Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a: Şeytan sensin
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bilal Erdoğan’ın şikayetiyle hakkında hazırlanan iddianame ile ilgili olarak, “İki yıl sekiz aylık iddianame değil; 2 bin 800 yıllık iddianame hazırlamazsanız adam değilsiniz” dedi.
Partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, Irak’la yaşanan Başika kriziyle ilgili de, Irak Merkezi Yönetimi’ne seslenerek, “Irak halkının güvencesi için Başika’da bizim askerlerimiz bulunuyor. Dolayısıyla buradan size ulaşan bazı söylemlerin iticiliğine kapılıp, Başika’dan askerlerimizin Irak’ı terk etmelerini istemeyiniz. Elbette Irak’ın iç sorunu bittikten sonra askerler geriye çekilecektir. Sizin isteğiniz üzerine oraya geldik ve dolayısıyla görevimizi yapmaya izin veriniz” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından satırbaşları şöyle:
AKP’li yöneticilere suikast
“PKK terör örgütünün şehit ettiği askerlerimiz. Hep söyledik teröre karşıyız. “Köklerini kazıyacağız ” diyorlar. Ne yapacaksanız yapın. Kanun dediniz tamam dedik. Bu terör böyle önlenmez diyorduk. Anlamazsınız dediler. 2002’de terörsüz Türkiye devraldılar şimdi terör batağındayız. Bize bunları kusuru yok dememizi bekliyorlar. Ülkemizde barış ve huzurun olmasının istiyoruz. Teröre hep birlikte karşı çıkmamız gerekiyor. Yeri geldiğinde eleştirmekten kaçınmayacağız. AKP Van Özalp ilçe başkanı ve Muş’ta da AKP ilçe başkanı öldürüldü. Başbakan ve AKP camiasına başsağlığı diliyoruz. Terör kime yönelirse yönelsin karşıyız. Birlikte mücadele etmek hepimizin görevimizdir.”
“Haber yapılmasın isteniyor”
Bu sabah erken saatlerde bir gazetecinin evi basıldı. DHA’nn Tunceli’de görev yapan muhabirin evi basıldı. Tunceli’deki protestoları haber yaptı diye evi basılıyor. Ne zamandan beri bir gösteriyi izlemek gazeteci için suç oldu. Öyle isteniyor ki hiç bir şey haber yapılmasın. Şehit haberi de yapılmasın isteniyor. Bir haberi yapmak ne zamandan beri propaganda oluyor? Gazeteciyi suçlamak bizim haber alma hakkımızı kısıtlamaktır.
“İki resmi Başbakan var”
Burada önemli bir olayla karşı karşıyayız. Dışişleriyle ilgili konuşması gereken biri varsa Dışişleri Bakanı’dır, o konuşmuyorsa Başbakan konuşur. Neden Cumhurbaşkanı konuşuyor? Enerji konferansı yapıyor, Başbakan yok ortada. İki tane resmi Başbakan var, biri fiili başbakan Binali Yıldırım, biri gölge başbakan Berat Albayrak. Sayın Binali Yıldırım, koltuğunuzun hakkını verin ve yetkilerinizi başkalarıyla paylaşmayın. Aksi halde siz kan kaybediyorsunuz. Musul ile ilgili birinin konuşması gerekiyorsa konuşacak kişi Dışişleri Bakanıdır, Başbakandır, Cumhurbaşkanı değil”
Darbe soruşturması
“Biz bütün mazlumlara sahip çıkacağız. Cezaevlerinde işkence de var kötü muamele de var. Ben bunu dile getirmeyeceğim de kim dile getirecek! O kadar ki ben size örnek vereyim; 12 Eylül darbe sonrası darbecilerin en çok korktuğu şey işkence iddialarıydı. Bütün hapishaneleri açarlardı dışarıdan gelenler gelip gezerlerdi. Hapishaneleri açmaktan korkuyorlar. Diyorlar ki ey Kılıçdaroğlu Yenikapı ruhu ne oldu! Ben özgürlükleri savunuyorum, ben Yenikapı’da bunların hepsini savundum. Benim inancıma göre zalime teslim olmayız! Komisyonda deniliyor ki hep birlikte hapishaneleri gezelim. AK Partili üye diyor ki “Niye gidiyoruz, benim silahım olsa kafalarına sıkarım” diyor.
“Şeytan sensin”
“Suçu şahsi olmaktan çıkardınız, kolektif suç haline getirdiniz. Adamı alıyorsunuz, eşini de alıyorsunuz. Bütün o çocuklara sahip çıkacağız. Hapishaneler tıka basa dolu. Cezaevlerinde kötü muamele de var, işkence de var. Bunu ben söylemeyeceğim de kim söyleyecek? Hapishaneleri açmaktan korkuyorlar. Orada kötü muamele var. İnsan hakları ihlalleri var. Zulmün karşısında tutan dinsiz şeytandır, ben şeytan değilim, şeytan sensin.”
“Türkiye’de senin darbe yaptığını bütün dünya anlayacak”
“8 aylık hamile kadını hapse alıyorsunuz, şeker hastası adamı hapse alıyorsunuz, ya bari ilacını verin! Bir darbe fırsatçılığı yapıp karşı darbe yapıyorlar. Sen bu tutumla devam edersen Türkiye’de senin darbe yaptığını bütün dünya anlayacak! Biz ne yapıyoruz; biz sadece demokrasinin gereği olarak sizi uyarıyoruz. PKK’da yanlış yaptınız dedik, Gülen olayında yanlış yapıyorsunuz dedik. Aynı şeyi yine söylüyoruz: Darbeye elbette karşıyız, bankaya para yatırdın diye devlet memurunu atacaksın o bankaya kurulma izni veren siyasetçiyi koruyacaksın! Böyle bir şey olur mu?”