Üsküdar'da 500 yıllık Mimar Sinan eserinin dibine beton döktüler!

İstanbul’un Üsküdar semtinde 440 yıl önce Mimar Sinan’ın yaptığı Atik Valide Külliyesi dibine öğrenci yurdu yapmak için beton döküldü

Üsküdar'da 500 yıllık Mimar Sinan eserinin dibine beton döktüler!

Mimar Sinan’ın son yapıtı olarak bilinen Atik Valide Külliyesi’nin dibinde büyük bir inşaat sürüyor. 440 yıllık külliyenin hemen yanında en az 4 metre hafriyat yapılarak beton döküldü. İnşaatın kalıpları ise tarihi yapının duvarlarına dayanıyor.

VAlidea

Hürriyet’ten Ömer Erbil’in yaptığı habere göre, inşaat tabelasında Koruma Kurulu’ndan izin alındığı ve işveren olarak İstanbul Vakıflar 2. Bölge Müdürlüğü yazıyor.

vaalide

Sultan III. Murad´ın annesi Nurbanu Valide Sultan (1525-1583) tarafından 1570-1579 yıllarında Mimar Sinan´a yaptırılan Atik Valide Külliyesi’nin dibine yapılan bu beton inşaat, tarihi yapıya büyük zarar verebilir. Ayrıca tescilli külliyenin yanına betonarme yapı yapılması 2863 sayılı Kültür Varlıklarını Koruma Yasası’na da aykırı.

Restorasyon skandalı yaşanmıştı

Atik Valide Külliyesi, 2015 yılı başlarında da skandal bir restorasyon haberiyle gündeme gelmişti. Külliyenin şifahanesi, geçirdiği restorasyondan sonra çok modern bir görünüme kavuşmuş ve tüm ruhunu yitirmişti. Şifahanenin avlusuna bakan revakların önü tamamen camla kapatılmış, iç bahçeye çıkış için otomatik kapılar konulmuştu.

REStore

Atik Valide Külliyesi

Üsküdar’da bulunan Külliye 18. yüzyıla kadar Valide Sultan Külliyesi adı ile anıldı. Daha sonra 3. Ahmed’in annesi Gülnûş Sultan´ın Üsküdar İskele Meydanı´nda yeni bir külliye inşa ettirmesiyle Eski Valide, Atik Valide veya Valide-i Atik isimleriyle anılmaya başlandı. Külliye, Üsküdar Toptaşı semtinde kendi adını taşıyan mahallede bulunmakta.

Çok amaçlı bir külliye olarak kullanılan Atik Valide, içerisinde Osmanlı medrese sisteminin en yüksek aşaması Darülhadis, Kur’an okumanın öğretildiği medrese bölümü Darülkurra, hastane olarak kullanılan Darüşşifa, yoksullara yardım amacıyla oluşturulan İmarethane, yoksulluların barındığı Tabhane ve Aşhane gibi birçok birimi barındırıyordu. Restorasyonu tamamlandıktan sonra Darüşşifa, İkinci Mahmut döneminden itibaren ise Nizam-i Cedit Kışlası olarak kullanılan külliye, ardından akıl hastalıkları hastanesi yani Bimarhane olarak faaliyet gösterdi.