Reklam
Kategoriler: İç Açı

Kılıçdaroğlu Davutoğlu’nun ‘gidiş şifreleri’ni saydı

Reklam

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında konuştu. Kılıçdaroğlu, AKP’nin ‘devrik’ genel başkanı ve eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun görevden alınmasına yol açan 5 neden olduğunu öne sürdü. CHP liderinin konuşmalarından satır başlıkları şöyle:

“Erdoğan’ı davet edeceksiniz”

2002’de sıfır terörle devraldılar, kim terör örgütlerine göz yumdu? Kim Sur’un içine silahları yığdırdı. Kim yaptı bunları? Kim valilere talimat verdi, “Aman ha, bunlara sakın dokunmayın” diye. Bunların hesabını sormak zorundayız. Vicdanı olan herkesin sorması lazım. Her şehidin eli onların yakalarındadır. Terör örgütüne yardım ve yataklık yapanlar hakkında suç duyurusunda bulunduk. Hukuk bilen bir savcı bekliyorum. Korkularından dosyayı ellerine alamıyorlar. Elin yanmaz savcı kardeş, yeter ki yüreğin yanmasın. Şehit ve gazilere sahip çık sen de. Dün açıklama yapıyor, FETÖ terör örgütü diyor. Ya arkadaş, bu karar tamam, gönderdin hükümete. Hâkim ve savcı, eğer bu dosya önünüze gelirse, doğrudan doğruya Recep Tayyip Erdoğan’ı davet edeceksiniz. Gel buraya, ne dedin sen. “Ne istediler de vermedik.” Neyi verdin, neyi istediler. Bundan iyi yardım ve yataklık mı olur? Her şeyi verdik biz size diyor.

“Çay ve fındık üretimi sorunlu”

Yarın seçim olacakmış gibi çalışıyoruz. Önümüzdeki seçimler için rota hazırladık. Çay sorunu nasıl çözülür diye. Fındık üreticileriyle görüştük. Dertlerini dinledik. Güzel çözümlerimiz ortaya çıktı. Fındık, çay gibi stratejik bir ürün. Dünya fındığının yüzde 75’ini Türkiye üretiyor. Fındık üreticisinin alınteri peşkeş çekiliyor. Fındık üretimi yabancılara bırakılıyor. Defalarca bölgeye gittiler, üreticilerin sorunlarını çözmediler. 4 yıl verin Türkiye’yi uçuracağız, bölgenin lideri yapacağız.

“Gezi özgürlük patlamasıydı”

Ve Gezi’nin 3’üncü yıl dönümü. Gençlerimiz türkülerle, şarkılarla, oyunlarla Taksim Meydanı’na çıktı. Zekâsını, bilgisini, aklını kullanan bütün gençlere teşekkür borçluyum. Onlar hiç kimsenin vermediği dersi bir diktatöre verdiler ve diz çöktürdüler. Olay iki ağaç değil, binlerce ağaç. O fidanlarımızın herbiri birer ağaçtı. Ne istiyorlardı; bizim yaşam tarzımıza, kimliğimize, inançlarımıza müdahale etmeyin diyordu. Özgürlük patlamasıydı. Gezi eylemini başlatan, büyüten ve sürdüren herkese teşekkürlerimi sunuyorum.
İki büyük yalanla Gezi protestolarını kırmak istediler. Birincisi camide içki içtiler yalanı. Caminin imamına zorla ifade verdirmeye kalktılar, adam dedi “Ben din adamıyım, nasıl yalan atayım.” İkincisi Kabataş’ta başörtülü kadına ve çocuğuna saldırdılar yalanı. 70-80 kişi başörtülü bir kadına saldırdı herkes izledi. Yandaş medya yazıyor, “Kadınlar bağırıyor, erkekler vuruyordu.” Ne yaptı bu çocuklar, ellerinde silah mı vardı? Ellerinde gitar vardı. Orman gibiydi Gezi eylemleri. Birbirinden farklılardı ama aynılardı. Hep beraber Türkiye’nin güzelliği ve mutluluğu için mücadele ettiler.

“‘Fetih’ kutlamasında Fatih’in hiç bir görüntüsü yok”

Şimdi bunlar kalkmış fetih kutlaması yapıyorlar. Neredeyse Fatih Sultan Mehmed’in hiçbir görüntüsü yok. Entelektüeldi, aydındı. Bunlar şimdi İstanbul’u talan ettiler. Fatih çağ açıp, çağ kapattı. Fatih onu yaptı da İstanbul’u düşmanlara kim teslim etti? Mustafa Kemal Atatürk kime bakıp diyordu, ‘Geldikleri gibi gidecekler’ diye. Onun adını bile anmıyorlar. Sahtekarlar Mustafa Kemal’in adını anamazlar. Gemileri karadan yürütenlerle, yürüttükleri gemilerle dünya malı edinenler aynı insan değillerdir.
Ocak ayından bu yana çalışıyorlar, paraları ödenmiyor. Vali hiç takmadı. İş merkezi çatısında eylem yaptılar. Emek en yüce değerdir. Alınteri en yüce değerdir. Bu değere CHP dışında hiçbir parti sahip çıkmaz. Arkadaşları gönderdik, işçilerle görüştürmüyorlar. Telefonla bile konuşturmuyorlar. 17 işçinin parasını verdiler, diğerlerine sadaka gibi para dağıttılar. Onlar tazminatlarını, aylıklarını istiyorlar. Senin sorunlarına sahip çıkan bir parti var o da CHP’dir. Kendin için yeni bir gelecek ara.
Elektriğin kilovatt saati 21 kuruş ama faturada 41 kuruşa geliyor. Bir vatandaşa 52 liralık elektrik tüketimi için gelen fatura 105 liradır. Namuslu vatandaş elektriğini ödüyor, bir başkası kaçak elektrik kullanıyor. Devlet onun değil, namuslu adamın peşinde. AKP için uygundur bu, felsefesi bu zaten. Bizim felsefemize aykırı. Olay Yargıtay’a kadar gitti, kararını verdi. Şimdi kanun getiriyorlar, kanunla alacaklar. 33 milyar lira alacaklar. Her evden küçük küçük bu paraları alacaklar. Bütün vatandaşlarıma sesleniyorum, kaçak elektrik kullananların bedelini namuslu insanlardan almak doğru mudur, değil midir? Şimdi Meclis’e getiriyorlar. Aynı sertlikte Genel Kurul’da muhalefet edeceksiniz. Antik çağlara döndük. Spartalılar döneminde hırsızlık övünülecek bir olaydı. O döneme döndük.

Davutoğlu’nun gidiş şifreleri

Davutoğlu niye gitti? Davutoğlu’nun gidiş şifrelerini bulduk. Birincisi, Davutoğlu ‘Türkiye’ye şeffaflık, siyasi ahlak yasası getireceğiz’ dedi. Yıllardır biz bunu savunuyoruz. Ama Saray’da oturan zat itiraz etti. Kamu ihale yasasını değiştireceğim dedi. Bu başlı başına sorgulanması gereken alan. İkincisi, 1 Kasım seçimlerinde sen misin başkanlık sistemini getirmeyen, var olan sistemi çalıştırmaya çalışan… Üçüncüsü düşünce özgürlüğü. Akademisyenlerin bildirisinden sonra düşünce özgürlüğünü söyledi. Abisi itiraz etti. Dördüncüsü, Davutoğlu hediyeleri devletin arşivine kaydettirdi. Ahlaki ve doğru bir tutumdur. Beşinci şifre örtülü ödenek. Davutoğlu örtülü ödeneğin başındaki kişiyi götürdü, kendi öğrencisini getirdi. Ve görevden alındı.
ABD askerleri PYD kokartı takmış. Kıyamet koptu. Takmış, takmamış daha ötesine gitti. ABD, PYD’yi savunuyor.
Normalde bu tasarının görüşülmemesi gerekir. Ama Almanya’da siyasi partiler ‘Bu hükümeti tanımıyoruz’ diyor. Bu bile Türkiye’nin hangi noktaya geldiği konusunda dramatiktir.
Bütün ülkeler bildiriye imza attılar, Türkiye kendi ülkesine yaptığı zirvedeki bildiriye imza atmayan tek ülke. Türkiye’nin geldiği durum budur.

Zarrab davasını arkadaşımız takip edecek

Bir avukat arkadaşımız davayı izleyecek. Darbe dönemlerinin temel özelliği yolsuzlukları saklamaktır. Deniz Feneri Almanya’da başladı Türkiye’de herkes beraat etti. 17-25 şimdi ABD’de yargılanıyor. Nerede bu Yargıtay, Danıştay, Sayıştay, hakimler, savcılar… Adalet mülkün temelidir. Adaleti hepimiz korumak zorundayız.

Bu haber en son değiştirildi 1 Haziran 2016 23:49 23:49

Reklam

Önceki Haberler

Laiklik Meclisi: Karşı devrim sürecine karşı laik Cumhuriyet için mücadele edilmelidir

10 Mayıs 2025 Cumartesi günü Ankara’da toplanan Laiklik Meclisi, son altı aylık dönemde yürüttüğü çalışmalarla…

24 Mayıs 2025 15:39

Eski THK Rektörü Ünsal Ban borsada manipülasyon soruşturması kapsamında tutuklandı

Eski THK Rektörü Ünsal Ban tutuklandı Eski THK Üniversitesi Rektörü Ünsal Ban'ın da aralarında bulunduğu…

24 Mayıs 2025 15:07

THY’de yönetim kurulu üyelerinin huzur hakkı 80 bin TL oldu

THY’nin 21 Mayıs 2025 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda yönetim kurulunda değişikliğe gidilerken yönetim kurulu…

23 Mayıs 2025 17:21

İBB soruşturmasında yandaş medyaya gönderilen bilgi notunu AKP’li trol hazırlamış

İBB soruşturmaları kapsamında tutuklanan Taner Çetin’le ilgili iktidar medyasına servis edilen bilgi notunun, AKP’li bir…

23 Mayıs 2025 17:13

Devlet Bahçeli’den Erdoğan’a: Yolundan cayma hakkı yoktur

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Benim tekrar aday olma derdim yok" açıklamasına…

23 Mayıs 2025 16:19

Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu’na hapis cezası

Oyuncu Halit Ergenç ve Rıza Kocaoğlu, yalan beyan suçlamasıyla yargılandığı davada hapis cezası aldı. Ergenç’e…

23 Mayıs 2025 15:46
Reklam