Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, partisinin yayın organı Aydınlık’ta 1 gün arayla yayımlanan, ancak birbiriyle büyük çelişki gösteren yazılarıyla alay konusu oldu.
29 Eylül 2016 tarihli Aydınlık gazetesindeki “Vatan Savaşında Türkiye Tayyip Erdoğan’ı yönetiyor” başlıklı yazısında, ‘bir arkadaşı’nın kendisine söylediği, “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ABD’nin esiri olduğu” yönündeki sözlerini köşesine taşıyan Perinçek, arkadaşının değerlendirmesini aşağıdaki sözlerle ‘mahkum’ ediyordu:
“Gerçeği olgularda aramak ne kadar önemli!
Tayyip Erdoğan yönetimi FETÖ ile ölüm kalım savaşı veriyor. Ama arkadaşıma göre hâlâ beraber yürüyorlar.
Tayyip Erdoğan yönetimi, ABD ile cephe cepheye gelmiş, Suriye’nin kuzeyinde ABD’nin “Kara gücü” ile savaşın içinde. Ama arkadaşıma göre “ABD’nin esiri.”
Kilitlenen beyinler, gözlere de perde indiriyor. “Samimiyet”, insanı kurtarmıyor.”
Ertesi gün: Sizi ABD bile kurtaramaz
29 Eylül Perşembe günkü yazısında Erdoğan’ı ABD ile ‘cephe cepheye’ gelmekle öven Perinçek, ertesi gün ise “ABD’nin kanlı Ortadoğu tarihi”ne malzeme olmakla suçladı.
Perinçek, 30 Eylül 2016 Cuma tarihli (dün) köşesinde, Erdoğan’ın Lozan’ı hedef alan sözlerine cevaben, gazetesinin 8 Temmuz 2012 tarihli “Siz İnönü’nün tırnağı olamazsınız” başlıklı yazısını bir kez daha yayımladı.
Perinçek 4 yıl önce, Erdoğan ve AKP’yi ağır sözlerle eleştirdiği ve dün tekrar yayımlanan o yazıda şu ifadeleri kullanmıştı:
“Siz, Amerika’nın yaptığı Kanlı Ortadoğu Tarihine malzeme oldunuz!
Siz kimsiniz! Kim oluyorsunuz da, Atatürklere, İnönülere, Bayarlara, Çakmaklara dil uzatıyorsunuz! Siz, onların ayağının tozu dahi olamazsınız, tarihe ABD’nin Haçlı Seferinde proje görevlisi olarak geçtiniz! Artık isminizi de cisminizi de o kanlı ihanet tarihinden kurtaramazsınız. Sizi, bu millet deliğe süpürecek! Sizi, artık Amerika bile kurtaramaz!”
Bu haber en son değiştirildi 4 Ekim 2016 10:33 10:33
Uzun süredir atama bekleyen 37 yaşındaki resim öğretmeni Ömer Şahin, çalıştığı kurs tasarruf tedbirleri kapsamında…
Bu sayı kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin fotoğrafını çekerken aynı zamanda nedenlerini ortaya koyuyor…
Patronun sömürüsüne, düzenin gericiliğine, erkeğin şiddetine boyun eğmemekte bu düzenin karanlığını yok edecektir. Esas sorunun,…
Aslolan devletin bir kadın politikası oluşturması, hayatın her alanında ayrımcılığı kaldırarak kadın erkek eşitliğini sağlaması…
Şiddetin kaynağını sadece erkek egemen anlayışla açıklamak resmin bütününün gözden kaçırılmasıyla sonuçlanır. Karşı karşıya olduğumuz,…
Bu tarihten sonra sistemli bir biçimde İstanbul Sözleşmesi’ne saldırılar başladı. Aslında saldırılan kadın haklarıydı ama…