Sırrı Süreyya Önder'den hükümete çözüm çağrısı: Açın İmralı yolunu...

HDP’li Sırrı Süreyya Önder, Diyarbakır Newrozu'nda hükümete çözüm çağrısında bulundu.

Sırrı Süreyya Önder'den hükümete çözüm çağrısı: Açın İmralı yolunu...

HDP’li Sırrı Süreyya Önder, Diyarbakır Newrozu’nda hükümete çözüm çağrısında bulundu. Önder, “ verdiğimiz ne kadar söz varsa hepsinin gereklerini yerine getirmeye hazırız. Müzakereleri başlatın, bu çatışmalar bir haftada sona erer,” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, hükümete çözüm çağrısında bulundu. Önder, “Şimdi buradan çağrı yapıyoruz. Açın İmralı yolunu, verdiğimiz ne kadar söz varsa hepsinin gereklerini yerine getirmeye hazırız. Müzakereleri başlatın, bu çatışmalar bir haftada sona erer. Eğer bu sözü yerine getirmezsek beni Diyarbakır Meydanı’nda dara çekin ah çekersem onursuzum,” dedi.

Sırrı Süreyya Önder’in yaptığı konuşma şu şekilde:

“Bre ahmaklar ben size Eşme Ruhu dedim, bölgeyi ortak evimiz yapalım dedim”

“Aramızda Sayın Öcalan ile dağlar denizler olabilir. 3 yıl birlikte mesai yaptık barış uğruna, daha iyi bir dünya ve ülke uğruna yazdıkları söyledikleri tartıştıkları şeyler bugün faşist rejime rağmen bize uğraşıyor. Muhtemelen şunu söylerdi: Bre ahmaklar ben size Eşme Ruhu dedim, bölgeyi ortak evimiz yapalım dedim. Yoldaşlarıma söyledim size yardım ettiler bunun bir barış kıvılcımı olmasını diledim siz getirdiniz Sur’a, Nusaybin’e, Cizre’ye gönderdiniz. Bre ahmaklar diye başlardı söze. Siz bu akılla daha kaç adım gidersiniz diye eklerdi Sayın Öcalan. Başbakan bir kamu düzeni diye tutturdu Sayın Öcalan kamu düzeni polisiye yöntemle sağlamaz diyerek bir bilim insanına yakışır bir cevap verdi. Gelin bunu sağlayalım.”

“Bütünlüklü bir müzakere kamu dediğiniz şeyi kazanabilir dedi. Sayın Öcalan ne dediyse tersini anladılar ya da düzünü anlayıp tersini yaptılar. Sayın Öcalan Davutoğlu’na acı acı gülerek şöyle derdi. Kürt evine giremiyor Türk evinden çıkamıyor; al sana kamu düzeni. İşte sizin kamu düzeni, ülkeyi getirdiğiniz nokta burası. Oysa barışın hemen eşiğindeydik. Elimizi uzatsak tutacak kadar yakındık. Bugünde uzak değiliz bu kan bu ölüm bizleri yıldıramaz. Hapishane ile sürgünle korkutamazlar. Korkak arıyorsanız aynaya bakın. Bir fezleke geldiğinde yere göğe sığdıramadığınız mahkemelere biz güvenmiyoruz dediniz. Sizin güvenmediğiniz mahkemelere biz güveneceğiz, çok beklersiniz.”

“Açın İmralı yolunu, mutabakat kaldığımız yerden başlayalım”

“Barış uzak değil. Bu topraklarda iktidarı eline geçirenlerin hikmetle öğrenme alışkanlığı yok ancak felaketle öğrenebiliyorlar. Hem ülkemizi hem bölgemizi bir yeryüzü cenneti haline getireceğimiz yöntem nettir, açıktır, onun da yolu demokratik siyaset ve müzakerelerdir. Buradan İmralı Heyeti olarak Sayın Başbakan’a çağrı yapıyorum. Laf kalabalığını bir kenara bırakın. Bölgenin gerçekliğini bizim kadar biliyorsunuz. Bunun sürdürülebilir olmadığını biliyorsunuz. Bölge halkının demokratik sabrı daha berhava olmuş değil. Sizde başbakansınız bu topraklara kaçak gelip gideceğinize açın İmralı yolunu sizinle mutabakat kaldığımız ne varsa oradan başlatalım bir hafta içinde ülkemizin çehresini değiştirelim. Sen el kapılarında vatandaşlarımızı serbeste dolaştıracağım derken memleketinizde insanlar dolaşamıyor bundan utanmıyor musunuz? Bütün arkadaşlarımız ve kurumlarımızla size son derece önemli bir çağrı yapıyoruz. Bütün annelere buradan taahhüt ediyorum. Bu ülkede bu ciddiyetle yaklaşırlarsa çatışmasızlığın yakalanması bir haftalık iştir. Böyle olmazsa beni Diyarbakır meydanında dara çekin ah çeken alçaktır.”