Metin Feyzioğlu'ndan önemli iddia: Rus uçağını düşüren pilot öldürülecek

Türkiye Barlar Birliği Başkanı Metin Feyizoğlu, Rus uçağını düşüren pilot ile ilgili çarpıcı iddiada bulundu.

Metin Feyzioğlu'ndan önemli  iddia: Rus uçağını düşüren pilot öldürülecek

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Türkiye’nin Suriye sınırında Rusya’ya ait savaş uçağını düşüren pilotun öldürüleceğini söyledi.

Geçtiğimiz yıl Türkiye sınırını ihlal ettiği iddiasıyla düşürülen Rusya jetini vuran pilotla ilgili çok çarpıcı bir iddia ortaya atıldı. İddianın sahibi Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu.

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, Türkiye-Rusya ilişkilerinin düzelmeye başlandığı şu dönemde, Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk’e yaptığı açıklamada, “Rus uçağını düşüren pilotumuz öldürülecek. O pilotun canı, devletin namusudur” dedi.

Metin Feyzioğlu’nun açıklamaları şöyle:

“Pilotumuzla ilgili bir şeyler oluyor. Uyarmak görevimiz. Uçağı düşüren pilotun kim olduğunu bilmiyorum. Zaten kimsenin bilmemesi lazım. Bu bilgi, en gizli devlet sırrı olmalı. Ama bir şeyler oluyor. Uyarmak da görevimiz. Eski tecrübelerimizi hatırlıyor ve kaygılanıyoruz. Biliyorsunuz, sarmal yapı dağılmadan önce ‘gazeteci’ izli mermi atar gibi bir yazı yazar, hedef belirler, ardından soruşturmalar gelirdi. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne böyle balyoz vurulmuştu. Şimdi de eski sarmalın parti kanadında kalanları mermilerini sıkıyorlar.

Rus uçağı düşürüldü. Cumhurbaşkanı 26 Kasım’da muhtarlara ‘Yine olsa yine vururuz!’ dedi. Zamanın Başbakanı kanaatimce samimi olarak göğsünü siper etti, ‘emri ben verdim!’ dedi. Sonrası şöyle. İktidarın destekçisi olan derinlikli ‘yazar’lar, Rusya’yla yakınlaşmanın alt yapısını oluşturma görevini üstlendiler. Malum, bu ara her günahın sebebi yalnızca cemaat! F-16 pilotumuz, Türk Hava Kuvvetleri’ne sızmış cemaatçi yapının adamı ilan edildi.

Sayın Cumhurbaşkanı da ‘Bizim Putin ile bambaşka bir ilişkimiz vardı. Bir pilotun hatası yüzünden Türkiye’nin feda edilmesi düşündürücü’ sözü var ki, sarayın ‘aslında öyle demedi’cilerini yormadan biz iyiye yoralım ve buradaki ‘pilot’ ile kastedilenin, cümlenin gelişine rağmen, Rus pilot olduğunu varsayalım.

“Onay vermeden vurulamaz”

Bütün bu işaretlemelerden sonra pilotumuz hakkında bir soruşturma açılacak olur ise kimliği açık edilmiş olur. Pilotun karargâhtan izin almadan Rus uçağını vuramaz. Karargahın, siyasi iktidarın önceden rızası olmadan böyle bir ‘olur’ verebileceğine inanan ya da hava kuvvetleri içindeki cemaatçi pilotların elektronik haberleşmeyi engelleyerek Rus uçağının uyarılarımızı almasını engelledikleri sözüne, bu işleri azıcık bilen birisi ihtimal verir mi? Vermez.

F-16 pilotumuzun başına bir şey gelirse, mesela hayatın anlamını keşfetmek için evinden ayrılır ve bir daha haber alınamazsa, bir trafik kazasında son nefesini verirse veya bindiği uçağa yıldırım isabet eder ve ölürse, bunu Rus İstihbarat Servisi FSB’ye (eski KGB) bağlarım. O zaman da günün birinde milletçe ‘pilotumuzun kimliğini kim açık etti?’ diye sorarız. İşin özeti şu: Kimsenin üç kuruşluk hesabı bizi ilgilendirmez. F-16 pilotumuzun canı, devletimizin namusudur.”