TMMOB'den Dünya Enerji Kongresi'ne tepki: Enerji, şirketlerin ihtiyaçları için manipüle ediliyor
TMMOB Enerji Sempozyumu Düzenleme Kurulu, bugün İstanbul`da başlayacak olan 23. Dünya Enerji Kongresi ile ilgili bir açıklama yayınladı.
TMMOB Enerji Sempozyumu Düzenleme Kurulu, bugün İstanbul`da başlayacak olan 23. Dünya Enerji Kongresi’nin “insani gereksinimleri yok sayarak enerjiye tamamen ticari çıkar gözüyle bakan bir zihniyet tarafından” ele geçirildiğini iddia ederek bu duruma tepki gösterdi.
Konuyla ilgili yapılan açıklamadan satır başları şu şekilde:
Ülkemiz ve dünya enerji kaynaklarına yönelik “algı operasyonu” yapılıyor
Dünya Enerji Konseyi tarafından “iktidar-sermaye” ikilisi eliyle 9-13 Ekim tarihleri arasında İstanbul`da 23. Dünya Enerji Kongresi düzenleniyor. Enerji kaynaklarının parsellenmesi ve sömürülmesine dayalı dünya düzeni içerisinde insanların enerji kullanım hakkını yok sayan, enerjiye tamamen ticari bir çıkar gözüyle bakan zihniyet her alanda egemen kılınmaya çalışılıyor. Ne yazık ki 23. Dünya Enerji Kongresi de bu zihniyet tarafından ele geçirilmiştir. Dünya Enerji Kongresi’nin Türkiye’de yapılmasını sağlayan ve enerjide toplumsal yararı önceleyen ekip dışlanarak bir kongre gerçekleştirilmektedir. Enerji alanında çalışanları ve kamuyu temsil eden kurumların ötekileştirildiği, tamamen şirket temsilcilerinin söz sahibi olduğu ve şirket çıkarlarının savaştığı, kamu adına ses çıkarabilecek hiçbir kurum ve kuruluşa yer verilmeyen bir yapı ile ülkemiz ve dünya enerji kaynaklarına yönelik “algı operasyonu” yapılmaktadır.
Enerji yokluğu tehdidiyle her türlü itiraz bastırılmaya çalışılıyor
Bugünün dünyasında insanların gereksinimi olan enerji ticari meta olarak kabul edilip bunun çeşitli ticari yollarla insanlara sunulması ve sonuçta kar elde edilmesi anlayışı egemendir. Bunun enerji alanında sürdürülebilirliği sağlayarak insanlığa hizmeti sürekli kılmak gibi süslü kelimelerle sunulması; dünyadaki enerji adaletsizliğini, enerji yoksulluğunu, enerji yoksunluğuna bağlı olarak yaşanan temel insan hakları mahrumiyetlerini gizleyemez. Şaşalı toplantılarla büyük kitleler kendilerine enerji sunulduğu için minnettar olmaya zorlanmakta, enerji yokluğu tehdidiyle her türlü itiraz bastırılmaya çalışılmaktadır.
Enerji ihtiyacı şirketlerin ihtiyaçları doğrultusunda manipüle ediliyor
Bugün tüm dünyada ve ülkemizde gerek devlet gerekse özel kuruluşlar tarafından gerçekleştirilen enerji yatırımları iktidarların ve şirketlerin büyük başarıları olarak sunulmaktadır. Bu başarının maliyetleri ve topluma çıkarılan faturası sorgulanmamaktadır. Bu yatırımlar yapılırken enerji üretimi veya iletimi ile ilgili tesislerin yapımında yer seçiminden enerji tesisinin kurulumuna kadar bu enerjiden yararlanacak insanların hiçbir fikri alınmamakta, mutabakatı sorulmamaktadır. Bunun yerine ticari olarak yatırımın başarılı olup olmayacağı noktasında fizibilite adı altında hazırlanan ve sonuçta yapılacak yatırımın karlı olup olmadığını gösteren belgelerle kararlar alınmaktadır. Bu belgeler tüm insanlığa ait olan enerji kaynaklarından teknik ve bilimsel olarak en iyi şekilde yararlanmayı dahi kapsamamaktadır. Gerekirse yatırımın karlı olabilmesi için üretilen enerjinin fiyatı çeşitli yöntemlerle yükseltilip alçaltılmakta, enerji ihtiyacı manipüle edilmektedir. Son zamanlarda çeşitli ülkelerdeki elektrik eksikliği veya petrol üretimindeki artış ve fiyat ilişkileri bu oyunu en açık biçimde gözler önüne sermektedir.
Enerjinin ticari meta olarak ele alınması kaygı verici
Enerjinin üretiminin ana amacı insan yaşamı için gerekli olan miktarda üretilerek, insan refahının sağlanmasıdır. Bu nedenle toplumun kendi ihtiyacı olan enerjiyi kendisinin karar vereceği miktarda ve kabul edeceği yöntemlerle üretilmesi için çalışılmalıdır. Enerji üretiminin toplumun kendi kararları dışında verilmesi ve enerji üretiminin bir ticari faaliyet olarak yapılması dünyada bir takım ülkelerin sömürge olması, savaşların çıkması ve enerji zengini ve enerji yoksunu toplumların oluşması sonucunu vermiştir.
Bugünün dünyasında günde iki saat elektrik kullanabilen insanlar ile küçük bir şehrin tüm elektriğini kullanan AVM gibi tesisler bir arada bulunmaktadır.
Bugünün dünyasının en önemli sorunu insanların enerjiye ulaşımının kolay, ucuz ve eşit olmasının sağlanması, enerji kaynaklarının çevreye zarar vermeden kullanılmasının yollarının bulunması ve enerji alanında demokratikleşmenin sağlanarak enerjinin bir ticari meta olmaktan çıkarılmasıdır.
Enerjiyi toplumun malı olarak kabul eden bir görüşten hareketle bu toplantıyı dikkatle takip ederek, çıkacak sonuçları insanlık yararı açısından değerlendirip enerjinin ticari meta olarak ele alınmasının kaygı verici sonuçlarını kamu ile paylaşacağımızı belirtiriz.