'Tecavüz tasarısı' bunun için mi: AKP'li vekilin tecavüz şüphelisi kardeşi kaçakmış!

AKP'nin tepkiler sonrası geri çektiği cinsel istismar tasarısıyla ilgili çarpıcı bir iddia daha öne sürüldü.

'Tecavüz tasarısı' bunun için mi: AKP'li vekilin tecavüz şüphelisi kardeşi kaçakmış!

AKP’nin Meclis’e getirdiği, çocuk tecavüzlerine yasal kılıf kazandıran düzenleme tepkiler üzerine komisyona geri çekildi. Ancak skandal tasarının üst düzey siyasileri ya da tarikat şeyhlerini cezai sorumluluktan kurtarmaya yönelik olduğu iddiaları da giderek güçleniyor.

Önergenin, 7 Haziran’da AKP’den milletvekili seçilen Ali İnci’nin kardeşi Yusuf İnci’nin 14 yaşındaki bir çocuğa cinsel istismarda bulunduğu ve dava açılması sonrası yurt dışına kaçtığı iddiasıyla bağlantılı olabileceği ileri sürülüyor.

Sözcü’den Saygı Öztürk bugünkü köşesinden gündeme getirdiği skandala ilişkin şu ifadeleri kullandı:

“2014 yılının Mart ayıydı. Sakarya Barosu Başkanlığı’na gelen elektronik postada önemli bir iddia yer alıyordu. Sakarya’nın Pamukova İlçesi’nde çok vahim bir olay yaşandığı, 14 yaşındaki bir kıza tecavüz edildiği, bu olayın bilinmesine, duyulmasına rağmen olayın üzerine gidilmediği, bir şey yapılmadığı, bu durumun büyük rahatsızlık yarattığı, insanların bunu konuşmaktan çekindiği, bunun nedeninin de tecavüz eden kişinin ağabeyinin yörede tanınan siyasetçi olmasının etkili olduğu vurgulanıyordu. Bu önemli iddia üzerine Sakarya Barosu Başkanı Zafer Kazan, yönetim kurulu üyeleri ile Çocuk Hakları Merkezi’nde görevli avukatlar sözü edilen ilçeye gitti. Burada araştırma yapacak, savcı ve diğer yetkililerle görüşüp iddianın doğru olup olmadığını araştıracaklardı.

14 yaşındaki kıza tecavüzle ilgili olarak soruşturma başlatılmıştı başlatılmasına ama şüpheliler arasında AKP’li milletvekili adayının kardeşinin adı yer almıyordu. “Neden?” dediler. Kızın ifadesinde kendisine tecavüz ettiği belirtilen o kişinin adı yer alıyordu. Peki, bu durumda siyasetçinin kardeşi hakkında neden bir işlem yapılmamıştı? Üstelik yalnız kızın değil başka tanıkların da siyasetçinin kardeşiyle ilgili suçlayıcı ifadeleri de dosyada bulunuyordu. Savcılıkta öğrendikleri karşısında Baro Başkanı, yönetim kurulu üyeleri ve Çocuk Hakları Merkezi’nde görevli avukatlar şoke olmuştu. Avukatlar genelde tutuklu yargılanmaya karşıdır. Ancak benzer olaylarda şüphelinin derhal tutuklandığını da bilirler. Üstelik AKP’li siyasetçinin kardeşi bırakın tutuklanmayı o dosyadaki ifadelere rağmen dosyanın şüphelisi bile olmamıştı. Milletvekillerinin dokunulmazlık zırhı var. Anlaşılıyor ki o zırh bazen siyasetçi yakınlarını da içine alıyor. Baro başkanı ve olayı öğrenen avukatlar Sakarya’ya döndüklerinde aralarında durumu değerlendirdi. Böyle bir olayın peşini bırakmamaya karar verdiler. Bu hem insani, hem vicdani, hem de mesleklerinin gereğiydi.

O ARADA ŞÜPHELİ KAÇTI

Siyasetçinin kardeşiyle ilgili iddianın peşini baro bırakmadı. İlgili makamlara başvurular yaptı, Yusuf İnci, soruşturmanın sanıkları arasında yer aldı. Nihayet savcılık ifadeye çağırdığında “Yusuf yok, o yurtdışında” denildi. Bir daha da Türkiye’ye gelmedi. Yusuf İnci hakkındaki suçlama, siyasetçi olan ağabeyini de olumsuz bir biçimde etkiledi. 7 Haziran’da milletvekili seçilen Ali İnci, 1 Kasım seçimlerinde bu kez aday gösterilmedi. Yusuf İnci hakkında yakalama kararı bulunuyor. Bu kişi hakkında zamanında işlem yapılmadı. Soruşturmanın sanıkları arasına alınacağını öğrenince yurtdışına gitti ya da Türkiye’de bulunuyor da çok iyi gizleniyor. Ailesi onun yurtdışında olduğunu öne sürüyor. Ağabeyi 25. Dönem AKP Milletvekili Ali İnci bu durumu şöyle açıklıyor: “İnci Gurup olarak yurtdışında büyük yatırım ortaklığımız var. Ortaklarımızla yapılan sözleşmemizde yurtdışındaki yatırımların başında mutlaka aileden birinin olması yazılı. Bundan dolayı kardeşim şu anda yurt dışında bulunuyor.”

“VELEV Kİ ÖYLE BİR ŞEY YAPMIŞ OLSUN”

Yusuf İnci’nin yurtdışından gelip ifade vermemesinin nedenini böyle gösteriyorlar. Eski Milletvekili Ali İnci, kardeşini tecavüzle suçlayanlara şunları söylüyor: “Kişi suçu sübut olmadığı müddetçe suçlanamaz, suçlu ilan edilemez. Hukukta bunun adı masuniyet karinesidir. Velev ki böyle bir olay vuku bulmuş olsun. Reşit bir insanın işlediği suçla ailesi ve aile yakınları nasıl yargılanabilir? Olayın sorumlusu olarak kişinin babası, kardeşi, aile yakını ile nasıl özdeşleştirilebilir? Gerçekte böyle bir olay yok. Bizim baskı yaptığımız iddia ediliyor. Biz orada zaten yokuz ki ne baskısı, neyin baskısı.”

“HAKKINDA YAKALAMA KARARI VAR AMA…”

Kızın babası cezaevindeydi. Annesi okuma‐yazma bilmiyordu. Sakarya Barosu tecavüz edilen bir kızı kurtarmak için yola çıktı. Hem dava açılmasını sağladı, hem de kızı psikolojik travmadan kurtarmak, bu olayı unutmasını sağlamak için üzerine düşeni yerine getirdi. Tecavüze uğrayan bu kızımızın şimdi emin ellerde olduğu belirtiliyor. Kızın böyle bir olayı unutması kolay mı? Kendisine destek olanlar, yaşadığı olayı unutmasını öğütlüyor. Ama o unutamıyor, “Unutmak istesem de olmuyor. O gün yaşadıklarım rüyalarıma giriyor ve her seferinde ağlayarak uyanıyorum” diyor. Gelelim 14 yaşındaki kıza tecavüzle suçlanan Yusuf İnci’nin durumuna… Hakkında dava açıldı açılmasına ama bir türlü ifadesi alınamıyor. Hakkında yakalama kararı var. Ama iş işten geçtikten sonra, bu kişi Türkiye’den ayrıldıktan ya da izini kaybettikten sonra ara ki bulasın. Sonra bir gün bakarsınız TBMM’den bir yasa çıkarılmış. Tecavüzcüsüyle evlenenler affedilecek. Bazı vakıf yurtlarındaki olaylar örtülecek. Bugün ele alınacak yasa teklifi ile siz kimleri kurtardığınızı biliyor musunuz?