Bu hafta Salı günü 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü.
1857 yılında bugün, ABD’nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 129 kadın işçi can verdi. 1921 tarihinde Moskova’da yapılan III. Uluslararası Kadınlar Konferansı’nda, hem ölen 129 kadın işçiyi anmak hem de emekçi kadınların mücadelesini hatırlatmak ve büyütmek için 8 Mart, “Dünya Emekçi Kadınlar” günü olarak ilan edildi.
***
2016 yılında bugün, Türkiye’de Mart ayına kadar öldürülen kadın sayısı 26; 2015 yılının toplam rakamı ise 290’dı. Çoğu kocası ya da erkek kardeşi tarafından öldürülüyor. Öldürülen kadınların çoğu polisten koruma talep etmesine rağmen korunamıyor/korunmuyorlar.
2016 yılında bugün, Türkiye’de neredeyse her gün kız çocukları sokakta ve okulda tacize uğruyor. Tacize uğrayan ve seslerini duyuramayan kız çocukları intihar ediyor. Diyanet fetvasında ise “Babanın öz kızına şehvet duyması haram değildir” diyor.
2016 yılında bugün, Türkiye’de kadınları öldürenler ya da kadınlara tecavüz edenler, haksız tahrik veya iyi hal indiriminden yararlandırılıyorlar. Katiller, “tutku derecesindeki aşırı sevgiden kaynaklı duygusallığın etkisiyle” cinayet işlediği için daha hafif cezalarla cezalandırılıyor.
2016 yılında bugün, Türkiye’de IŞID Gaziantepbürosunda, Ezidi kadınlar pazarlanıyor; buna dair yapılan suç duyuruları sonuçsuz bırakılıyor.
2016 yılında bugün, Türkiye’de kadınlar hala çalışma yaşamından uzaklaştırılmaya ve evde çocuk bakımı ve ev işlerinde çalıştırılmaya yönlendiriliyor. Çocuk bakımının ve ev işlerinin toplumsallaştırılması yerine, Meclis’ten bu işlerin tamamıyla kadınınüzerine bırakıldığı yasalar geçiriliyor.
2016 yılında bugün, Türkiye’deçalışma yaşamında olacak kadınlar ise, tam zamanlı ve güvenceli istihdamın teşvik edilmesi yerine, esnek çalışma yasalarının çıkarılmasıyla güvencesiz ve geçici işlerde çalışmaya mahkum ediliyor.
***
15 yıllık AKP döneminde kadınlara ve kız çocuklarına başlarına gelmeyen daha ne kaldı? Daha kaç kız çocuğu daha, bu gericilik içine gözlerini açacak dünyaya?
Kadınların / kız çocuklarımızın her geçen gün daha fazla sömürülerek çalışmadığı, kocam veya kardeşim tarafından öldürülür müyüm diye düşünmeden nefes aldığı, tecavüz edilmeden rahatça sokakta dolaşıp okula gittiği bir ülkede yaşamak istiyorsak birlikte mücadele etmek zorundayız.Tıpkı Artvin Cerrettepe’de bakır madenine karşı birlikte direnen kadınlar gibi, Rize Çamlıhemşin’deSamistalYaylasında Yeşil Yol projesine karşı iş makinesinin önüne atlayan “Havva Ana” gibi, laik eğitim için direnen kadın veliler gibi, Maltepe Hastanesi’nden sendikalı oldukları için atılınca hastane önünde çadır açan kadın işçiler gibi, yıllar önce süt izni için mücadele eden ve Meclis’te kabul edilmesini sağlayan İleri Kadınlar Derneği’ne üye kadınlar gibi ve 1857 yılında daha iyi çalışma koşulları için direnen o 129 kadın işçi gibi birlikte mücadele edeceğiz. Savaşa, Diyanet’in fetvalarına, kadın/kız çocuklarının tecavüze uğraması ve öldürülmesine, kadınları erkeklerle eşit görmeyen gerici eğitime, bizleri eve hapsetmek isteyen yasalara karşı mücadele edeceğiz. Biz kadınların elinde, herkesin eşit ve yaşanılır bir ülkede yaşayabilmesi için birlikte mücadele etmekten başka bir çare yok.