Reklam
Kategoriler: İç Açı

AKP ve Erdoğan’ın emperyalizm uşaklığı serüveni 2: Avrupa Birliği Anayasası’nı okumadan atılan imzalar

Reklam

Geçtiğimiz günlerde yaptığı bir konuşmada “Gezicilerin arkasında emperyalistler vardı” diyen, ancak on beş yıldan fazla süredir ülkemizi emperyalizme peşkeş çeken AKP’nin Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün de komünistleri “vatansever” olmamakla itham ederek kendi geçmişini aklamaya çalıştı.

Oysa ki gerçekler hiç de böyle değil. Gazete Manifesto olarak 2002’de iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ve on beş yıla yakın başkanlığını sürdüren, bu dönemde başbakanlık yapan ve bugün AKP’li olarak Cumhurbaşkanlığını sürdüren Tayyip Erdoğan’ın aslında emperyalizme nasıl bağımlı olduklarını gözler önüne sermek istiyoruz.

Türkiye’nin emperyalizme bağımlılığı AKP iktidarı döneminde özellikle 2004 yılı itibariyle Avrupa Birliği cephesinde de derinleşmeye başladı. Ekonomik ve siyasi entegrasyon adı altında aslında bağımlılık ilişkisi ilerlerken, özellikle 90’lı yıllarda başlatılan Gümrük Birliği anlaşmaları ve Kopenhag kriterlerine uyum adı altında atılan adımlar somutlandı.

Siyasi yaşantılarının daha önceki dönemlerinde Avrupa Birliği’ne dönük “Hıristiyan Kulübü” ifadesini kullanan ve dini siyasete alet ederek yaşamlarını devam ettiren AKP’liler, iktidara geldikten sonra can simidine sarılır gibi AB’ye sarıldılar.

Bunun somut örneği ise Avrupa Birliği ile üyelik sürecine dair müzakerelerin yeni bir evreye taşınması ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül tarafından Avrupa Birliği Anayasası taslak metninin altına imza atması oldu.

Abdullah Gül, İngiltere tarafından yetiştirilip ülkemize gönderilen bir kişi olduğu için metni okumuş ve özümsemiş olabilir. Bunu bilemiyoruz. Ancak Tayyip Erdoğan’ın yabancı dil bilmediği ve metin de Türkçe’ye çevrilmediği için okumadığı, dolayısıyla okumadığı metnin altına Türkiye adına imzayı attığı biliniyor.

2002 sonrasında “Batıyla bütünleşme” adı altında 12 Eylül’ün emperyalizme tam boy bağımlılık projesinin devamını hayata geçiren AKP ve Tayyip Erdoğan işbirlikçiliğin önemli özneleri olarak tarihe geçti.

Cumhuriyet düşmanı Erdoğan ve Gül’ün 29 Ekim 2004 yılında imza attıkları zaman çekilen fotoğrafta arkada ayrıntı gibi görünen, Haçlı Seferleri’ni başlatan Papa X. İnnocenzo heykeli ise takiyyeciliğin bir aynası olarak tarih sayfalarındaki yerini aldı.

Bu haber en son değiştirildi 27 Ağustos 2017 00:27 00:27

Reklam

Önceki Haberler

Şirketlerine kayyum atanan Aziz İhsan Aktaş’ın Cengiz’le ortak olduğu şirkete dokunulmamış

Aziz İhsan Aktaş'ın 16 şirketine kayyum atanırken sevgilisi ve akrabaları üzerine kurulu şirketleri ile Cengiz…

3 Ekim 2025 17:33

Çorlu Tren Faciası ile gündeme gelmişti: Tartışmalı yöneticiye bir ihale daha

Çorlu Tren Katliamı’nda adı gündeme gelen dönemin TCDD Genel Müdürü İsa Apaydın’ın yöneticisi olduğu Deha…

3 Ekim 2025 15:58

Mabel Matiz’e istenen ceza belli oldu

Ünlü şarkıcı Mabel Matiz hakkında hazırlanan iddianamede, erişime engellenen 'Perperişan' şarkısının sözlerinin 'çocuklar için tehlike…

3 Ekim 2025 15:07

Maraş Katliamı sanığı Ökkeş Şendiller’in ölümü Türkiye sağını buluşturdu

Maraş Katliamı Davası'nda yargılanan ve katliamın sembol ismi olarak bilinen eski Milletvekili Ökkeş Şendiller için…

3 Ekim 2025 15:02

Ayşe Barım hakkında yeniden tutuklama kararı verildi

247 günlük tutukluluğunun ardından tahliye edilen Barım, 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nin itirazı sonucu yeniden tutuklanacak.

3 Ekim 2025 12:17

Davutoğlu, kendini savundu: Surat asmanın alemi ne

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'la Meclis resepsiyonundaki fotoğrafları nedeniyle eleştirilen Davutoğlu açıklama yaptı: "Surat asmanın âlemi ne"

3 Ekim 2025 12:08
Reklam