D printed Apple logo is seen in front of a displayed European Union flag in this illustration

İrlanda %12,5 ile AB içinde en düşük kurum vergisinin oranına sahip olan ülke. Gerçekte ise çokuluslu şirketler yalnızca %2.2 ile %6.9 oranında vergi ödüyorlar. Apple geçtiğimiz yıl 0,05% ve ondan önceki yıl ise %1 oranında vergi ödedi.

İrlanda hükümeti ise kendilerinin çokuluslu şirketler tarafından kuşatılmasından memnun. İş imkanı yaratmak, ülkenin Gayri Safi Yurt İçi Hasılası’nı (GSYİH) artırmak gibi kısa vadeli çözümleri benimseyen hükümet bu sayede İrlanda’nın olduğundan daha zengin görünmesini sağlıyor. Ancak bu durum yerli sanayinin önemsizleştirilmesi anlamına geliyor.

Bugün İrlandalı küçük sanayi kuruluşları çokuluslu şirketlerin uyduları haline gelmiş durumda. Çokuluslun şirketlerin değişken yapıları ise İrlanda ekonomisinde tehlikeli bir duruma neden olmaktadır. Çokuluslu şirketlerin etkileri tam anlamıyla abartılmış durumdadır. Birçoğu İrlanda’yı kârlarını ülkelerine götürebilmeleri amacıyla bir araç olarak kullanırken, ülkeye neredeyse hiçbir zenginlik katmamaktadır. Örneğin Dell, 1900 işçiyi işten çıkartarak İrlanda’da bulunan fabrikasını kapattı. Ancak İrlanda’da bulundurduğu bir ofis sayesinde vergi avantajlarından yararlanarak kârlarını ülkesine götürebiliyor.

p0-DDWpD_400x4005 çokuluslu şirketten 3’ü sendikaları reddediyor. Bu şirketlerin İrlanda’nın üretim ve hizmet sektörünün büyük kısmını elinde bulundurduğunu düşünürsek, sendikal hareketin durumunun vehameti dana net bir şekilde anlaşılabilir.

İzin verirseniz bağımlılık ve GSYİH üzerinden olayı biraz daha açmak isterim.

 

Borçlu bir ülkenin egemen bir ülke olması çok zor

İrlanda dünyanın en zengin 10 ülkesi içinde sayılabilir, ama İrlandalıların büyük çoğunluğu zengin değildir. Merkezi İstatistik Kurumu 2015’te ülkenin en zengin %10’luk kesiminin ülkedeki zenginliğin %54’ünün, %5’lik kesimin %38’inin, %1’inin ise %15’inin sahibi olduğunu açıkladı. En yoksul %20’lik kesimin ise sahip olduğundan fazla borcu olduğu açıklandı. İrlanda Merkez Bankası verilerine göre, İrlanda’nın borcu harcanabilir gelirinin %170’i durumda. Borçlu bir ülkeyseniz egemen olmanız zor.

Hastane bekleme sırası, suç derecesinde evsizlik, Dickens romanlarına benzer seviyelerde yoksulluk ile egemenlik iddiasında bulunmak gerçekçi değil, aksine egemen bir ülke olamamanın göstergeleridir. Bunlar halkın ekonomi üzerinde söz hakkı olmamasının sonuçlarıdır.

Dublin: Dünya üzerinde evsizlerin en çok olduğu 25 şehirden biridir.

Dublin: Dünya üzerinde evsizlerin en çok olduğu 25 şehirden biridir.

İrlanda Anayasası’na göre, egemenlik halka aittir. Ancak uygulamada bu sözün gerçeği yansıtmadığını görüyoruz. Egemen bir devlet gibi görünen İrlanda’da seçilmiş meclis, seçilmiş başkan, seçilmiş bakanlıklar gibi kurumlar halkın çıkarlarını değil, efendileri olan çokuluslu şirketlerin ve AB’nin çıkarlarını savunuyor.

970.000 dolar kâr eden şirketler sadece 25.000 dolar vergi ödüyorlar

Örneğin, 2015’te ABD Ekonomik Analiz Bürosu’na göre İrlanda’da bulunan çokuluslu şirketler çalışan başına 970.000 dolar kâr elde ederken bunun sadece 25.000 dolarını vergi olarak ödüyorlar.

Çokuluslu şirketler üretime %9,4 katkıda bulunurken, toplam kârın %83,4’ünün sahibi

İrlanda’nın kurum vergisi OECD ülkeleri içinde de en düşüklerden birisi. Hatta ABD ve İngiltere’den bile düşük! Apple ve Google gibi şirketler ne kadar vergi ödemek istiyorlarsa o kadar ödüyorlar. Bunu %12.5 olarak ödemeleri gereken vergileri %1-2 seviyelerinde ödemelerinden anlayabiliriz. Apple her 1.000.000 Euro için sadece 50 Euro vergi ödüyor.

cok_uluslu_sirketlere_irlanda_darbesi_h32762Çokuluslu şirketler İrlanda’nın üretimine %9,4 katkıda bulunurken, toplam kârın %83,4’ünün sahibi oluyorlar. Benzer şekilde, hizemt sektörüne %1,9 katkıda bulunurken toplam kârın %42,9’unun sahibi oluyorlar. İrlanda hükümetinin verilerine göre 2011 yılında üretim sektörünün %53’ü yerliyken %47’si çokuluslu şirketlere ait. Bu durumda üretimin %47’sini yapan çokuluslu şirketler karın %83’üne sahip oluyor. Yerli %53’e kalan ise sadece %17. Kısaca, İrlanda ekonomisi üretim gücünün yarısı ve katma değerinin %83’ü çokuluslu şirketlere bağımlı durumda.

İrlanda’ya doğrudan yabancı yatırımın arttığı bir gerçek. Çokuluslu şirketler üretimlerini başka ülkelere kaydırmaya devam ederken İrlanda’yı para aktarımı için bir tiyatro sahnesi olarak kullanıyorlar. Bu üretim aktarımı sebebiyle oluşan üretim boşluğuna İrlanda hükümeti müdahale edemiyor. Yerli üretimi artırmak yerine, hizmet sektörünün özelleştirmeye çalışılması ise yerli üretimi artırmayıp yine çokuluslu şirketlerin yararlanacağı bir imkan olmuş oluyor. Ülke içi üretimi özellikle de ülke zenginliğini artıracak kollarda dışa bağımlı olmasından ötürü İrlanda hükümeti şirketlerle eşit koşullarda pazarlık yapamaz hale gelmiş durumda. Bu da ücretlerin düşmesine ve üretimi artmasına sebep oluyor. İrlanda’da emek ücreti bir çok AB ülkesinden düşük durumda. Ancak öbür yandan AB içinde Norveç ve Lüksembug’dan sonra en çok üretim yapanlar İrlandalı işçiler.

Şunu açıkça söylemeliyiz: İrlanda hükümetinin önceliği halkının çıkarlarını düşünmek olmalıdır, çokuluslu şirketlerin İrlanda halkının emeğini sömürerek elde ettiği kârlarını nasıl arttıracağını değil.

GSYİH’nin artmasının İrlanda halkına en ufak bir getirisi yok

Son birkaç yıldır İrlanda’nın GSYİH’si Avrupa’nın bir çok ülkesini geride bırakarak %7’den yukarıya doğru ilerliyor. İrlanda hükümeti elbette bu rakamların önünde poz veriyor ve bu rakamların üretim ve ihracattan kaynaklandığını söylüyor. Ancak ihracatın %90’ı çokuluslu şirketler tarafından İrlanda’ya herhangi bir getirisi olmadan yapılıyor. Başka bir deyişle, İrlanda’nın ihracatı yüksek görünebilir ve GSYİH’si diğer Avrupa ülkelerinden iyi olabilir ama bunun İrlanda halkına en ufak bir getirisi yok.

İrlanda’nın bu seneki GSYİH’si bir sene içerisinde %7’den %26’ya devasa bir sıçrama yaptı. Bu, İrlanda hükümeti için kanıtlanmış bir utançtır. Küçük İrlanda nasıl bu kadar büyük bir sıçrama yapmış olabilir? Çokuluslu şirketler yine devreye giriyor. İrlanda’da üretilen kârın kendi ülkesine dönüşü artı İrlanda aracılığıyla başka ülkelerde üretilen kâr hareketi ve Sözleşmeli Üretim veya Piyasa Koşullarına Uygun Üretim gibi araçların istihdamı İrlanda’nın GSYİH’sini kabul edilemez bir şekilde şişirdi. Ancak ne İrlanda, ne de İrlanda halkı bu durumdan faydalanamıyor. Hatta ve hatta aslında bakılırsa bizler bu durum yüzünden cezalandırılıyoruz. İrlanda’nın GSYİH’si arttığı için Avrupa Birliği, İrlanda’nın Avrupa Birliği’ne yaptığı katkı oranında bir artışa gitti. Hem Avrupa Birliği hem İrlanda hükümeti bu rakamların gerçek olmadığını bildiği halde bunu yaptılar.

İrlanda’nın GSYİH’si çokuluslu şirketlerin aktiviteleri yüzünden şişirilmiş durumda. Buna bir örnek vermek gerekirse, Sözleşmeli Üretim veya Piyasa Koşullarına Uygun Üretim, çokuluslu bir şirketin, İrlanda dışında üçüncü taraf bir şirket ile mal üretmesi ve bu üretimden gelen kârın filtrelenerek İrlanda’da tutulmuş bir ofis veya şirket aracılığıyla çokuluslu şirkete dönmesi demek oluyor. Aslında İrlanda’da herhangi bir üretim yapılmıyor fakat üretimden elde edilen kâr İrlanda’daki ofise dönerken filtreleniyor ve çokuluslu şirkete geçiyor. Bu durum ise İrlanda’nın GSYİH’sine yansıtılıyor.

Çokuluslu şirketlerin üçkağıtları ve İrlanda hükümetinin buna desteği: Sözleşmeli Üretim

Daha önce Sözleşmeli Üretim için DELL örneğini vermiştim. DELL bu üçkağıtçılığı yapan tek çokuluslu şirket değil. Çoğu büyük ilaç firması aynısını yapıyor, herhangi bir şey üretmiyorlar ancak kâr oranları değer olarak ele alınıyor ve GSYİH’imize ekleniyor. Bunların hepsi, siyasi elitlerimizin katkılarıyla gerçekleşiyor.

Sözleşmeli Üretim, üçüncü taraf bir ülkede işlenmiş bir vergi kaçırma suçundan başka bir şey değildir. Çokuluslu şirketlerin işini kolaylaştırdığı için İrlanda’da bu suça ortak oluyor. Örnek verecek olursak, Google’ın Dublin’de 2,000’den az çalışanı bulunuyor ancak Google’ın bütün gelirlerinin yarısı İrlanda’da kayıtlı.

Elbette sözleşmeli üretim bunun tek yolu değil. İrlanda Finansal Hizmetler Merkezi (İFHM), İrlanda’nın GSYİH’sini %7’nin üzerine çıkardığı için bu durumla böbürleniyor. Aynı zamanda Güney ülkelerinin ekonomilerini vergi kaçakçılığıyla soyuyorlar. İFHM aracılığıyla milyarlar aklanıyor ve bunlar değer sayılarak İrlanda’nın GSYİH’sine ekleniyor.

İrlanda Finansal Hizmetler Merkezi

İrlanda Finansal Hizmetler Merkezi

2012 yılında Google gelirlerinde %25 oranında bir artış olduğunu ve 15.5 milyar Euro’ya (Google’ın gelirlerinin %41’i) yükseldiğini belirtirken, Dublin’de bulunan iş gücünü de 100’den 2,200’e çıkardı.

Yine 2012 yılının Haziran ayı sonunda %24 bir gelir artışıyla toplam gelirini 13.7 milyar Euro’ya çıkardığını belirten Microsoft, maaş bordrolarında herhangi bir değişikliğe dahi gitmedi. Ya İrlandalı işçiler çok fazla üretken ya da bu figürler İrlanda’da üretilmedi ve üçüncü taraf bir ülkede üretilip, İrlanda’da bulunan ofis aracılığıyla gelir şişirildi. Aynı zamanda 2012 yılında İrlanda İstatistik Ofisi hizmet ihracatı oranında kayda değer bir artış olduğunu bildirdi.

“Toplam hizmet ihracatı 2011 yılında 8.8 milyar Euro’dan 81.5 milyar Euro’ya, 2012 yılında ise 90.3 milyar Euro’ya çıktı. 2012 yılında hizmet ithalatındaki 3.9 milyar Euro artış (2011 yılında 83.2 milyar Euro, 2012 yılında 87.1 milyar Euro) hizmet ihracatındaki artış kadar belirgin değil. Sonuç olarak, hizmet dengesi, 2011 yılında 1.7 milyar Euro açıktayken, 2012 yılında 3.2 milyar Euro üretim fazlasına kaymış durumda. Bu durum, kayıtlar tutulmaya başlandığından beri kaydedilmiş en yüksek hizmet dengesi.

35.7 milyar Euro ile bilgisayar hizmetleri en çok ihraç edilen kategori ve 2012 yılındaki toplam hizmet ihracatının %40’ını oluşturuyor.”

Bu rakamlar İrlanda aracılığıyla uluslararası olarak kanalize edilmiş kârın yarattığı bir sonuçtur.

C.A. : İrlanda halkının bu duruma tepkisi nedir?

E.O. : İrlanda halkı 2008 krizinden bu yana zor bir dönemden geçiyor. AB yönünde ilerleyen hükümet İrlanda halkına acımasız ve yıkıcı bir kemer sıkma politikası dayatıyor. Bu da büyük işten çıkarmalara, gençlerin dışarıya göçüne, sağlık hizmetlerinde, eğitimde ve diğer kamu hizmetlerinde kısıtlamalara, suyun özelleştirilmesine, ücretlerin düşürülmesine, yeni vergilere, evsizliğin ve yoksulluğun artmasına yol açmaktadır.

İşverenler ücretleri kısarken, part-time ve sözleşmeli işçilik gibi koşulları yaratarak çalşanları zor durumlara sokmaktadır. Bu geriye gidişe ve Apple tarafından bugün İrlanda’da temsil edilen durum, İrlanda halkının AB’nin kesitiği 13 milyar Euro’luk cezanın İrlanda hazinesine ödenmesini destekliyor. 13 milyar Euro’nun toplu konut yapımına, eğitim, sağlık hizmetlerinin geliştirilmesinde ve daha fazla iş yaratılmasında kullanılması için büyük bir çağrı var. Bu çağrı İrlanda halkının yaşadıkları düşünüldüğünde çok da şaşırtıcı olmasa gerek.Irlanda_AB_Bayrak_432

İrlanda hükümeti hem AB bankalarının bir dediğini iki etmiyor, hem de çokuluslu şirketlerin yanında yer alıyor

Diğer yandan, İrlanda hükümeti AB’nin vermiş olduğu karar karşısında Apple’ı desteklemektedir. Bir kez daha kendi emekçi halkına karşı kapitalist sömürücüleri destekliyorlar. AB bankalarının bir dediğini iki etmeyen İrlanda hükümeti, şimdi de çokuluslu şirketlerin yanında yer alıyor. Hükümet Apple ve Google gibi şirketlere bağımlı olmaya, dünyanın dört bir yanındaki işçi sınıfına yönelik hırsızlığı ve sömürüyü İrlanda’yı çokuluslu şirketler için bir vergi cennetine dönüştürerek kolaylaştırmaya devam ediyor.

İrlanda Komünist Partisi, Apple meselesinin uluslararası boyutlarını anlıyor ve 13 milyar Euro’luk bu cezanın Ulusal Emeklilik Fonu’na aktarılmasını talep ediyor. İşçilerin geleceğini güvence altına alması gereken bir kurum olan Ulusal Emeklilik Fonu, bugüne kadar tüm hükümetler tarafından soyulmuştur. İKP ayrıca AB’nin bu kararının emekçi halkların sosyal haklarını korumaya yönelik bir karar olarak değil, kendi ekonomik ve siyasi gücünü İrlanda gibi ülkeler üzerinde genişletmeye yönelik bir hamle olarak değerlendiriyor. AB’nin kendi kuralları ve isteklerine göre işleyen sömürü kurumları ise bu işten faydalanmayı sürdürüyor.

İrlandalı işçiler ve İrlanda halkında büyüyen bir militanlaşma var

C.A. : İrlanda’da bulunan çokuluslu şirketlere karşı yürütülen siyasi mücadelenin güncel durumu ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?

E.O. : Bu biraz karışık bir soru. Çokuluslu şirketlerin uzun zamandır ülkemizde olmaları bağımlılık kültürünü büyütmüş durumdalar. Bir çok İrlandalı çokuluslu şirketleri iş imkanı sundukları için iyi bir şey olarak görüyor. Buna karşın İrlandalı işçiler ve İrlanda halkında büyüyen bir militanlaşma da söz konusu. Daha çok sendika greve gitmeye başladı. Gelir vergisi, su ücretleri ve kamu hizmetlerini özelleştirme tehdidi uyuyan bir dev olarak nitelendirebileceğimiz İrlanda proletaryasını uyandırdı.irlanda210209.img_assist_custom-367x205

İrlanda hükümeti ne kadar komprador olduğunu bize bir kez daha gösterdi. Tarih yine sermayenin çıkarları ile halkın çıkarlarını karşı karşıya getirdi. Apple meselesi devenin sırtına yüklenen ve onun belini büken son yük oldu.

Bir çok İrlandalı çokuluslu şirketlerin varlığı ile ülkemizin egemenliğinin bu şirketlere ve AB’ye teslim edilmesi arasındaki bağlantıyı görebilmiş değil. Apple meselesi bu tip utanç verici anlaşmalara ve çokuluslu şirketlere olan bağımlılığa dikkat çekmiş oldu.

İrlanda halkı suyun özelleştirilmesine, Kapsamlı Ekonomik ve Ticaret Anlaşması (CETA) ve TransAtlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı’na (TTIP) karşı bir muhalefet örgütlüyor. Suyun özelleştirilmesi, çokuluslu şirketlerinin gücünün artması, git gide artan bağımlılık ve İrlanda ekonomisinin bu şirketler tarafından manipule edilmesi haltaki farkındalığı oldukça artırdı.

İrlanda Komünist Partisi referandum talebinde bulunuyor

İrlanda hükümeti CETA ve TTIP’ye tüm varlığı ile destek vererek bir kez daha çokuluslu şirketlerin yanında yer almıştır. CETA görüşmelerinde İrlanda hükümeti eğitim, sağlık ve su alanlarında herhangi bir korumacılığa gitmeyeceğini beyan etmiştir ve bu sektörleri çokuluslu şirketlerin ellerine bırakmıştır.Communist_Party_of_Ireland_banner

Günümüzde su, CETA, TTIP ve Apple ile ortaya çıkan durum etrafında şekillenen mücadele alanı daha sonrasında çokuluslu şirketlerin ülkemizin üretimine en ufak bir katkı sağlamayıp, burayı vergi kaçakçılığı için bir tiyatro sahnesi olarak kullanıp halkımızı sömürmesine karşı bir mücadele örülmesine ön ayak olacaktır. İrlanda Komünist Partisi su ve ticari anlaşmalar ile ilgili referandum talebinde bulundu. Bu talebi halk ve sendikalar sahiplendiler ve bir adım ileriye taşıdılar. Bu kazanımın elde edilmesi ise İrlanda işçi sınıfını ve tüm İrlanda’nın özgüvenini artırarak AB ve çokuluslu şirketlere karşı daha iyi bir pozisyona gelmesini sağlayacaktır.

Türkiyeli ve İrlandalı Komünistlerden Apple Tepkisi