Yargıçlar 'yandaş yargı'ya karşı sokakta
Yüksek yargı üyeleri AKP'nin Danıştay ve Yagıtay'ı dizayn etme operasyonuna karşı sokağa indi.
Yargıtay ve Danıştay üyeleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilen ve Yargıtay ile Danıştay’ın yapısında değişiklik öngören yasa hakkında basın açıklaması yaptı. Düzenlenmenin geri çekilmesini isteyen üyeler, kamuoyunun yeterli tepkiyi vermemesi halinde bunun gibi düzenlemelerin devam edeceğini vurguladı.
Yargıtay’ın yaklaşık 500 üyesinin, Danıştay’ın ise 200 üyesinin bulunduğu halde açıklamaya sadece 20 Yargıtay ile Danıştay üyesi katıldı. Yargıtay’da görevli güvenlik personeli ise açıklama yapan üyelerin fotoğrafını çekip açıklamanın yapıldığı yerden ayrıldı.
Grup adına Yargıtay Üyesi Salih Özaykut’un yaptığı açıklama şöyle: “Kısa süre içinde siyasi iktidar tarafından yüksek yargı organlarının yapısı ile bu denli oynanmasının amacının görünüşte istinaf mahkemelerinin kurulması olduğu ifade edilmektedir. Oysa gerçekte ‘boşalt-doldur’ yapılarak yürütmeyle uyumlu ve yandaş bir yargı oluşturarak, yürütmenin yargı içinde dizayn ettiği, uluslararası raporlarda ‘hükümet destekli’ kuruluş olarak anılan oluşumunun dışında bulunan ve bu surette yürütmenin etkisine kapalı kalan üyelerin tasfiyesinin amaçlandığı konusunda kamuoyunda yaygın bir kanat bulunmaktadır. Bu tasfiye kanunu ile birlikte tüm üyelikler sona erdirilmekte ve üyeliği sona erdirilenler arasından Yargıtay için HSYK, Danıştay için Cumhurbaşkanı ve HSYK tarafından yeniden seçim yapılması öngörülmektedir.
‘Bundan sonra da devam edecek’
Bilinmelidir ki yargıya ve yüksek yargıya yürütme tarafından yapılan tek taraflı müdahaleler, bu kanunun getirmek istediği aşamada da durmayacak kamuoyundan yeterli tepki gelmediği ve demokratik hukuk devletini korumakla görevli anayasal kurumların görevini hakkıyla yapmadığı sürece daha önceden de olduğu gibi bundan sonra da devam edecektir.
‘Yüksek Seçim Kurulu’nu da tasfiye etmektedir’
Bu kanunla demokratik hukuk devletinin olmazsa olmaz ilkesi olan kuvvetler ayrılığı ilkesi ortadan kaldırılmakta yürütmenin tek hakim olduğu kuvvetler birliği sistemine geçilecektir. Bu kanun yanı zamanda seçimleri tam bir bağımsızlıkla yürütmekle görevli Yüksek Seçim Kurulu’nu da tasfiye etmektedir. Bu şekilde Cumhurbaşkanı ve Yargıda Birlik Derneği, tarafından seçilen üyelerin egemen olduğu HSYK tarafından belirlenecek üyelerden oluşacak yeni yüksek yargının yeniden seçeceği YSK’nın tarafsız olacağı konusunda şüpheler oluşacaktır.
‘Yargı bağımsızlığına aykırı’
Yüksek yargı üyelerinin görevlerine yasa ile son verilerek demokratik hukuk devleti sistemi hukuken de sona erdirilmekte, kazanılmış hakların korunması ilkesi yerle bir edilmekte ve ‘Yüksek Yargı Üyelik Statüsü’ ortadan kaldırılmaktadır. Bu durum başta hukuk devleti, ayrımcılık yasağı ve eşitlik, kuvvetler ayrılığı, anayasanın bağlayıcılığı, yargı bağımsızlığı, hakimlik teminatı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına aykırıdır.
‘Düzenleme geri çekilmeli’
Bu düzenlemeyle yüksek hakimlerin tümünün görevine son verildiğinden; bu tasarruf hukuki ifadesiyle açıkça bir ‘fonksiyon gaspı’ niteliğinde olup ‘telafisi imkansız’ sonuçlar doğurmak suretiyle ‘anayasaya ağır ve açık aykırılık’ içerdiğinden hukuken yok hükmünde kabul edilmelidir. Bu nedenle bu aşamada beklentimiz, kuvvetler ayrılığına, yargı bağımsızlığına, hakimlik teminatına aykırı ve kazanılmış hakları ihlal eden demokratik hukuk devleti ilkesine açık aykırılık taşıyan bu düzenlemenin geri çekilmesidir.”