Taksim İstiklal Caddesi’ni kana bulayan canlı bomba olduğu öne sürülen Savaş Yıldız’ın 18 Mayıs 2015’te Adana ve Mersin’deki HDP il binalarına yönelik bombalı saldırının da faili olduğu anlaşıldı. Adana’daki patlama anında il binasında bulunan ve daha sonra soruşturmada avukatlık görevini üstlenen Tugay Bek, dosyada gizlilik kararı bulunduğunu ve on aydır nasıl bir işlem yapıldığı konusunda kendilerine bilgi verilmediğini belirtti. Savaş Yıldız’ın bu dosya kapsamında arandığını anlatan Bek, “Şu an dosyada ne olduğunu, kimlerin ismine ulaşıldığını, ne tür bir yöntem izlendiğini bilmiyoruz” dedi.
Radikal’in haberine göre, Avukat Bek, o tarihte kendisinin HDP Adana Milletvekili Adayı olduğunu ve patlama gününde binada bulunduğunu belirterek, şöyle dedi: “Binada toplantı halindeydik. Parti binası iki katlı. Alt katımızda saksı içindeki bomba patlamıştı. Daha çok korku ve panik yaratmak için yapılmış bir patlama gibi algılandı. Ancak eğer toplantı yaptığımız salonda olmuş olması çok sayıda insan ölür ya da kılıcı şekilde yaralanırdı. Çünkü binanın ön cephesinin tamamını yıktı. Duvarlarda şarapnel izleri vardı. O gün üç arkadaşımız yaralandı.”
Soruşturmalar ayrı ayrı yürüyor
Bek, Adana ve Mersin il binalarında yönelik bombanın Savaş Yıldız tarafından aynı gün getirildiğini ve kısa aralıklarla patladığını anlattı. Patlamalara ilişkin soruşturmanın ayrı ayrı sürdürüğünü anlatan Bek, iki dosyada da gizlilik kararı alındığını vurguladı. Bugüne kadar, şüphelinin Savaş Yıldız olduğu ve bu kişinin Suriye’ye kaçtığı dışında bir bilgi verilmediğini kaydeden Bek, şöyle devam etti: “Ocak ayının sonunda gizliliğin kaldırılması için başvurdum. Ancak kabul edilmedi. Bana sözlü şekilde ‘Savaş Yıldız’ı arıyoruz. Muhtemelen Suriye’de’ denildi. Gizlilik kararı kaldırılsaydı 10 Ekim’de Ankara’daki saldırıya ilişkin açılan soruşturmada önümüzü açar diye düşünmüştük. Ancak gizlilik kaldırılmayınca çabamız boşa gitti. Şu an dosyada ne olduğunu, kimlerin ismine ulaşıldığını, ne tür bir yöntem izlendiğini bilmiyoruz. Mersin’de de durum aynı. Gizlilik kararları faillerin yakalanmasını sağlamadığı gibi, gizlenmesine hizmet ediyor. Bu patlamalara yönelik kamuoyunun eleştirel bakış açısının sonlandırmak için kullanılıyor. Dosyalarda gizlilik kararı kaldırılırsa savcı ve polisin daha özenli ve sağlıklı davranacağını düşünüyorum.”
Bu haber en son değiştirildi 20 Mart 2016 15:13 15:13
İki aylık fikir dergisi Yeni Ülke 31. sayısında "Solun Cumhuriyet ile sınavı" dosyası ve dolu…
Aziz İhsan Aktaş'ın 16 şirketine kayyum atanırken sevgilisi ve akrabaları üzerine kurulu şirketleri ile Cengiz…
Çorlu Tren Katliamı’nda adı gündeme gelen dönemin TCDD Genel Müdürü İsa Apaydın’ın yöneticisi olduğu Deha…
Ünlü şarkıcı Mabel Matiz hakkında hazırlanan iddianamede, erişime engellenen 'Perperişan' şarkısının sözlerinin 'çocuklar için tehlike…
Maraş Katliamı Davası'nda yargılanan ve katliamın sembol ismi olarak bilinen eski Milletvekili Ökkeş Şendiller için…
247 günlük tutukluluğunun ardından tahliye edilen Barım, 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nin itirazı sonucu yeniden tutuklanacak.