"7 bin 500 maden işçisiyle kendimizi yer altına kilitleriz"
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ahmet Demirci, maden ocağı girişinde madencilerle bir araya geldi.
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ahmet Demirci, maden ocağı girişinde madencilerle bir araya gelerek, “TTK’nın bir çakıl taşının dahi özelleştirilmesine izin vermeyeceğiz. Hükümet sesimize kulak vermezse meydanlarda olacağız” dedi. GMİS Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu ise tasarının geri çekilmemesi durumunda 7 bin 500 maden işçisiyle kendilerini yer altına kilitleyerek eylem yapacaklarını söyledi.
Kamuoyunda ‘torba tasarı’ olarak bilinen, ‘Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi. Tasarının, ‘TTK ile Türkiye Kömür İşletmeleri, uhdelerinde bulunan maden ruhsat sahalarını işletmeye, işlettirmeye, bunları bölerek yeni ruhsat talep etmeye ve bu ruhsatları ihale etmeye yetkilidir’ şeklindeki 58’inci maddesine GMİS tepki gösterdi.
“Özel sektör boşluğu dolduramadı”
GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, Genel Sekreter Satılmış Uludağ, Genel Mali Sekreter Adnan Tıska, Genel Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Kahraman Kabasakal ve şube başkanları, TTK Üzülmez Müessese Müdürlüğü’nde maden işçileriyle bir araya geldi. Maden ocağı girişinde işçilere hitap eden Demirci, TTK’nın işletmelerini parçalayarak ruhsatı ile birlikte özelleştirmenin yolunun açıldığını söyledi. TTK’nın bir çakıl taşının dahi özelleştirilmesine izin vermeyeceklerini ifade eden Başkan Demirci, şöyle dedi:
“2009 yılından bu yana TTK’ya işçi alınması için mücadele veriyoruz. 8 yıldır KPSS ile küçük gruplar halinde işçi alınırken, emeklilikler tüm hızıyla sürdü. Zonguldak göç verdi ve nüfusumuz geriledi. 2009 yılında 11 bin 67 işçi varken bugün işçi sayımız 7 bin 625’e geriledi. Üretim 1 milyon tonun altına düştü. Doğal olarak kurumun zararı da arttı. TTK küçüldü ama hükümetin beklediğinin aksine özel sektör bu boşluğu dolduramadı. Bize Soma modelini dayattılar. Biz bunu kabul etmedik ve işçi alınması için mücadelemizi sürdürdük. Şimdi ekonomik kriz beklentisiyle torba yasa çıkartarak çeşitli vergilerle faturayı bizlere kesmek istiyorlar. Bu Torba Yasa Tasarısı içerisine TTK ve TKİ’yi yani madenlerimizi de koydular. TTK’nın bir çakıl taşının dahi özelleştirilmesine izin vermeyeceğiz. Çünkü özelleştirme ölüm demektir. Bu yasa tasarısı derhal geri çekilmelidir. Eğer hükümet bu sese kulak vermezse 1990-1991 ve 1994 yıllarında olduğu gibi madenciler ve bölge halkı olarak tek yürek, tek ses meydanlarda olacağız. Atalarımızın bize emaneti olan maden ocaklarımıza, işimize, aşımıza, ülkemizin ve milletimizin geleceğine sahip çıkacağız.”
“Yer üstünde OHAL ilan edilebilir ama yer altı bize ait”
GMİS Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu ise söz konusu yasa tasarısının ülkeye ihanet olduğunu söyledi. Zor bir sürecin içine girdiklerini anlatan Mutlu, şunları söyledi:
“Sendikanız olarak her türlü eylem planını masaya yatırdık. Eylemlerimiz sürecin gelişmesine göre artarak devam edecek. Bizi yer üstünde Olağanüstü Hal ile tehdit edenlere bir şey söylüyoruz; Yer üstünde Olağanüstü Hal olabilir ama yerin altı bize ait. Eylemlerimizde en son aşamasına geldiğimizde, inşallah bununla karşılaşmak zorunda bırakılmayız, ama gerektiğinde 7 bin 500 maden işçisiyle birlikte yerin altına kendimizi kilitleyeceğimizi ve isteklerimiz yerine getirilinceye kadar çıkmayacağımızı ifade ediyoruz. Bıçak kemiğe dayandığında bunu yapacağımızı herkes iyi bilmeli. Ve maden işçisi olarak, öyle umut ediyorum ki, bugünden itibaren sizin sergileyeceğiniz enerji, mücadele azmini görenler geri adım atacaktır.”