Abdülkadir Selvi, olağanüstü hal (OHAL) uygulaması kapsamında çıkartılan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’de (KHK) geçen ‘Bir vatandaş, terör eylemlerini ve devamı niteliğindeki eylemleri bastırmak için harekete geçerse… yargılanmaz’ ifadeleri geçen maddenin ‘FETÖ’ sanıklarının darbe girişimi sırasında yaralanan ve hayatını kaybedenlere yönelik ‘Yargılanacaksınız’ tehdidi olduğunu öne sürdü.
Selvi’nin “İç savaş çağrısı mı?” başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili kısmı şöyle:
Darbe davalarında FETÖ’cü sanıklarının ve avukatlarının şehit aileleri ve gazilere yönelik olarak, “Yargılanacaksınız” şeklindeki tehditleri etkili olmuş. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısı üzerine sokağa çıkıp, canı pahasına darbenin bastırılmasını sağlayan sivillere yasal bir güvence getirilme ihtiyacı hissedilmiş. Unutulmasın, 15 Temmuz, dünya tarihine sivillerin bastırdığı darbe girişimi olarak geçti. Darbecilerin sistematik olarak, “Yargılanacaksınız, hesap vereceksiniz” şeklindeki tehditlerinin şehit aileleri ve gaziler üzerinde meydana getirdiği moral bozukluğu üzerine bu düzenlemenin yapılmasına gerek duyulmuş.
Burada tehlikeli olan ileriye dönük terör olaylarının bastırılmasının bu kapsama alınması noktasıydı. Ancak iktidar yöneticileri ısrarla düzenlemenin 15 Temmuz’la sınırlı olduğu konusunda güvence verdiler. Kişisel güvenceler değil, asıl olan yasal düzenlemedir. Buna rağmen yine de ileriye dönük kuşkular giderilemezse, yeniden değerlendirilebilir.
Bu düzenleme hukuk sistemimize ilk kez mi giriyor? Hayır. Anayasa’nın 17. maddesinde, “Ayaklanma ve isyanın bastırılması” hükmü, AİHS’nin 2. maddesinde ise, “Ayaklanma ve isyanın yasaya uygun olarak bastırılması” düzenlemesi yer alıyor.
CHP’nin bu konuda tarihten bulduğu örnekler var. 1931’deki Erciş, Zilan, Ağrıdağ, Erzincan-Pülümür ile Dersim harekâtıyla ilgili. Anlamadığım bir şey var. Bunlar CHP’nin tek parti dönemine ait değil mi? CHP, 70-80 yıl önce kendi yaptığı düzenlemeye neden karşı çıkıyor? CHP kendi tarihiyle kendi tezini vuruyor gibi geldi bana.
Hamas yöneticilerinden Sami Ebu Zuhri yaptığı açıklamada en önemli önceliklerinin İsral saldırılarının durdurulması olduğunu ifade…
Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında 13 Şubat'ta meydana gelen heyelanda 9 işçinin hayatını kaybettiği…
İçişleri Bakanlığı’nca kayyum atanan Tunceli Belediyesi Eş Başkanı Birsen Orhan, savcılık sorgusunun ardından tutuklama talebiyle…
Narin Güran cinayetinde amca Salim Güran ve baba Arif Güran'ın araçlarının içinde bulunduğu 5 araç…
Şahin, " Bilinmelidir ki RTÜK sansür kurumu değildir. Anayasamız net bir hükümle sansürü yasaklar" ifadelerini…
Dokuzuncu olağan kongresini gerçekleştiren Saadet Partisi'nde genel başkanlık için Kayseri milletvekili Mahmut Arıkan ile İstanbul…