Kassandra Solculuğu
Kassandra mitolojik bir kahraman olarak yaşayacak peki Kassandra solcularımız...
Ali Öztutan
Truva kralı Priamos’un kızı Kassandra’nın en büyük isteği geleceği görme yetisine sahip olmaktır. Yunan mitolojisinde tanrı olan Apollon bir gün Truva’da yapılan bir törende Kassandra’yı görür ve ona aşık olur. Apollon Truva Kralı Priamos’dan kızını ister. Kassandra’nın onunla evlenme şartını kabul ederse istediği herhangi bir dileğini gerçekleştireceğini söyler. Kassandra tanrı Apollon ile her ne kadar evlenmek istemese de geleceği görme yetisine sahip olmak için evlilik teklifini kabul eder. Apollon teklifi kabul edilince Kassandra’ya geleceği görme yetisini verecektir.
Kassandra geleceği görme yetisini kazandıktan sonra Apollon ile evlenmekten vazgeçer. Apollon bu duruma çok kızar ve Kassandra’ya verdiği yetiyi geri almak yerine onu lanetler. Lanete göre Kassandra artık geleceği görebilecektir ama kimseyi inandıramayacaktır ve bu yüzden gelecekte olacak olumsuzlukları değiştiremeyecektir.
Bugün solun belirli bölmelerinde ve kimi yazarlarında Kassandra gibi hayatı boyunca geleceği görme yetisine sahip olmakla övünen ve varlığını bu şekilde devam ettiren kesimler vardır. Bu kesimler devrimciliği salt emperyalizmin ve ülkemizdeki iktidarın gelecek dönemde bu ülke topraklarında yaşayan halka karşı işleyeceği suçları, 140 karaktere sığdırarak “analiz” edip, like alarak emekçilere karşı sorumluluğunu yerine getirmekle övünmektedirler.
Yalnızca siyasi tahliller ile gelecekte olabilecekleri halka bildirerek, varlığını sürdürmeye çalışmak solun temel görevi olamaz. Bugün halkımızın ihtiyacı, yarın bir kez daha hangi saldırıyla karşılaşacağını öğrenmek değildir ve zaten yaşayarak bunu deneyimlemiş halkın felaket tellallarına da ihtiyacı yoktur.
Devrimcilerin günlük siyasi refleksler gösterip, “hareket berekettir” anlayışıyla kavga etmesi gerektiği gibi solculuğu yalnızca siyasi analiz başarısına indirgeyenlerle de kavga etmesi gerekmektedir. Bertolt Brecht’in ‘’İyi adama bir iki soru’’ şiirinde sorduğunu bizim de “iyi analizcilerimize” sormamız gerekir. “Anladık iyisin, ama neye yarıyor iyiliğin…”
Suriye’de herhangi bir tarafın hangi kasabayı alıp almadığı, Türkiye’de hangi illerin ilçelerinin ablukaya alınıp alınmayacağı, Gül-Arınç’ın çıkışının AKP’de bölünme yaratıp yaratmayacağı, TSK’nın darbe hazırlığında olup olmadığı, ABD ve Türkiye arasında açı bulunup bulunmadığı…
Yukarıda örnek verdiğim konulara dair, siyasi analizler ve öngörüler yapılmamalıdır, kendimizi soyutlayalım ve de mücadele ettiğimiz zemini tanımlamayalım anlamı çıkmamalıdır. Tam aksine teoriyi, pratikle birleştirelim.
Devrimci öncülük, siyasi öngörüler ve analizler yapacaktır ama bu faaliyeti geleceği görme yetisine sahip olmakla böbürlenmek için değil, bu karanlık dehlizden pusulasını belirleyip geleceği değiştirmek için yapmalıdır.
Devrimci öncülük, emperyalizmin yönelimlerini ve düzenin saldırılarını analiz eder, buradan güncel ve tarihsel görevler çıkarır. Burada başarı kıstası bu görev ve sorumlulukları yerine getirip getirememektir. Başaramazsak neler olacağına dair kahin olmaya gerek yok, yaşayarak deneyimliyoruz. Deneyimlemeyenler için…
Kassandra’nın kardeşi Paris, Sparta Kralı Menelaos’un eşi Helen’e aşıktır ve onu kaçırarak Truva’ya getirir. Kassandra, babası Kral Priamos’a Yunanistan Krallıklarının savaş açacağını bunun Truva’ya yıkım getireceğini anlatır. Apollon tarafından lanetlenen Kassandra gelecekte yaşanacaklara dair kimseyi inandıramaz. Yunan Krallıkları Truva’ya savaş açar Kassandra olacakları bildiği için yaşanacakları izlemeye başlar.
Kassandra solculuğu da üzerinde lanet varmış gibi gelişmeleri izleyerek, olacakları tahmin ederek varlığını sürdürmeye çalışacak. Kassandra mitolojik bir kahraman olarak yaşayacak peki Kassandra solcularımız… Onlar ise like serüvenleri bitene kadar yaşayacak. Onların varlık sebebi geleceğe dair yalnızca yorum yapmaktır, bizim ise geleceği de değiştirmek gibi tarihsel görevlerimiz var.