ABD’li Washington Post (WP) gazetesi, El Kaide’nin Suriye’de faal durumdaki önemli yetkililerinden Mısır vatandaşı Rifai Ahmed Taha’nın geçtiğimiz nisan ayında Türkiye’den Suriye’ye geçtikten sonra bir ABD insansız hava aracı (İHA) ile vurularak öldürüldüğü operasyonun perde arkasını yazdı.
İHA’ların Taha’nın Suriye’de öldürüldüğü İdlib’e 11 bin kilometre mesafedeki ABD’nin Nevada eyaletinden komuta edildiği biliniyor. “İkili oynama mı, Türkiye IŞİD’le savaşsa bile, diğer aşırılıkçılara sığınma veriyor” başlıklı analizde, ABD’li uzmanların Türkiye’nin El Kadide konusundaki tutumunu eleştiren yorumlarına yer verildi.
61 yaşındaki Mısırlı Rifai Ahmed Taha, ABD’nin küresel teröristler listesindeydi. Mısır’da Müslüman Kardeşler (İhvan) hareketinin desteklediği Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin General Abdülfettah el Sisi tarafından 2013 yılında devrilmesinin ardından binlerce İhvan’a yakın isim gibi Türkiye’ye sığınmıştı. Amerikalılara göre Taha, Türkiye’deki sığınağından çıktığında imha edilmeliydi.
Cihatçı gruplar arasındaki anlaşmazlığı çözmek için
Hürriyet’in aktardığı habere göre; Rifai Ahmed Taha, geçen 5 Nisan’da El Kaide’nin Suriye’deki kolu El Nusra Cephesi ve diğer cihatçı gruplar arasındaki anlaşmazlığı çözmek için Suriye’ye geçtiğinde bir Amerikan İHA’sı tarafından hedef alındı.
Taha’nın içinde bulunduğu araç Suriye’nin Türkiye sınırına yakın İdlib kentinde bir benzin istasyonunda durduğu sırada bombalandı. O ve yanında bulunan el Kaide üyesi olduğundan şüphelenilen dört şahıs öldü. WP’ye konuşan eski bir Amerikan Hazine Bakanlığı anti-terör yetkilisi olan Jonathan Schanzer, Rifai Ahmed Taha ile ilgili olarak, “Bu insanlar (El Kaide lideri Ayman) el Zevahiri’nin çekirdek kadrosundaydılar” dedi.
Mursi iktidara gelince hapisten çıktı
Türkiye’den Suriye’ye geçtiği anda Amerikan İHA’sının aracını vurup öldürdüğü Ahmed Rifai Taha, ABD’ye göre son derece faal ve sığındığı Türkiye’den çıktığı anda hedef alınması gereken üst düzey bir El Kaide üyesiydi. Taha’nın hayatından satırbaşları şöyle:
* Rifai Taha, Mısır’da faal Cemaati İslami Hareketi’nin 1997’de üst düzey liderlerinden biriydi. Bu örgüt o yıl Mısır’ın Luksor kentinde 58 yabancı turist ve 4 Mısırlı rehberi öldürdü.
* Taha sonraki yıllarda Mısırlı liderlere suikast girişimlerine katıldığını çeşitli platformlarda dile getirmiş. ABD Dışişleri Bakanlığı 2001’de Cemaati İslami’nin terörizmden vazgeçme kararı almasına rağmen Taha’nın hizbinin bu yöntemi savunmaya devam ettiği sonucuna varmış.
* Rifai Taha Musa olarak da bilinen Taha 2001 sonlarında Suriye’de gözaltına alındıktan sonra Mısır’a iade edilmiş. Orada Arap Baharı’na kadar hapiste kalmış. Mısır’da 2011 seçimlerinde Müslüman Kardeşler’in iktidara gelmesinden sonra cezaevinden çıkmış. İki yıl sonra Mursi’nin devrilmesinin ardından Türkiye’ye sığınmış.
ABD’nin yeni hedefi İslambuli
Washington şimdi ise 2015 yılında Taha ile aynı karede yer alan Mısırlı Muhammed Şavki el İslambuli’nin peşinde. İslambuli de Mısırlı Cemaati İslami adlı cihatçı örgütün liderinden. Facebook sayfasında statüsünü “koruma altında siyasi sığınmacı” olarak düzenleyen İslambuli’nin 1980 ile 1990’larda Usame bin Ladin’in yakın adamı olduğu belirtiliyor. WP’a göre, Taha’nın İstanbul’daki cenaze törenine katılanlar arasında İslambuli de yer almıştı. ABD’nin ona yönelttiği suçlamalar ise çok ciddi. İslambuli 2005 yılında ABD Hazine Bakanlığı yetkilileri tarafından küresel terör listesine alınmış. Geçen yıl Birleşmiş Milletler’in (BM) özel incelemesi sonrası BM’nin terör listesinden adı çıkarılmış. Ama ABD onu listede tutmaya devam etmiş.
Türkiye’de gizlenmeye gerek bile duymadılar
2014’ten bu yana ABD’li yetkililer İslambuli ve Taha’yı El Kaide’nin bir birimi olan ve sadece Batı’da terör saldırıları planlayan Suriye’de konuşlu Horasan grubu ile bağlantılı görüyor.
Bununla beraber WP, iki şahsın da İstanbul’da saklanmaya gerek görmeden yaşadığına, konferanslara ve hatta internetten yayın yapan Mursi yanlısı televizyonlara çıktığını dikkat çekti.
Gazeteye göre Taha, Kasım 2014’te İstanbul’da bu programlardan birinde Mısır’daki muhalefete silahlı mücadele çağrısı yaparak, “Bu rejimle çıplak göğüslerimizle yüzleşmeyeceğiz. Silaha sarılırlarsa biz de silaha sarılacağız” demiş.
Bu haber en son değiştirildi 13 Temmuz 2016 10:16 10:16
ABD'li Senatör Lindsey Graham, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve eski Savunma…
Kadına yönelik şiddeti tek başına biyolojik bir mesele olarak erkek saldırganlığıyla açıklamak en hafif tabirle…
Bu düzen çürümüştür. Şimdi bu çürümüş düzeni yeni anayasa ile tescillemek istiyorlar. Medeni kanunu tartışmaya…
Yenidoğan davası, duruşmanın altıncı gününde devam ediyor. Örgüt lideri olmakla suçlanan Dr. Fırat Sarı savunma…
NNA’daki habere göre “Kurtarma ekipleri, düşman savaş uçaklarının bir konut binasını hedef aldığı ve çok…
Türkiye Komünist Hareketi Tunceli İl Örgütü ,Tunceli ve Ovacık belediyelerine kayyum atanması üzerine bir açıklama…