RÖPORTAJ | Eğitmenleri Beria Onger Kadın Akademisi'ni değerlendirdi
Beria Onger Kadın Akademisi görev alan eğitimciler Akademi'yi ve ilk adımlarını Gazete Manifesto'ya değerlendirdi.
Geçtiğimiz günlerde ilk oturumlarını gerçekleştiren Beria Onger Kadın Akademisi, İstanbul’da Kadıköy ve Bakırköy olmak üzere iki farklı noktada eğitimlerine devam ediyor. İlerici Kadınlar Derneği’nin (İKD) düzenlediği Akademi, değişik sektörlerden işçi ve ev emekçisi kadınların bir araya geldiği, eğitimciler eşliğinde tartıştığı ve ürettiği ders programı ile kadın mücadelesinde yeni bir sayfa açıyor.
Beria Onger Kadın Akademisi’nin bu haftaki Kadıköy programı Psikolog Oya Pakyürek’in sunumuyla “Kapitalizm ruh sağlığına etkileri” ve “Kapitalist sistemde ebeveynlik, çocuk ruh sağlığı ve eğitimi” oturumları ile devam edecek.
Bakırköy’de ise Birarada Yaşam Derneği’nde açılış dersi ile başlayacak olan Akademi, yazar Tülin Tankut’un sunumuyla “Kadınlar medyaya bakıyor” oturumunu gerçekleştirecek.
Beria Onger Kadın Akademisi görev alan eğitimciler Akademi’yi ve ilk adımlarını Gazete Manifesto’ya değerlendirdi.
Tarihsel İKD Merkez Yöneticisi Naciye Babalık: Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz
“İnsan Nasıl İnsan Oldu?” Eserinin yaratıcıları M.İlin-E.Segal, eserlerine “İnsanın bir dev” olduğu varsayımı ile başlıyor ve dünyada yaşayan bu devi şöyle betimliyorlar: “Bu devin öyle kolları var ki, hiç güçlük çekmeden bir lokomotifi kaldırabilir. Bu devin öyle ayakları var ki, günde binlerce kilometre koşabilir. Bu devin öyle kanatları var ki, bulutlar üzerinde, kuşların çıkamadığı yüksekliklerde uçabilir. Bu devin öyle yüzgeçleri var ki, su altında balıklardan daha iyi yüzebilir. Bu devin öyle gözleri ve kulakları var ki, görülmeyeni görür, başka bir kıtada konuşulanları işitir. Bu dev o kadar güçlüdür ki, dağları delip geçer ve doludizgin akıp giden suları durdurur. Bu dev, yeryüzünü istediği gibi değiştirir, ormanlar diker, denizleri birleştirir, çölleri sular.”
Bu devi dünyaya getiren, büyüten ve insanlığın kurtuluşu adına yaşanası bir dünya savaşımı için yetiştiren; bu savaşımı da bizzat sürdüren kadınların, ayakları üzerinde durarak, doğuştan var olan yeteneklerini geliştirmesi ve bir emekçi olarak üretimden aldığı güç ile dünyayı değiştirmesi gerekiyor. Bunun için de yeni bilgiler edinmesi, kendini sürekli yenilemesi ve örgütlü olarak savaşıma katılması çağımızın olmazsa olmazıdır. Beria Onger Kadın Akademisi bu açıdan yeni bir ufuk açacak.
Psikolog Oya Pakyürek: Sistem kendi çocuklarını yetiştirmesine karşı çocukların yetiştirilmesinde dikkat edilmesi gereken temel prensipleri konuşuyoruz
İnsan sosyal hayvandır diyor Aristo. Başkalarıyla birlikte yaşar. Birlikte yaşamakta olan insan gruplarının karmaşık dinamikleri vardır. Bireyi öne alan, emeği öne alan ya da sermayeyi , sahiplenmeyi, genişlemeyi öne alan toplumsal sistemler bireyin yaşam kalitesini olduğu kadar duygulanımını, ruh sağlığını da etkiler.
Beria Onger Kadın Akademsi kapsamında yapacağımız ‘Kapitalizmin ruh sağlığına etkileri’ oturumunda kapital orijinli sistemlerde, bireyin ruhsal etkilenimi üzerinde duracağız. Sistemin 4 koldan bireyi nasıl köşelere sıkıştırdığından, bu sıkışmışlığın nelere yol açtığından söz edeceğiz. Bu şartlar altında ruh sağlığımızı korumak mümkün mü diye sorup sorgulayacağız.
Sistem kendi çocuklarını yetiştiriyor. Bakış açılarını, görme biçimlerini, toplumsal dogmaları şekillendirerek bireyin iliklerine işliyor. Bu süreçleri gözden geçireceğiz.
Çocukların yetiştirilmesinde dikkat edilmesi gereken temel prensipler üzerine, eğitim üzerine, öğretim üzerine, öğrendiklerimiz ve öğrenemediklerimiz üzerine konuşacağız.
Yazar Tülin Tankut: Akademi, büyük bir ilgiyle ve ufuk açıcı sorular ve katkılarla ilerliyor
İKD’nin “Beria Onger Kadın Akademisi Başlıyor” duyuru metnindeki kapsayıcı programın, değerli konuşmacıları arasında ismimi görmek beni son derece onurlandırdı. 21 Ağustos günü Kuşdili Eğitim Merkezi’nde “Kadınlar Medyaya Bakıyor” başlıklı etkinliği değerli katılımcılarla birlikte gerçekleştirdik. “Değerli” nitelemesini kuşkusuz nezaketen kullanmadım. Gerek deneyimli arkadaşların ufuk açıcı soruları ve katkıları gerekse genç kuşakların, konuşmaları büyük bir ilgiyle izlemeleri etkinliğin verimliliğini artırdı. Katılımcıların konuşmacıyı yüreklendiren, güdüleyen alçakgönüllü duruşlarıysa dilerim başka platformlardaki buluşmalara da örnek olur.
Bundan sonraki etkinlikler için İKD’nin kadınlarla yüz yüze yapılacak bir anket seferberliği başlatmasını öneriyorum. Kadınları ilgilendiren hemen her konuyu kapsayacak olan bu çalışma için üniversitelerden ve belediyelerden yardım alınabileceğini umuyorum. Karınca kararınca bu konuda ben de görev alabilirim. Akademi’ye başarılarının devamı dileğiyle.