"MİT Rıza Sarraf’ı tasfiye etmek istedi, FBI ABD'ye kaçırdı" iddiası

Rıza Sarraf'ın, MİT tarafından öldürülmekten korktuğu için ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ile anlaşarak bu ülkeye gittiği iddiası bir kez daha gündeme geldi.

Türkiye’de 17-25 Aralık 2013 büyük yolsuzluk skandalının aktörü Rıza Sarraf’ın, MİT tarafından öldürülmekten korktuğu için ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ile anlaşarak bu ülkeye gittiği iddiası bir kez daha gündeme geldi.

ABC Gazetesi’nin haberine göre, gazetenin daha önce güvenilir olduğunu test ettiğini söylediği kaynak Rıza Sarraf’ın ABD’de tutuklanması ile ilgili olarak çok önemli detayları açıkladı. Sarraf’ın ABD mahkemesinde vereceği bilgilerin Ankara’daki bütün siyasal dengeleri değiştireceği ileri sürülüyor.

Sarraf öldürülecekti iddiası

İlk iddia, Rıza Sarraf’a yönelik tam 4 öldürme girişimini FBI boşa çıkarıldığı. FBI bu bilgilere Türk emniyeti ve istihbarat birimlerindeki “dostları” aracılığıyla ulaştı. Söz konusu girişimler alınan önlemlerle atlatıldı. Bunun üzerine Sarraf daha sıkı ve yakın koruma altına alındı.

Elindeki bilgilerin Erdoğan ve AKP iktidarına son verecek bir süreci başlatabileceği düşünülen Sarraf’ın uzun süredir tedirgin olduğu belirtiliyordu.

Hayatı karşılığında ABD ile anlaştı

Bununla bağlantılı bir diğer iddia ise Bunun üzerine Türkiye’de can güvenliğinin bulunmadığını ve İran tehdidine de açık olduğunu gören Sarraf’ın, yaşamının garanti edilmesi ve servetinin bir bölümüne dokunulmaması karşılığında FBI ile anlaştığı oldu.

Bu anlaşmaya ABD’nin İstanbul Tarabya’da bulunan Başkonsolosluğu’ndaki bir istihbarat görevlisi aracılık yaptı. MİT’in organize ettiği belirtilen yeni bir suikastın yapılacağına ilişkin ciddi bir haber alınması üzerine, Sarraf hemen ABD’ye götürüldü.

ABD pasaportuyla aile boyu Miami yolculuğu

İddiaya göre aynı istihbarat görevlisi ABD’li, Rıza Sarraf, eşi Ebru Gündeş ve kızı ile Miami Havalimanı’na indiğinde kendilerini orada bekliyordu. Sarraf’a her olasılığa karşı tedbir olarak bir de ABD pasaportu verilmişti.

Ortalıkta pek görünmemeye dikkat eden Sarraf, ABD’ye gitmeden önce de tam bir ay boyunca Yeniköy’de bir villada FBI tarafında korundu.

Sembolik bir ceza ile kurtulması mümkün

ABD yasalarına göre bir sanığın savcılıkla yapacağı anlaşma sonucu, işlediği suçun sonuçlarını değiştirecek nitelikte önemli bilgiler vermesi halinde, sembolik bir ceza ile kurtulması mümkün. Sarraf da böyle bir anlaşma yaptı ve bu yolla uluslararası finansal sistem içindeki sicilini düzelterek durumunu legalize edecek.

ABD, Erdoğan’a karşı Sarraf kartını kullanacak

ABC gazetesi, Suriye politikasında tutum değiştiren ABD’nin bu konuda Erdoğan ile ters düştüğünü, başta IŞİD olmak üzere İslamcı terör örgütleriyle AKP Hükümeti arasındaki ilişkiler nedeniyle güvenini yitirdiğini yazarken Büyük Ortadoğu Projesi’nin de başarısızlığa uğraması nedeniyle ABD’nin AKP ve Erdoğan’a bölgede ve Türkiye’de biçtiği rolün de artık geçersiz olması nedeniyle ilişkilerin boyut değiştirdini de yazdı.

Bunun üzerine inşa edilen iddiaya göre ise, ABD yönetimi ve istihbarat birimlerinin, Washington ve Tahran arasındaki ilişkilerin de normalleşme sürecine girmesiyle birlikte, Rıza Sarraf kartını oynamaya karar verdi. Amaç, zaten daha önce bütün kirli işlerini gördürdükleri, ama artık bir işe yaramadığı gibi, zarar vermeye de başlayan Erdoğan ve AKP iktidarını ya hizaya çekmek ya da ondan tümüyle kurtulmaktı.

Bu amaçla AKP hükümetini sarsan büyük yolsuzluk olayının kilit ismi olan, İran kökenli Türkiye vatandaşı Rıza Sarraf’ın bütün kirli para trafiği ve ilişkiler ağı ortaya çıkarıldı.

Malezya-Türkiye-İran arasında buharlaşan paralar

İran’a yönelik ABD ve Batı ambargosunu kırmak için Ankara ve Tahran arasında kurulan illegal ticari ilişkinin Türkiye ayağını oluşturan Sarraf, bu trafikte kendisine biçilen rolün ve öngörülen kârın (komisyonun) dışına çıkarak bu ülkenin yüksek miktarda parasını çalmıştı. Bu paranın önemli bir kısmını da, yine iddiaya göre Türkiye’deki üst düzey işbirlikçileri ya da ortakları ile paylaşmıştı.

Böylece Sarraf, üç ülkeye karşı da suç işlemiş oluyordu; Türkiye’de rüşvet dağıtmak, İran’ın doğrudan parasını çalmak ve ABD ambargosunu delmek. ABD ambargosunu delmenin sonuçları ise sanılandan da büyüktü. Bu ambargoyu delme operasyonu Tahran’ın nükleer enerji stratejisinin başarılı olmasına büyük katkı sağlamıştı.

“First Islamic Investment Bank Ltd”

Para transferi Malezya ve Türkiye üzerinden gerçekleştirilmişti. Türkiye’de bir kamu bankası, Malezya’da ise, ‘First Islamic Investment Bank Ltd’ adlı banka bu trafikte kilit rol oynamıştı. Para trafiğinde asıl aktör olan First Islamic Investment Bank Ltd. İran’da faaliyet yürüten ve yatırımları olan bir finans kuruluşuydu.

Bilindiği gibi Türkiye, doğalgaz parasını İran’a altınla ödemişti. Ödeme biçim olarak altın ihracatı şeklinde gerçekleştirilmişti. Altınlar Malezya üzerinden geçirilerek İran’a ulaştırılmış, İran petrolü de Malezya üzerinden dünya pazarına aktarılmıştı. Sarraf ve Zencani bu ticaretin iki önemli ayağını oluşturuyordu.

Altın transferi Bilal’in gemileriyle

Sarraf’ın ABD makamlarına verdiği iddia edilen bilgiye göre, altın transferi Bilal Erdoğan’ın gemileriyle yapıldı. Bu iddianın da soruşturma dosyasına girdiği belirtiliyor.

İşte bu illegal ticaret sırasında, büyük bölümü İran’a ait olan büyük bir para buharlaşmıştı. Organizasyonun Tahran ayağındaki işadamı Babek Zencani’nin idam cezasına çarptırılmasının nedeni de, İran devletine ait parayı çalmak. İran, aynı gerekçeyle Rıza Sarraf’ın da kendilerine iade edilmesini istiyordu. İddiaya göre, bu ticarette, Türkiye Cumhuriyeti’nin miktarı tam olarak kestirilemeyen, ama yüksek olduğu belirtilen parası da kaybolmuştu.

Sarraf her şeyi anlatacak mı?

ABD ile sağladığı anlaşma gereği Rıza Sarraf her şeyi mahkemede anlatacak deniliyor. Sarraf, sağlanacak koruma ve verilecek güvenceler karşılığında bildiklerini açıklamayı hemen, ABD’ye iner inmez yapmayı önermiş, ancak FBI ve ABD Dışişleri yetkilileri mahkemede anlatmasının daha doğru olacağına karar vermiş.

Erdoğan’ı da anlatacak iddiası

Sarraf’ın mahkemede anlatacakları Türkiye’yi sarsacak ve bütün siyasal dengeleri değiştirecek nitelikte. Çünkü Sarraf’ın Tayyip Erdoğan ve Erdoğan Ailesinin parasal ilişkilerini de ayrıntılı şekilde anlatacağı, bu iddialar arasında.

ABD yönetiminin asıl öğrenmek istediği bilgilerden biri de Türkiye ile İran arasında yapılan ticarette kaybolan milyarlarca doların nerede olduğu belirtiliyor. İddiaya göre ABD istihbaratı bu kayıp paranın Erdoğan’la bir ilişkisi olup olmadığını da araştırıyor.

Erdoğan istifaya zorlanacak

ABD gazetesi, AKP yönetimine güvenini kaybeden ve Suriye konusunda Türkiye ile işbirliği yapmaktan vazgeçen ABD’nin, Tayyip Erdoğan’ı Sarraf dosyası ile istifaya zorlamayı planladığını da yazdı. Elinde Türkiye’nin IŞİD dahil bölgedeki radikal dinci terör örgütlerine destek verdiğinin kanıtları bulunan ABD, AKP’siz ya da Erdoğan’sız bir hükümet ve geçiş dönemi istiyor.