RÖPORTAJ | Pankartı asanlar öyküsünü anlattı!
3 yıl önce Haziran Direnişi'nin simgelerinden biri olan "Boyun Eğme" pankartının asılma öyküsü...
Haziran Direnişi’nin en önemli sembollerinden biri olan “Boyun Eğme” pankartını asan ekipte yer alan Tunç Elgün ile pankartın asılma anını, süreci ve o günü konuştuk.
3 yıldır herkesin dilinde, yüreğinde, evinde, üzerinde, balkonunda olan o sloganın yazılı olduğu pankartın AKM’ye asılma öyküsünü bizimle paylaşır mısınız?
Tunç Elgün: O gün yüzbinlerce insanın Taksim meydanını doldurduğu coşkulu, muhteşem bir gündü. Taksime çıkmak fikri gerçekleşmişti. Gezi parkı ve meydan hınca hınç doluydu. Bağlı olduğum siyasi parti yani TKP il yönetimi emekçi halkımıza, eşitlik ve özgürlük mücadelesini sürdürürken çok daha net siyasi bir mesajı “Boyun eğme” sloganı ile vermek istedi sanırım, en azından ben böyle yorumladım.
Durumu değerlendirdikten sonra Gezi parkının yanısıra o dönemin en önemli sembolü olan AKM binasının hem fiziksel olarak hemde sembolik olarak en uygun yer olduğuna karar verdik. Henüz AKM binasını bayram yerine çeviren yüzlerce bayrak pankart vs. binaya asılmamıştı.
Peki simgesi olacağı fikri …
Tunç Elgün: Boyun eğme sloganının direnişin simgesi olması konusuna gelince aslında benim görüşüm bu durum sadece pankartın oraya asılması ile ilgili değil. TKP Haziran direnişi öncesi en az iki yıl bu sloganı kullanarak siyasi çalışma yaptı, insanların en umutsuz olduğu dönemlerde ısrarla bu sloganı yineledi, sloganın simge olması halkın bir fikrin gerçekleşmesini görmekten dolayı duyduğu güven ve coşku olsa gerek diye düşünüyorum.
Pankartı asmak için AKM’ye gittiğinizde hiç sorun oldu mu? Ya da nasıl gelişti o an…
Tunç Elgün: Pankartın asılması sırasında yaşadığım ve sadece dost sohbetlerinde paylaştığım bir olayı hayatım boyunca hiç unutmayacağım onu aktarmak isterim sizlere.
AKM binasına 15 kişi girdikten sonra binadaki güvenlik görevlilerinin telsizlerini daha sonra teslim etmek üzere almıştık. Pankartı astıktan sonra söz verdiğimiz gibi telsizleri teslim etmeye başladık. Binadan aşağı inerken her katta bulunan güvenlikçiye telsizinin teslim edip bir alt kata iniyorduk sayısını hatırlamıyorum son telsizi teslim etmeden önce ben elimdeki telsizle bir anons yapma ihtiyacı duydum ve dedim ki:
“Güvenlik görevlisi arkadaşlar sizleri biraz zor durumda bırakmış olabiliriz. Bundan dolayı üzüntülerimizi belirtmek isterim.”
Bu anonstan kısa bir süre sonra bir güvenlik görevlisinin anonsu duyuldu telsizden:
“Zor durumda kalsakda bunun önemi yok asıl biz sizlere halkımız adına teşekkür ederiz.”
Yaşanan süreci tamamlayan bir olay yaşamışsınız…
Tunç Elgün: Bundan sonra ki duygularımızı anlatmaya gerek yok sanırım. Ayrıca “Boyun eğme” sloganının neden böylesi bir simgeye dönüştüğünüde buradan anlamak zor değil.
Teşekkür ederiz…