Milliyet'ten 'korkunç' haber

Yandaş patron Yıldırım Demirören’in sahibi olduğu Milliyet, cihatçı örgütlerin propaganda bülteni gibi haberciliğine devam ediyor.

Milliyet'ten 'korkunç' haber

AKP’li para babası Yıldırım Demirören’in sahibi olduğu Milliyet, Suriye ve Irak sahasındaki cihatçı örgütlerin propaganda bülteni gibi haberciliğine devam ediyor.

Geçtiğimiz günlerde “Türkiye topraklarımızdan çıkmalıdır” diyen Suriye Dışişleri Bakanı’na “küstah” dediği haberiyle büyük bir skandala imza atan Milliyet, bu kez de Irak’ta kafa kesen bir kadını kahramanlaştıran bir ‘haber’ yaptı.

Wahida Muhammed adlı bir kadının ‘cihatçılık serüveni’ni haberleştiren Milliyet, “İşte IŞİD’in en çok korktuğu isim” başlıklı haberinde 2004 yılından bu yana Irak’taki islamcı güçlerin safında savaştığı iddia edilen kadının ‘kesik kafa’yla poz verdiği fotoğrafını okurlarıyla paylaştı.

Irak’ta IŞİD üyelerine karşı savaşan bir grubun lideri olduğu öne sürülen Wahida adlı kadın, Milliyet’in iddiasına göre örgütün en korktuğu isim. Nedeni ise gazetede yer alan haberde şu skandal ifadelerle açıklanıyor: “Muhammed yakaladığı IŞİD’lilerin başını kesiyor, kafalarını kaynar suların olduğu derin tencerelerde pişiriyor ardından kafasız kalan vücutları yakıyor…”

Milliyet, gayet sıradan bir cezalandırma yöntemi gibi aktardığı nedeni paylaştıktan sonra, habere devam ederken okurun ‘ürkme’ ihtimalini gözeterek, eylemlerin kulağa vahşet dolu gelmiş olabileceğinden söz ediyor. Ancak “kafa kesip pişirme”yi meşrulaştıracak ‘bitirici’ vuruş haberin sonunda şu açıklamayla geliyor:

“39 yaşındaki Muhammed’in kocası, babası ve 3 erkek kardeşini IŞİD tarafından öldürülmüş.”

İşte Milliyet’in internet sitesindeki ilgili haberde, kesilmiş bir kafayı elinde tutarak poz veren kadının fotoğrafı ve kendisiyle ilgili ‘ön bilgiler’:

milliyettt

Sermayenin ‘sınır’ı yok

Basın tarihimizde saygın bir yeri olan ve suikaste kurban giden gazeteci Abdi İpekçi ile birlikte anılan Milliyet gazetenin, AKP’nin doğrudan kontrolü altında bulunan yayın organlarıyla ‘rekabet’ adına bu kafa kesmeyi dahi ‘normal’leştiren bir çizgiyi tutturma hevesi, sermayenin siyasete yaranma adına ‘gerektiğinde’ en gerici ve insanlık dışı eylemleri dahi süsleyip propagandasını yapabilecek bir tıynete sahip olduğunu gösteriyor.