Kürt illerinde yeni bir şey yok: Ölümler ve göçler devam ediyor

Şırnak’ın Cizre ilçesinde 14 Aralık’ta ilan edilen sokağa çıkma yasağı ve operasyonlar devam ediyor. Yasak 19. gününe ulaşırken bütün mahallelere sıçrayan çatışmalar yüzünden vatandaşlar büyük sıkıntı yaşıyor. Ellerine aldıkları beyaz bayraklarla gruplar halinde ilçeyi terk eden halk, yağan yağmur yüzünden yürümekte dahi zorlanıyor. Beyaz bayraklarla Cizre’den gruplar halinde çıkan yurttaşlar Cizre-Şırnak çıkışına doğru gidiyorlar.

Radikal’den İdris Emen’in haberine göre, Şırnak’tan gelen servislerle Cizreliler Şırnak merkeze göç etti. Şırnak merkeze yönelik bu göç dalgası, barınma sorunlarını da beraberinde getirdi. Öte yandan çatışmaların devam ettiği ilçede elektrik, su ve gıda sıkıntısı da büyük sıkıntı oluşturuyor. İlçenin büyük bölümüne yaklaşık 20 gündür elektrik ve su verilemiyor.

Göç dalgasında da bu ısınma, su ve gıda sıkıntısının da büyük rol oynadığı belirtiliyor. Son olarak Dicle mahallesinde çatışmaların yaşanması vatandaşları oldukça tedirgin etti. Erzak stoku da tükenen yurttaşlar çareyi ilçeyi terk etmekte buldu. Gruplar halinde yağmur altında beyaz bayraklar açarak ilçeden çıkmaya çalışan vatandaşlar, zaman zaman yükselen silah sesleri ile panik yaşıyor.

Mardin’de cenazeye TOMA’dan su sıkıldı, tabut yere düştü

Mardin’de öldürülen ve Nusaybin’de defnedilmek istenen Lütfiye Bulut’un cenazesine TOMA’larla saldırıda bulunuldu, saldırı sırasında tabut yere düştü. Mardin’de çıkan çatışmada ölen Lütfiye Bulut’un Mardin Adli Tıp Kurumu’ndan dün alınan cenazesi Kışla Camisi’nde kılınan cenaze namazından sonra Hacılar Mezarlığı’na götürülmek istendi. Yürüyüş sırasında yolu kapatan polis tabutu taşıyanlara TOMA’dan su sıkarak biber gazı attı.

Bu sırada tabutun yere düştüğü görüldü. Daha sonra tekrar kaldırılan tabutla yürüyüş devam etti ve cenaze defnedildi.

Cizre’de işkence: Gözleri oyulmuş…

Cizre’de öldürülen bir gencin babası morgda oğlunu tanıyamazken gözlerinin oyulduğunu fark etti. Diken’den Burcu Karakaş’ın haberine göre, Cizre’de cenazesi cami avlusuna bırakılmış bir gencin babasının morgda oğlunu tanıyamadığını ve gözlerinin oyulduğunu fark ettiğini aktaran Türkiye İnsan Hakları Vakfı’ndan (TİHV) Ümit Efe, acılı babanın oğluna işkence yapıldığı gerekçesiyle davacı olduğunu söyledi.

Habere göre, Şırnak Devlet Hastanesi’ne götürülen gencin babasının morgda oğlunu görünce tanıyamadığını anlatan Efe, şöyle devam etti: “Gözlerinin oyulduğunu fark ediyor. Savcıya, ‘Neden çocuğumun gözleri yok’ diye soruyor. Savcı, otopside olduğunu söylüyor ama gencin yaralanması baş bölgesinden değil. Baba, bizim okuduğumuz başvuruda, ‘Davacıyım çünkü çocuğumun beden bütünlüğü tamdı. Otopsiyle alakası yok, oğluma işkence edilmiş. Davacıyım’ demişti”

Silopi’de 80 yaşındaki babasının cenazesini bir haftadır alamıyor

Şırnak’ın sokağa çıkma yasağı ve hendek operasyonlarının sürdüğü Silopi ilçesinde geçtiğimiz hafta öldürülen ve ilçede ‘Mele Hasan’ olarak tanınan 80 yaşındaki Hasan Sanır’ın cenazesinin alınmasına yedi gündür izin verilmiyor.

Babasının cenazesini teşhis etmesi için evlerine götürülen Mele Hasan’ın oğlu Mahmut Sanır, “Kendinizi benim yerime koyun ve yaşadıklarımı hissetmeye çalışın. Kürt halkının yüzüne nasıl bakacaklar” dedi.

Mahmut Sanır, evlerinin mutfağında ensesinden ve belinden vurularak hayatını kaybeden babasının cenazesini almak için bir haftadır uğraştıklarını belirterek, “Resmi makamların hepsini aradık. Tek istediğimiz babamızın cenazesini alıp, defnedebilmek. Bir haftadır bizi oyalayanlar bugün beni babamın yanına götürüp, ‘Baban bu mu’ diye sordu” ifadelerini kullandı.

AİHM, sokağa çıkma yasakları için Türkiye’den savunma istedi

AİHM, Türkiye’ye savunma yapması için 8 Ocak tarihine kadar süre verdi. Cizre’de 20 gündür devam eden sokağa çıkma yasağının kaldırılması için avukat Muhammed Neşet Girasun ve Erkan Şenses tarafından 29 Aralık tarihinde AİHM’e doğrudan başvuru yapıldı.

Cizre’nin Nur Mahallesi’nde yaşayan Ömer Elçi adına yapılan başvuruda, Şırnak Valiliği’nin 14 Aralık günü ilan ettiği sokağa çıkma yasağının kaldırılması, güvenlik operasyonlarının durdurulması veya uluslararası standartlara uygun yürütülmesi için geçici tedbir talebinde bulunuldu.

Başvuruyu dilekçenin gönderildiği gün incelenmek üzere kayda alan AİHM, 31 Aralık günü Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nden konu ile ilgili savunma istedi. AİHM tarafından Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dışilişkiler Genel Müdürlüğü’ne gönderilen yazıda, Türkiye’ye 8 Ocak gününe kadar savunma yapması için süre verildi. Mahkeme, başvurucunun yasal temsilcilerine de 21 Ocak tarihine kadar esas başvuruyu yapmaları için çağrıda bulundu.

Türkiye’den Cizre’deki sokağa çıkma yasağı ile ilgili savunma isteyen AİHM, hükümetin vereceği savunma metninde cevap vermesini istediği 3 soruyu da gönderdi. Türkiye’ye gönderilen yazıdaki ilk soruda sokağa çıkma yasağının yasal dayanağının ne olduğuna cevap verilmesi istendi.

Mahkeme, hükümettin sokağa çıkma yasağının uygulandığı bölgede gerçekçi ve yeterli sağlık hizmetlerinin sunulup sunulamadığını ve temel ihtiyaçların karşılanıp karşılanamadığını da sordu.

AİHM, son olarak başvurucunun evini terk etmek istemesi halinde tahliyesinin sağlıklı bir şekilde yapılıp yapılamadığı sorusunun da cevaplanmasını istedi. Gönderilen yazıda başvurucu temsilcisi avukatların dilekçesinde belirttiği sivil ölümlerle ilgili de Türkiye’nin savunması istendi.

Cizre ve Sur’da dört güvenlik görevlisi daha hayatını kaybetti

Öte yandanCizre’de yeni yıl gecesi çıkan çatışmada özel harekât polisi Erol Aktürk (43) hayatını kaybedip, 5 polis de yaralanırken, yine Cizre’de PKK’lilerin roketli saldırısında Astsubay Abdülkadir Öner (28) hayatını kaybetti ve 4 asker yaralandı.

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde ise özel harekât polisi Kenan Ardıç (26) ve Orhan Dilekci (47) hayatını kaybetti.