AKP’nin yandaş gazetelerinden Türkiye gazetesinde yazan Yıldıray Oğur köşe yazısında Genelkurmay Başkanlarının özel kalem müdürleri üzerinden darbe girişimine katılan Gülenci paşaların listesini çıkardı.
Ancak Yıldıray Oğur, bir isme, yani 28 Şubat sürecinin başındaki İsmail Hakkı Karadayı’nın özel kalem müdürüne geldiğinde, “Eğer Özel Kalem Müdürü’nün ismini bilseydik belki 28 Şubat’ın Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı’ya kadar da uzatmak mümkün olacaktı bu kronolojiyi. O yıllarla ilgili bildiğimiz Akın Öztürk’ün 1996-98 yılları arasında 28 Şubatçıların sık sık gittiği, askerî anlaşmalar imzaladığı İsrail’de askerî ataşe olarak bulunduğu.” diye yazarak o ismi karartmayı tercih etti.
Oysa bu isim, Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde özgeçmişine en kolay ulaşılan isimdi. Yani Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar.
Yıldıray Oğur, “Dört saatlik istihbarat zaafının 40 yıllık hikâyesi” başlıklı yazısında, darbecilerin atama listesindeki isimler üzerinden geriye doğru Hulusi Akar’ın Özel Kalem Müdürü Tuğgeneral Ramazan Güzel, Necdet Özel’in Özel Kalem Müdürü Tuğgeneral O.K., Işık Koşaner’in Özel Kalem Müdürü Tuğgeneral Semih Terzi, İlker Başbuğ’un Kara Kuvvetleri Komutanlığı zamanındaki Özel Kalem Müdürü Ş.T., Yaşar Büyükanıt’ın Özel Kalem Müdürü Tümgeneral Oğuz Serhat Habiboğlu, Hilmi Özkök’ün Özel Kalem Müdürü Tümgeneral T.S., Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun Özel Kalem Müdürü Korgeneral Erdal Öztürk’ü “FETÖ’nün generalleri” olarak açıklıyor.
Bu listeye girmeyen tek isim ise İlker Başbuğ’un Özel Kalem Müdürü Albay Bülent İlhan. Onun isminin darbecilerin listesinde olmadığını söyleyen Oğur İlhan’ın general de yapılmadığını söylüyor.
Ama yazının ilginç tarafı burada başlıyor. Oğur, tüm listeyi çıkardıktan sonra “Eğer Özel Kalem Müdürü’nün ismini bilseydik belki 28 Şubat’ın Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı’ya kadar da uzatmak mümkün olacaktı bu kronolojiyi. O yıllarla ilgili bildiğimiz Akın Öztürk’ün 1996-98 yılları arasında 28 Şubatçıların sık sık gittiği, askerî anlaşmalar imzaladığı İsrail’de askerî ataşe olarak bulunduğu.” diye yazıyor.
Oysa, Genelkurmay Başkanlığı’nın sitesinden kolaylıkla ulaşılan bir bilgiyi, yine çok kolay bir şekilde Google arama motoruna “İsmail Hakkı Karadayı’nın özel kalem müdürü” diye yazdığınızda en üstte geçen yıl yazılan bir köşe yazısında da açıkça görülüyor.
Yıldıray Oğur’un bu kadar kolay erişilebilen bir bilgiyi araştırmamış olması ya da araştırmış ve bulamamış olması mümkün değil. Öyleyse, bu bilgiyi saklamayı tercih ettiği anlaşılıyor. Ancak Hulusi Akar’ı “korumak” istemesi halinde sözü “belki de kronolojiyi oraya kadar götürebilirdik” noktasına getirmesinin korumadan çok bir mesaj içerdiği anlaşılıyor.
Türkiye’de İslamcıların en nefret ettiği isimlerin başında gelen 28 Şubat’ın Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı’nın özel kalem müdürünün bir soru işareti olarak bırakılması mümkün mü?
Bu haber en son değiştirildi 28 Temmuz 2016 16:01 16:01
Şahin, " Bilinmelidir ki RTÜK sansür kurumu değildir. Anayasamız net bir hükümle sansürü yasaklar" ifadelerini…
Dokuzuncu olağan kongresini gerçekleştiren Saadet Partisi'nde genel başkanlık için Kayseri milletvekili Mahmut Arıkan ile İstanbul…
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, PKK lideri Abdullah Öcalan için yaptığı çağrının yankıları sürüyor. Cumhurbaşkanı…
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noel Barrot, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında çıkardığı…
ABD'li Senatör Lindsey Graham, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve eski Savunma…
Kadına yönelik şiddeti tek başına biyolojik bir mesele olarak erkek saldırganlığıyla açıklamak en hafif tabirle…