Meslek liseliler: Kaderimizin üç beş para babasının elinde olmasını istemiyoruz
Meslek Liseleri'ndeki son düzenlemeleri meslek liseliler ile konuştuk.
AKP iktidarının geçtiğimiz aylarda Organize Sanayi Bölgeleri ve fabrikaların içinde meslek liseleri açılması yönünde aldığı kararlara bir yenisi de, “İhtisaslaşmış Meslek Liseleri” kurularak ekleniyor.
Yıllardır eğitimin en kenarına ve patronların kucağına itilen meslek liseliler durumlarından memnun değil. Kendilerine üç soru yönelttik ve toplu bir şekilde yanıt vermelerini istedik.
– Meslek lisesi öğrencisi olarak aldığınız meslek derslerini yeterli buluyor musunuz?
– Kültür dersleri hangi yoğunlukla işleniyor?
– Üniversite okumayı planlıyor musunuz? Geçtiğimiz yıl torba yasa düzenlenen meslek liselerinin geçiş hakkının kaldırılması ve mesleğe atılma anlamında yeni projeler tasarlanıyor ne düşünüyorsunuz?
Yakacık Meslek Lisesi öğrencilerinden B. A.
“Meslek liselilerinde, mesleki derslerin yeterliliğe göre değişim gösteriyor. Eğer ticaret meslek lisesinde okuyorsanız, dersler biraz daha niteliksiz geçiyor. Okullarımızda, kültür dersleri sadece saat tamamlamak üzere geçiyor. Bence meslek liselerinin temel amacı meslek liseli öğrencileri hızlı bir şekilde iş hayatına alıp, üniversitelerden uzaklaştırmaktır.
Üniversite okumayı planlıyorum fakat bizler için üniversiteye gitmek lüks haline geldi. Devlet ve sermaye eliyle ucuz emek ordusu olarak yetiştiriliyor, zorunlu, sömürü sisteminin içinde karın tokluna çalıştırılmak isteniyoruz.”
Gaziosmanpaşa Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesi öğrencilerinden O. B.
“Meslek liselerinde verilen eğitim pratikten ziyade aslında daha çok teoride kalıyor. MEB in hazırladığı müfredat sektörün 2-3 sene gerisinde kalmakta. Özellikle bilgisayar teknolojisiyle iç içe olan bir çok bölümün (Bilişim Teknolojileri, Elektrik Elektronik, Makine Bölümü) müfredatında yer alan bilgisayar programları devletin ekonomik desteğinin az olması nedeni ile 2-3 sene öncesinin teknolojisi ile çalışmakta. Aslında bu da bir meslek lisesi öğrencisinin okulunu bitirdikten sonra direk çalışmasını zorlaştırıp, iyi şartlarda çalışabilmesi için üniversite okumasını zorunlu kılıyor.
Meslek dersleri o günün piyasasına göre geri olsa da ders saati olarak oldukça uzun süreleri kapsıyor. Bu nedenle de temel kültür derslerinin birçoğu es geçiliyor. Dersler verilse bile seçmeli ders olarak yalnızca haftada 2 saat gibi çok kısa bir süre olarak işleniyor bu da elbette yeterli olmuyor. Eğitim sistemimizin en büyük hatalarından biriside burada yatıyor sanırım. Bilişim teknolojileri okuyan bir öğrencinin matematik dersinin olmaması, elektrik elektronik bölümü okuyan bir öğrencinin fizik dersini görmemesi kendi dallarında ileriye yönelik bir adım atmalarını engelliyor. Yalnızca ezberlediğimiz şeyleri yapmakla kalıyoruz. Türkiye’nin batı ülkelerinden bilimsel ilerleme açısından çok daha geri kalmasının sebeplerinden birisinin de bu olduğunu düşünüyorum. Ezberci bir eğitim sistemindense yorumlanmaya yeniliklere açık bir eğitim sistemi istiyoruz.
Elbette üniversite okumak planlarım arasında. Ancak meslek lisesi öğrencilerinin üniversite sınavlarından geçmesi oldukça zor. Özellikle temel kültür derslerinin eksikliği ile birlikte son sene zorunlu olarak yaptırılan staj biz meslek lisesi öğrencilerinin elini oldukça kısırlaştırıyor. Haftanın 3 günü çalışıp 2 günü okula gidince hafta sonu dershaneye gitseniz bile ne yazık ki kazanmak pek mümkün olmuyor. Bununla birlikte bu sene kaldırılan ek puanımızda bizleri oldukça zorluyor. Daha öncesinde eğer okuduğunuz bölüm üzerine üniversite tercihi yaparsanız bir miktar ek puan alıyordunuz. Bunu da eksik kültür derslerimizin açığını tamamlamamız açısından bir artı olarak değerlendiriyorduk ancak bu da kaldırıldı. Sanırım önümüzde ki süreçte meslek lisesi öğrencileri için üniversiteye gitmek hayal olarak kalacak.
Meslek liselilerin ek puanların kaldırılması ve geçiş hakkının kaldırması konusunda bakış açısının çok net olması gerektiğini düşündüğümü söylemek istiyorum. Değiştirilen birçok yasa kaldırılan birçok hak aslında bizlerin hükümet tarafından yalnızca ucuz iş gücü olarak görüldüğümüzü gösteriyor. Bizler elbette çalışmaktan gocunmuyoruz ancak bunun bizlere genç yaşta dayatılmasından, bütün iplerin sermayenin eline bırakılmasından çok rahatsızız. MEB’in açıklamış olduğu son düzenlemelere göre her fabrika bahçesine meslek lisesi açabilecek ve kendi elemanlarını kendisi yetiştirebilecek. Bunun karşılığında da istihdam sözü vereceklermiş. Yaşımız ne kadar genç olsa da ülkemizin içinden geçtiği ekonomik krizlere bakıldığında birçok işçinin işten atıldığını görüyoruz. Ekonomik bir krizde işsiz kalmayacağımızın garantisi yok. Bununla birlikte alacağımız eğitim tek yüze olacak yani eğitim aldığımız fabrikadan başka bir yerde çalışma şansımız olmayacak bu da fabrika sahibinin eline oldukça güçlü bir koz vermek olarak algılanmalı. Biz meslek lisesi öğrencileri olarak bilimsel, laik ve ilerici bir eğitim istiyoruz. Kaderimizin üç beş para babasının elinde olmasını değil.”