Zenginler rahat etsin diye doğa yok olacak!
Tahsis edilen yer Atatürk Havaalanı’nın iki katına yakın
Antalya’da dünyanın Noel Baba olarak tanıdığı St. Nicholas’ın doğduğu bölgeye havaalanı yapılmak isteniyor…
Rusya krizi ve güvenlik endişelerinin turizmcilerin umutlarını söndürdüğü bir dönemde Antalya’ya 3. Havalimanı yapmak isteyen Ulaştırma Bakanlığı’nın girişimi, projenin uygulanması düşünülen Kaş’ta tepkiyle karşılandı. Demre sahillerinin kitle turizmine açılmak istenmesiyle burada yapılması düşünülen 5 yıldızlı otellerin yatırımcıları ise projenin inşasına talip oldu. Ancak Türkiye’de kitle turizminin dışında kalmayı başarabilen önemli merkezlerin başında gelen Kaş’taki turizmciler ve sivil toplum örgütleri havaalanının ilçenin sonunu getireceğini savunuyor. Havaalanıyla ilgili çekinceleri sıralayan bir rapor hazırlayan Kaşlı sivil toplum örgütleri, proje için tahsis edilen alanın İstanbul’daki Atatürk Havalimanı’nın iki katına yakın olduğu bilgisine yer verdi.
Kaşlı STK’lar havaalanına karşı rapor hazırladı
Antalya’nın batısında yapılması düşünülen kentin 3. Havaalanı projesi için seçilen Kaş’ın Pınarbaşı Mahallesi’nde köylüler ve turizmciler ayaklandı. Uluslararası nitelikte olacağı açıklanan havaalanının Kaş’ın sonunu getireceğini savunan ilçedeki sivil toplum örgütleri ve turizmciler 7 sayfalık bir rapor hazırlayarak çekincelerini yetkililere iletti. Aralarında, Kaş Turizm ve Tanıtma Derneği, Kaş Kalkan Patara Otelciler Birliği, Kaş Su Altı Derneği (KASAD), ÇEKÜL Vakfı Kaş Temsilciliği, Kaş Çevre Platformu ve Kaş Koruma Platformu’nun yer aldığı 6 sivil toplum örgütü, hazırladıkları ortak raporda, Kaş’ın bir Akdeniz kasabası olarak tarihi, doğal ve kültürel özelliklerini koruyarak özgün nitelikleriyle tanınan bir yer olmayı vizyon olarak seçtiğine dikkat çekilerek, şöyle denildi:
‘Havaalanı projesi Kaş’ın vizyonunu tehlikeye atıyor’
“Son günlerde gündeme getirilen Kaş’ta havaalanı yapma girişimi, bu vizyonun tam aksine akılcı olmayan yatırımlarla bölgeyi ciddi anlamda bir tehlikeye atmaktadır. Kaş ve yakın çevresinde yıllardır oluşturulan kültür turizmi profilinin kitle turizmine çevrilmeye çalışılmış ve bu doğrultuda Demre sahilleri 2014 yılında 7500 yatak kapasiteli konaklama tesisleri inşa edecek 8 şirkete tahsis edilmiştir. Bu şirketler bir araya gelerek DETUYAB’ı (Demre Turizm Yatırımcıları Birliği) oluşturmuşlardır.
Havaalanı ihtiyaç değil, kişisel çıkara hizmet edecek
Demre, dünyanın Noel Baba olarak tanıdığı St. Nicholas’ın doğduğu yer olması bakımından inanç turizmi açısından önemli bir potansiyele sahiptir. Ancak ilçe çoğunlukla Kemer ve Antalya’dakonaklayan günübirlik yabancı turistler tarafından ziyaret edilmekte, bu durumda konaklama ve havaalanı ihtiyaç olmaktan çıkmaktadır. Demre’deki otellerin havaalanına uzaklığı gerekçe gösterilerek DETUYAB’ın 2016 yılının başında Yap/İşlet/Devret modeliyle Batı Antalya Havaalanı inşası talebini Ulaştırma Bakanlığı’na ilettiği bilinmektedir. Bu durum, bölgenin gerçek ihtiyaçlarını göz ardı eden vetopluma değil, kişilere çıkar sağlama hedefine yönelen bir yaklaşımı açıkça gözler önüne sermektedir.”
Tahsis edilen yer Atatürk Havaalanı’nın iki katına yakın
Havaalanı yapılmak istenen bölgenin; Kaş sınırlarındaki Çomucak-Pınarbaşı-Çukurbağ-Ağullu mevkileri arasındaki mahalleler, mezarlıklar, tarım ve arıcılık alanlarıyla Kaş’ın sembolü badem ağaçlarının bulunduğu alan olduğuna dikkat çekilen raporda, “Tahsis alanının 20 km² yani 20 milyon m² olduğu söylenmiştir. İstanbul Atatürk Havaalanı’nın toplam 11 milyon 650 bin m² alan üzerine kurulu olduğu göz önüne alınırsa yapılması istenen havaalanının büyüklüğü daha rahat anlaşılacaktır” denildi.
‘Havaalanı yaptık turist gelsin’ demekle olmaz
Kaş ve çevresi sahip olduğu doğal, coğrafi, tarihi ve arkeolojik değerleri sayesinde yıllardır önemli bir kültür turizmi potansiyeline ev sahipliği yaptığına vurgu yapılan raporda, Havaalanı projesi gerçekleşecek olursa, dünyanın sayılı doğa sporları merkezlerinden biri olan Kaş’ın doğa sporları konusunda tercih edilen bir yer olmaktan çıkacağı belirtilerek, “Turizm amaçlı ulaşım, ‘Havaalanı yaptık, şimdi turist gelsin!’ mantığıyla değil, bölgenin özellikleri dolayısıyla artan talebi karşılamak amacıyla olmalıdır. Bu anlamda yerel ve uluslararası turizm organizasyonlarının görüşleri alınmalı, bölgenin yeni bir havaalanına ihtiyacı olup olmadığı bilimsel veriler baz alınarak değerlendirilmelidir” görüşüne yer verildi.