ANALİZ | Venezuela Komünist Partisi ile hükümetin arasındaki ipler geriliyor
Venezuela'da hükümet ile Venezuela Komünist Partisi arasındaki ilişkilere değinen bir analiz.
Venezuela’da iktidarda bulunan Venezuela Birleşik Sosyalist Partisi (PSUV) ile PSUV’u destekleyen Büyük Yurtsever Cephe (GPP) ittifakının önemli ve örgütlü bileşenlerinden biri olan ve parlamentoda iki koltuğa sahip olan Venezuela Komünist Partisi (PCV) arasındaki ilişkiler oldukça gerilmiş durumda.
Şubat ayında Venezuela hükümeti tarafından yapılan yeni bir düzenlemeyle artık seçimlere katılım kriterleri değişti. Bu yeni kriterlerin arasında en dikkat çekici olanı aktif parti üyelerinin tamamının zorunlu imzalarının gerekliliği. Bu düzenlemeye göre Venezuela’da seçimlere katılmak isteyen politik partilerin bütün üyelerinin listesinin seçim kuruluna bildirilmesi gerekiyor. PCV, bu yeni düzenlemelerin temelinin, burjuva hükümetin Komünist Parti üyelerinin yasal haklardan mahrum bıraktığı 1965 dönemindeki yasalarla bağdaştırıyor ve partiyi seçim haklarından alıkoyabileceğini belirtiyor. PCV, Maduro hükümetinin bu yeni düzenlemesini şiddetle kınamakla beraber, komünistlerin seçimlere katılma hakkını devrimci bir militanlıkla savunacağını da ekliyor.
Öte yandan Venezuela’da Amerikancı muhalefetin saldırıları da artarak devam ediyor. Sokaklarda vandalizmi körükleyen Amerikancı muhalefet Maduro’ya darbe yapılması için çağrılarda bulunuyor. Hatta, Suriye’de yaşanan ve ABD’nin saldırısıyla sonuçlanan kimyasal silahlı saldırı yalanından cesaret alarak Venezuela’da Amerikancı muhaliflere kimyasal silahla müdahale edildiğini ve ABD’nin Venezuela’ya da saldırması için çağrıda bulunuyorlar.
PCV ise Amerikancı muhalefetin Venezuela sokaklarında şiddeti ve vandalizmi körüklemesini kınarken, emperyalist ABD’ye yapılan müdahale çağrıları karşısında birleşik anti-emperyalist devrimci cephe için ülkedeki devrimci güçlere çağrıda bulundu. Maduro hükümeti içerisinde bulunan sosyal demokrat ve reformist gruplar ise Amerikancı muhalefet ile görüşüyor. Maduro hükümetinin Venezuela’nın yaşadığı sıkıntıları aşmak için genel olarak Amerikancı muhaliflere taviz vererek uzlaşı yoluna gittiği ise biliniyor.
PCV genel olarak Bolivarcı devrimin kazanımlarını desteklemekle beraber, Bolivarcı devrimin genel karakterinden biri olan sosyal yardımların sosyalizmin temelini oluşturamayacağını belirtiyor. Zira, Bolivarcı devrim iktidarda bulunduğu süre zarfında hala ülkedeki burjuvaziye alan tanıyor, tekelci sermaye gruplarına el koyulmuyor, kapitalist ekonomik ilişkilerin temel dayanağı olan özel mülkiyetin varlığı devam ediyor. Bu durumda da petrol fiyatları düştüğünde, kapitalist ekonomik ilişkilerin temeli devam ettiği için sosyal yardımlar yapılamıyor, Amerikancı muhalefetin saldırıları etkisini arttırıyor.
Bütün bu gelişmelerin ardından geçtiğimiz haftalarda ortak bir basın açıklaması düzenleyen PCV, GPP’nin bileşenlerinden Herkes için Anayurt (PPT) ve REDES (Ağlar) partisi ile birlikte ortak bir mücadele platformunun çalışmalarına başladıklarını belirtti. PCV Genel Sekreteri Oscar Figuera da, GPP’den ayrılıp ayrılmayacakları yönündeki bir soruya, “Hiç kimse olmayan bir şeyden ayrılamaz” dedi. Bu gelişmelerin ışığında komünistlerin ilerleyen zamanlarda PSUV ile farklı yönlere gitme olasılığı bulunurken, Maduro hükümetini ve PSUV’u daha da zor günler bekliyor.