Anayasa’dan Laiklik maddesinin çıkarılması hayâli; muktedirin, bundan sonraki süreçte “kendi dini adına” yapacağı zorbalıkların önünü yasal olarak, kendi elleriyle sonuna kadar açması hayâlidir.
Meclis başkanlığı gibi hassas bir görevi olan ve Türkiye Cumhuriyeti kanunları dâhilinde, siyasi bir partinin milletvekilliği ile meclise giren meclis başkanının, kat’i sûrette kabul edilemez bu sözleri; üstelik toplumun tümünü ilgilendirecek ve bu hassasiyeti üzerinden hezeyana getirecek böylesi bir söylemi; konumu gereği “fikir özgürlüğü” temelinde değerlendirildiğinde abes; ancak, -yine konumu gereği- Türkiye Cumhuriyeti Kanunları’na göre değerlendirildiğinde; TCK’nın 216. Maddesine göre, suç teşkil etmektedir.
Kendi Meclis Başkanını seçimle göreve getiren Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni; İsmail Kahraman’ın yapmış olduğu mevcut sistem ve Laiklik karşıtı açıklamasından dolayı, gerekli hukuki süreçleri başlatması için derhal göreve çağırıyoruz.
Herkes bilmelidir ki; kaçak saray hâlifeliğin ve Türkiye’de hilafetin merkezi olmayacaktır.