Komünistler korku rejimine ve katliamlara karşı sokakta
Türkiye Komünist Hareketi (TKH), pazar akşamı Ankara'da yaşanan ve 37 yurttaşımızın hayatını yitirdiği saldırının ardından, "korku rejimine ve katliamlara" karşı Kadıköy/Altıyol'da buluşarak bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Türkiye Komünist Hareketi (TKH), pazar akşamı Ankara’da yaşanan ve 37 yurttaşımızın hayatını yitirdiği saldırının ardından, “korku rejimine ve katliamlara” karşı Kadıköy/Altıyol’da buluşarak bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
TKH İstanbul İl Örgütü’nün çağrısı ile düzenlenen basın açıklamasında, 3. Ankara katliamının “ülkemizin geldiği yeri göstermesi açısından sözün bittiği yer” olduğu belirtilirken, bu katliamları “normal” görenlere karşı, komünistlerin cevabının “net” olduğu ifade edildi.
Okunan basın metinde şu ifadeler yer aldı;
“Son Ankara katliamı ile birlikte ülkemizde bazı şeyler bir kere daha açığa çıkmıştır. Ne yazık ki bunların açığa çıkması için böyle katliamlar olması gerekmiyor. Ancak üçüncü Ankara katliamı ile birlikte ülkemizin katliamlar ülkesi olduğunun söylenmesi gerekmektedir. Daha önceki katliamlar gibi Ankara’da yaşanan 3. katliam da ülkemizin geldiği yeri göstermesi açısından sözün bittiği yerdir. Bu katliamları “normal” görenleri ya da “siyasetin doğası” gereği olarak görenlere, cevabımız net, katliamlara alışmayacağız. Bugün en büyük hata bu katliamları normal saymak, sessizlikle karşılamak ve korkuya teslim olmaktır.
O yüzden bugün burada korku cumhuriyetine ve katliamlara alışmayacağız demek için toplanmış bulunuyoruz.
Ülkemize AKP eliyle kurulan gerici bir rejim dayatılmaktadır. Bu rejim, ülkemize huzur ve istikrar değil tersine hukuksuzluk, baskı, şiddet, çatışma, savaş ve katliamlar getirmiştir. Bu rejim bir yandan kutuplaştırma ve düşmanlaştırma politikasıyla kendini dayatırken diğer yandan da gerici niteliğiyle 90 yıllık cumhuriyetin kazanımlarını ortadan kaldırmaya çalışmaktadır. Ancak bütün bunlardan daha önemlisi AKP eliyle dayatılan bu rejim, “kraldan çok kralcı” kesilerek emperyalizmin koç başı rolünü oynamak istemiş, mezhepçi ve cihatçı bir dış politikayla ülkemizi savaşa sokmuştur. Emperyalizmin terörle dizayn etmek istediği Ortadoğu’nun ateşi, cihatçı terörle ve Kürt sorununda çatışmayla ülkemizi de vurmuştur.
Emperyalizmin müdahalesiyle Suriye ve Irak’ta yaşanan parçalanma Kürt sorunu bağlamında ülkemizi de doğrudan etkilemektedir. Cizre ve Sur başta olmak üzere ülkemizin bir dizi ilçesinde yaşanan çatışma, göç, savaş ve ölümler bu durumun kanlı fotoğrafıdır.
On dört yıllık iktidarı boyunca işçi ölümlerinden, bombalı katliamlara; halk düşmanı politikalardan kadınların aşağılandığı ve yok sayıldığı bir sistemin şekillendirilmesinden başka bir işi olmayan AKP iktidarının ülkemizi getirdiği son nokta bugün anmasını yaptığımız ölümlerdir.
Bununla birlikte ortaya çıkan fotoğrafın diğer yüzünü de görmemiz gerekmektedir. Ülkemizin Türk ve Kürt bütün emekçilerinin yan yana gelerek sermaye iktidarına ve gericiliğe karşı mücadeleyi daha fazla yükseltmesi gereken bu günlerde, bu tür halk düşmanı eylemler iki halkın arasını daha fazla açmakta ve düşmanlığı arttırmaktadır.
Biz komünistler olarak ülkemizde gericiliğin, emperyalizm işbirlikçiliğinin ve sermaye diktatörlüğünün bu tür eylemlerle yenilemeyeceğini, ülkemiz emekçilerinin kurtuluş mücadelesinin bu şekilde ilerleyemeyeceğini ve sömürü düzeninin bu şekilde yıkılamayacağını çok iyi biliyoruz.
Bugün cenazelerdeki manzaralara bakınız. Kimse hayatından memnun değildir. Kimse siyasi iktidardan memnun değildir. Başbakanlığın gönderdiği taziye çelenkleri ters çevrilmekte, katliamda yitirdiğimiz kardeşlerimizin yakınları büyük bir öfke taşımaktadırlar.
Bu büyük öfkeyi bizler de taşımaktayız. Ancak aynı zamanda halkımızın boyun eğmesi de istenmektedir. Boyun eğilsin ki, ülkemiz bombalarla şekillendirilmeye devam edilsin.
Boyun eğilsin ki, sömürü düzeni güçlenerek devam etsin.
Boyun eğilsin ki, emekçiler birbirlerine düşman olsun, sömürücü güçlerin ve siyasetlerin gemileri yürüsün.
Boyun eğilsin ki, emperyalistler ülkemizde ve bölgemizde at koştursun.
Boyun eğilsin ki, halklar birbirine daha fazla düşman olsun.
Türkiye Komünist Hareketi olarak bir kez daha buradan ilan ediyoruz. Ülkemiz üzerine biçilen bu gömleğe sığmaz. Ülke kan gölüne dönerken başkanlık hayalleri kuranlar, zannetmesinler ki bu ülke sahipsiz.
Partimiz, diktatörlük sevdalılarına karşı mücadelesini her alanda yükseltecektir.”
Basın metninin okunmasının ardından yaşamını yitiren yurttaşların anısına Altıyol Meydanı’na karanfil bırakıldı.