Melih Altınok bugün Sabah gazetesindeki köşe yazısında sağcıların bitmek bilmez bir hastalığı olan “solculara akıl verme” denemesi yapmış ve tahmin edileceği üzere eline yüzüne bulaştırmış. “Bu solculuk falan değil uşaklık” başlıklı yazısında Türkiye solunu teslimiyetçilik ve işbirlikçilikle suçlayan Altınok, yaptığı projeksiyonları son raddesinde yaşadığını gözler önüne serdi.
Öncelikle Altınok kendi pragmatist kafa yapısı ile PYD’nin bölgede aldığı tavrı empati yaparak büyük bir rahatlıkla anlayabilir. Bugün bölgedeki siyasi boşluklardan faydalanan PYD, bölgedeki çıkarlarına göre Rusya’nın veya ABD’nin yanında pozisyon alıyordu. Bugünkü koşullar kendi açılarından Suriye’de ABD taraftarlığını gerektiriyor. Peki Altınok’un çıkarları bugün kime yakın durmayı gerektiriyor?
Örneğin Ahmet Davutoğlu başbakanken dış politika hakkındaki görüşleri ile Binali Yıldırım dönemi dış politika görüşleri paralel midir? Yoksa zamanın ruhuna göre “güncellenmiş” midir? Veya 15 Temmuz öncesi, özellikle de AKP iktidarının ilk dönemlerindeki ABD görüşü ile 15 Temmuz sonrası ABD görüşü arasında nasıl bir açı farkı vardır? Bunun gibi sorulacak hesap çok. Biraz daha zorlarsak ABD konusunda da “kandırıldığının” farkına varabilir.
Ülkemiz ilericilerinin, devrimcilerinin ve komünistlerin konu ile ilgili tavrı oldukça nettir: Suriye’de yaşanan iç savaşın yaratmış olduğu yıkımın baş sorumluları emperyalizm, işbirlikçi bölge devletleri ve ülkemizde AKP iktidarıdır. Bu ülkenin solcuları, Suriye’de savaşın derhal son bulması, gerici terör örgütlerine dönük her türlü desteğin kesilmesi, meşru Suriye hükümetinin tanınması ve Suriye’nin bağımsızlığının korunması gerektiğini söyler ve Suriye halkının emperyalizme, gerici terör örgütlerine karşı onurlu mücadelesini destekler.
Solun işbirlikçi ve teslimiyetçi olduğu iddiasına gelince; bu ülkenin solcuları, komünistleri hiç bir zaman bu ülkeyi teslim etmezler, emperyalistlerle işbirliği yapmazlar. Türkiye’de komünistlerin tavrı Suriye’de emperyalist müdahalenin ve gerici çetelerin karşısında anti-emperyalizmi desteklemektir. O nedenle 15 Temmuz sonrasının “taze” ve sahte ABD karşıtları solculara ahkam kesmeye, akıl vermeye çalışmasınlar.
Daha iki ay önce Putin’e demediğini bırakmayan havuz kalemşörleri bugün nasıl Putinci oldularsa yarın da özlerinde ve kalplerinde yatan Amerikancılığın söylemlerini tekrardan dile getirmeye elbetteki başlayacaklardır. Kandırılan köşe yazarları ile dolu ve sahte ABD düşmanlığında başı çeken AKP’nin sesi havuz medyasının yazarları solu ağzına alırken iki kere düşünmelidir.
Altınok yazının son cümlesinde küstahça bir şekilde “kuşkusuz en büyük görev de aklı başında, yurtsever solculara düşüyor” diyor. Altınok emin olsun bu konuda solculara en son akıl verecek kişilerden biri de kendisidir. Başta sahibinin sesi Altınok gibileri olmak üzere, bölgemizde emperyalistler ve emperyalizmin elçileri ile mücadelede en büyük görev ilericilere düşmektedir.
Bu haber en son değiştirildi 29 Eylül 2016 21:08 21:08
MHP İstanbul İl Başkanlığı, Bayrampaşa Belediyesi'ne yönelik operasyonda gözaltına alındıktan sonra kesin ihraç talebiyle disipline…
Eğitim Sen Kars Şube Başkanı Hakan Topçu, kentte bulunan öğrenci yurdunun cemaatlere devredileceğini iddia etti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Can Holding soruşturmasında gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Kenan Tekdağ’ı…
CHP lideri Özel, Silivri'deki Marmara Cezaevi'nde tutuklu CHP'li belediye başkanları ve siyasetçilerle görüştü. Bayrampaşa Belediye…
Asrın Hukuk Bürosu avukatları, 6 yıl aradan sonra müvekkilleri Abdullah Öcalan ile İmralı’da görüştü. Yapılan…
Eğitimde yaşanan sorunlara her seferinde kulak tıkayan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin yaptığı açıklamada "…