Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı Gülen ve cemaati iddianamesine göre TSK’ya girme faaliyeti 1984’te yoğunluk kazandı, AKP iktidarı döneminde ise önleri tamamen açıldı.
Cemaatin, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) darbe girişiminde bulanacak kadar yapılanması, bu duruma nasıl gelindiği sorusuna neden olurken gözleri de işin siyasi sorumlularına çevirdi. Bu soruların yanıtları, darbeden kısa süre önce Ankara Cumhuriyet Savcılığı’nın mahkemeye gönderdiği 660 sayfalık, ana cemaat iddianamesinde yer aldı.
Fethullah Gülen ve cemaati, 1971 yılından itibaren TSK içerisinde örgütlenmeye çalıştı. 12 Mart 1971 muhtırasıyla birlikte sol eğilimli ve yurtsever subayların orduyla ilişiği kesilirken, ‘Cemaat’ içerisinde faaliyet gösteren talebe imamları aracılığı ile evlerde, okullarda ve yurtlarda askeri lise ve harp okullarına öğrenci hazırlandı. Bu faaliyetler 12 Eylül 1980 askeri darbesi ile birlikte devlet eliyle başlatılan islamcılığı palazlandırma faaliyetleri çerçevesinde, Turgut Özal’lı ANAP iktidarı döneminde yoğunluk kazandı.
Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’ın haberine göre, iddianamede, “O dönemde TSK içerisine yerleştirilen bu öğrencilerin birçoğu şu anda kurmay albay veya general rütbesindedir” denildi.
Genelkurmay Başkanlığı’nın gönderdiği belgeye yer verilen iddianameye göre 1983-2014 yılları arasındaki dönemde TSK ile ilişiği kesilen Fethullah Gülen grubuna mensup personel sayısı 400 olarak belirlendi.
AKP’nin iktidara geldiği yıllarda ise sadece 2003’te 2 astsubay, cemaat mensubu olduğu gerekçesiyle ordudan ihraç edilirken, bundan sonraki yıllarda TSK’daki cemaat kadrolarının giderek güçlendirildiği ortaya çıktı. İddianamede, buna ilişkin, “TSK, 2003 yılından sonra Fetullahçı olduğunu bildiği hiç kimsenin ilişiğini kesmemiştir. Bundan sonra inisiyatif örgüte geçmiş ve TSK içinde bu örgütten olmayan veya muhalif olan herkesi tasfiye etmeye başlamıştır” denildi. O dönem YAŞ’a başkanlık eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Milli Savunma Bakanları, ‘irtica’ gerekçeli ihraç kararlarına şerh düştü. Bir süre sonra da YAŞ’ta ihraç uygulamasına son verildi.
Kumpas soruşturmaları
TSK’da sayısal varlığını her yıl artıran cemaat, gücünü artırmak amacıyla bu kez Ergenekon, Balyoz, 28 Şubat, Askeri Casusluk gibi ‘kumpas’ soruşturmalarla Atatürkçü subayları tasfiye etti. Sadece 72’si general olmak üzere 400 asker Ergenekon ve Balyoz davalarında yargılandı. Bu askerlerin tasfiye edilmesiyle birlikte ordu içinde cemaatin önü açıldı.
Bu haber en son değiştirildi 19 Temmuz 2016 11:53 11:53
Beyaz Saray Basın Sözcüsü Jean-Pierre yaptığı açıklamada ne ABD'nin ne de Ukrayna'nın bölgedeki gerilimi arttırmada…
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şikâyetiyle 11 yıl 8 ay hapis…
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eski basın danışmanı Ahmet Sever, Mustafa Varank’ın açtığı 'Ak trol' davasından…
"Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçlamasıyla hakkında soruşturma başlatılan gazeteci Fatih Altaylı, "Olağan ve alışık…
MHP’li vekillerin altın kaçakçılığı ve kara para iddiaları siyaseti karıştırdı. Bahçeli’nin tavrı, Dubai bağlantıları ve…
İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak…