Ahmet Şık: Kimse konuşmadığı için kahramanlaştırılıyoruz

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Basın Konseyi üyeleri, Silivri Cezaevi'nde tutuklu Cumhuriyet yazar ve yöneticilerini ziyaret edip mesajlarını aktardı.

Ahmet Şık: Kimse konuşmadığı için kahramanlaştırılıyoruz

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Basın Konseyi üyeleri, Silivri Cezaevi’nde tutuklu Cumhuriyet yazar ve yöneticilerini ziyaret etti.

Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, Silivri’de tutuklu gazetecilere tek tip elbise kararından söz ettiğini ve “Giyer misiniz?” diye sorduğunu, gazetecilerin ise “Asla giymeyiz. Bedeline katlanırız ama asla giymeyiz.” yanıtı verdiklerini aktardı.

Ziyarette tutuklu yazar ve yöneticilerin 11 Eylül’de Silivri Cezaevi’nde görülecek duruşmaya katılarak dayanışma göstermesi çağrısı yaptıkları kaydedildi.

“Tahliyelerle dava çöktü”

Cumhuriyet‘in aktardığına göre görüşmede tutuklu Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay şunları söyledi:

“Cumhuriyet davası duruşması sonrasında moralimiz çok yüksek. İlk duruşmada yedi meslektaşımızın tahliye olması davamızın çöktüğünü gösterdi. Ayrıca derdimizi anlatabildik. Medya yasamadan bile önemli, Bu önemin farkında olduğu için iktidarlar medyayı baskı altına alıyorlar.”

“Niyet okunarak yargılama çok ağır”

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu şöyle konuştu:

“İnşallah biz son tutuklu gazeteciler oluruz. Bize ağır gelen attığımız manşetleri savunmak. Ülkemiz için canımız yanıyor. Mahkemelerde gazetecilerin attığı başlıklarla niyet okunarak yargılanması çok ağır. Türkiye’de birlikte yaşam manifestosu oluşturulmasına ihtiyaç var. Bunu Kürdü, Türkü, Alevisi, Sünnisi, Ermenisi, Rumu hiçbir ayrım yapmadan birlikte yazabiliriz. Türkiye’de tekrar soru sorma cesareti gösteren haberi değerlendirebilen, yazabilen gazeteciler olmalı. İnternet medyasında ve bazı bir iki gazetede bu medyanın uçları var. Bu yüzden umutluyum.”

Kadri Gürsel: Siyasi operasyon olduğunun bilincindeyiz

Cumhuriyet Gazetesi Yayın Danışmanı Kadri Gürsel şunları söyledi:

“Tutuklu bulunduğumuz dokuzbuçuk ayı hayatımdan çalınmış günler olarak kabul etmiyorum. Mağdur değilim. Burada da değerlerim ve ilkelerimle hayatımı idame ettiriyorum. Kendimi geliştiriyorum. Bunun bir siyasi dava ve operasyon olduğunun bilincindeyiz. Bize yapılan haksızlık, hukuksuzluk hayretler içinde bıraksa da davanın doğası bu olduğu için üzerimizdeki etkisi bazılarının beklediği ve sandığı gibi yıpratıcı olmuyor. Gazetecilik demokrasilerde yapılabilen bir meslek. Türkiye’de demokrasi olmadığı için gerçek anlamda gazetecilik yapmamız engelleniyor. Ancak Türkiye’de basın özgürlüğü mücadelesini vermek zorundayız. Türkiye gün gelecek demokrasiye kavuşacak.”

Ahmet Şık: Kimse konuşmadığı için kahramanlaştırılıyoruz

Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Ahmet Şık ise şöyle konuştu:

“Kimse aksini iddia edemez, mesleki faaliyetlerimiz suç konusu yapıldı. Bizler kahraman değiliz sessiz kalan çoğunluk korktuğu için korktuğu her şey başına gelecek kimse konuşmadığı için kahramanlaştırılıyoruz. Cumhuriyet davasıyla çok az sayıda kalan gazeteci ve meslek kuruluşlarını kontrol altına almaya çalışıyorlar mesleki faaliyetimize sınır çiziyorlar. Cumhuriyet Gazetesi davası aynı zamanda bir rejim davasıdır. Herkesin bir arada yaşayabileceği çoğulculuğu esas alan bir toplum ve devlet modelini ortaya çıkarmak zorundayız. Tutuklanmamız siyasi bir karardı. Özgür kalmamız da siyasi bir kararla olacak.”