PEGİDA: Avrupa’da bir hortlak dolaşıyor
Ekonomik açıdan istikrarlı bir canlanma yaşayan Almanya şu an başka bir sorunla baş baş. Ülke ortadan ikiye bölünmüş durumda, bir yandan duyarlı bir sol, diğer taraftan gittikçe şiddeti artan bir sağ.
Ekonomik açıdan istikrarlı bir canlanma yaşayan Almanya şu an başka bir sorunla baş baş. Ülke ortadan ikiye bölünmüş durumda, bir yandan duyarlı bir sol, diğer taraftan gittikçe şiddeti artan bir sağ.
İşçi sınıfının giderek etnik kimlikler üzerinden Alman ve Alman olmayanlar olarak bölünmesiyle gelen sosyal kaygıların ve bununla birlikte oluşan öfkenin ırkçılığa kanalize edilmesi sonucu ortaya çıkan bu durum, sömürü düzeninin işine geliyor. Alman Devletinin teröre karşı mücadele kisvesiyle Ortadoğu’ya gönderdiği silah ve askeri “yardım” yabancı düşmanlığına ve sağ tabanın güçlenmesine zemin hazırlarken, ucuz hammadde ve emek gücü için verilen bu kirli savaşın sonucu yine Alman tekelci sermayesinin güçlenmesine ve yeni pazarlara açılmasına vesile olacak.
“Batı’nın İslamlaşmasına karşı vatansever Avrupalılar”
Yaklaşık 15 ay evvel başlayan PEGIDA hareketi işte tam bu dönemde güçlenirken önem de kazanıyor. Önce medya kanallarının ilgi odağı olan, ardından politik eleştiriler alan bu hareket inatla “Pazartesi yürüyüşlerini” sürdürüyor. Yaz döneminde yaşadıkları durgunluk geride kalırken mülteci krizi sebebiyle de güçleniyor. Her geçen gün büyüyen ve kendilerini “Batı’nın İslamlaşmasına karşı vatansever Avrupalılar” olarak adlandıran PEGIDA, 6 Şubat Cumartesi günü Avrupa’nın 14 şehrinde ‘Avrupa’nın İslamlaşmasına karşı’ sokağa çıkma eylemleri gerçekleştirdi.
Avusturya, Hollanda, İtalya, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Polonya, Bulgaristan ve Estonya gibi ülkelerin koordineli bir şekilde planlanan Avrupa çapındaki bu eylemler hakkında konuşan PEGIDA’nın lideri Tatjana Festerling, ‘‘Avrupa’daki İslamlaşmaya karşı olan mücadelemiz ortak hedefimizdir‘‘, açıklaması yaptı.
Ocak ayında Prag’da yapılan bir konferansta bir araya gelerek eylem kararı alan bu ülkeler, kendilerine “Avrupa’nın Kalesi” adını verirken, konferansın ardından tüm katılımcıların imzaladığı ortak bir metin yayınladılar. “Avrupa’yı düşmanlarımıza bırakmayacağız. Siyasal islam ve islamcılara onlara destek veren işbirlikçilere karşı gerekirse bizden öncekiler gibi bu yolda hayatımız pahasına savaşmaya hazırız. İşsizlik, rüşvet, kaos ve ahlaki çöküşün sebebi bir grup global elittir. Bu politik tutum Avrupa halklarına sadece iki olasılık sunudu; teslimiyet veya isyan.” cümlelerini içeren bu metni geçtiğimiz hafta Dresden’de gerçekleşen eylemde okuyan Tatjana Festerling herkesi bu “ortak mücadeleye” çağırdı.
“Kitlesel Göçe ve İslamlaşmaya Karşı Uluslararası Gösteri” adıyla hafta sonu gerçekleşen eylemler sırasında Dresden ile birlikte Avrupa’nın başka şehirlerinde de eylem yanlısı ve eylem karşıtı gruplar sokaklara çıkarken, üç şehirde eylemlere polis müdahale etti.
PEGİDA’ya karşı gösteriler
Saksonya Başbakan Yardımcısı Martin Dulig, 2.000 kişilik bir PEGİDA karşıtı kitleye hitaben yaptığı konuşmada, “Dresden’den dünyaya bu tür bir kışkırtmanın çıkmasına izin veremeyiz. Çoğunluk olan biziz ve bunu her daim söylemek ve göstermek zorundayız. Siyasetçilerin görevi halkın korkusunu alıp güven vermektir.” dedi.
Dresden şehrinin başka bir alanında ise “Merkel istifa” sloganları yükselirken polis tarafından eyleme 10.000-15.000 katılımcı beklenirken 6.000-8.000 kişilik bir katılım gerçekleşti. Bin kişilik bir polis ekibi her iki grup arasında olay çıkmaması için görev aldı.
Tatjana Festerling’in eylem duyurusunda belirttiği diğer şehirler ile canlı bağlantı kurma projesi, teknik aksaklıklar nedeniyle gerçekleşemedi.
Çek Cumhuriyeti’nin başkenti Prag’da solcularla sağcılar arasında yaşanan gerginlikler tırmanırken, iki grup birbirlerine cam şişe ve havai fişeklerle saldırdılar. Yaklaşık 1.500 PEGİDA yanlısı “Göçe hayır! Merkelleşmeye dur!” sloganlarını kullandı.
Kuzey Fransa’da bulunan Calais şehrinde ise izinsiz gerçekleştirilen PEGİDA eylemi polis tarafından biber gazı kullanılarak dağıtıldı. AFP haber ajansı bir çok kişinin gözaltına alındığını açıkladı. İzinsiz gösteriye yaklaşık 150 eylemci katıldı. “Burası bizim evimiz” sloganlarının ardından ellerindeki Fransız bayraklarını sallayarak milli marşlarını söylediler.
Amsterdam’da da polis ve eylemciler arasında çatışmalar çıktı. Polis ekipleri, 200 kişilik PEGİDA grubundan çok daha kalabalık olan anti faşist eylemcilerin bir araya gelmesini önlemeye çalıştı. Atlı polis birlikleri eylemler esnasında bir çok kişiyi göz altına aldı.
Bunun dışında İngiltere, Polonya, İrlanda, Danimarka, Finladiya ve Estonya’da da ufak çaplı eylemler gerçekleşti.
PEGİDA artık bir Alman fenomeni olmaktan çıktı. Hareket Avrupa’ya da sıçrayarak, kendilerinin temsil edilmediğine inanan‚ ulusal muhafazakâr bir kitlenin temsilcisi olmaya aday. Bu kitle şu an beklenenden daha az görünmekle birlikte gelecekte etkisinin nereye kadar yayılacağı henüz belli değil.