Suriye temsilcisi Caferi Astana'da konuştu: ABD ve bölgedeki müttefikleri cihatçı terörü araç olarak kullanıyor

Kazakistan'ın başkenti Astana'daki Rusya, Türkiye ve İran'ın girişimiyle planlanan Suriye görüşmeleri başladı.

Suriye temsilcisi Caferi Astana'da konuştu: ABD ve bölgedeki müttefikleri cihatçı terörü araç olarak kullanıyor

Kazakistan’ın başkenti Astana’daki Rusya, Türkiye ve İran’ın girişimiyle planlanan Suriye görüşmeleri başladı.

Görüşmelerde Suriye hükümeti ve ‘muhalefet’ temsilcileri, ateşkes garantörleri olan Rusya, Türkiye ve İran, Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura yer aldı.

Bugün TSİ 13.00’da başlayan müzakerelerde, Şam yönetimiyle doğrudan görüşmeyi Suriye Ordusu’nun ateşkesi ihlal ettiğini öne sürerek reddeden Muhammed Alluş’un liderliğindeki “muhalif” gruplar, yaptıkları açıklamalarda ateşkes için silah bırakma ön şartını da kabul etmedi.

Caferi: Terörle mücadelede başarı sınırın kapatılmasına bağlı

Görüşmelerde konuşan Suriye heyetinin başkanı Beşşar el Caferi, toplantının amacının ‘el Nusra ve IŞİD gibi terör örgütleriyle birlikte anlaşmaya katılmayı reddeden diğer silahlı grupların bulunduğu bölgeler dışındaki yerlerde ateşkesi güçlendirmek’ olduğuna dikkat çekerken, “Dünyanın dört bir yanından getirilen tekfirci teröristler eğitilip silahlandırılarak komşu ülkelerin sınırlarından Suriye’ye gönderildi. Astana’nın toplantıya ev sahipliği yapması diplomatik arabuluculuk ve Kazakistan’ın açılımıdır” dedi.

Suriye Arap Haber Ajansı’nda (SANA) yer alan habere göre, Astana görüşmelerinin açılış oturumunda Suriye adına yaptığı konuşmada Caferi, dünyanın dört bir köşesinden azılı ve cihatçı terör sürülerinin toplanıp eğitilmeleri, donatılmaları ve finanse edilmeleri ardından komşu devletlerin sınırları üzerinden Suriye’ye salındıklarını belirtti.

“Çarpıtmalara son verilmeli”

Caferi altı yıla yakın süredir Suriye ve halkına yönelik sürdürülen savaş ya da basitleştirme amacıyla ‘Suriye krizi’ adı verilen bu duruma son verme olanaklarını tartışma amacıyla düzenlenen bu görüşmelerin sadece ve sadece Suriyeliler arasında olması gereğinin bir kez daha altını çizdi. Suriye ve halkına yönelik sürdürülen ve uluslararası terörün araç olarak kullanıldığı bu evrensel savaşın ‘Suriyeliler arasında kriz’ ya da ‘halk savaşı’ olarak adlandırılmasının gerçeklerle veya mantıkla hiçbir ilgisi olmadığının altını çizen Caferi, bu tehlikeli çarpıtmalara da son verilmesi önemini kaydetti.

Dünyanın her köşesinden toplanıp gerekli terör eğitimi, finans kaynakları ve silahlarla desteklenmeleri ardından Suriye’de vahşice terör eylemlerinde bulunmaları için gönderilen cihatçı teröristlerin ‘Suriyeli muhalifler’ veya ‘ılımlı muhalifler’ olarak adlandırıldıklarına dikkat çeken Caferi, cehalet ve karanlık ideolojiyle yürütülen bu terörün siyasi ajandalar kapsamında muhtelif isimlerle adlandırıldığını söyledi.

Suriye’de tüm bu yaşananların Suriye halkının idealleri, talepleri ya da haklarıyla yakından ya da uzaktan hiçbir ilgisi olmadığının net bir şekilde kanıtladığına dikkat çeken Caferi, ABD eski dışişleri Bakanı John Kerry’nin son açıklamalarının bu gerçeği bir kez daha net bir şekilde ortaya koyduğunu vurguladı.

ABD ve müttefikleri cihatçı terörü araç olarak kullanıyor

Caferi, Kerry’nin son açıklamalarında, “Rusya’nın Suriye’de IŞİD’e karşı müdahalesi ve Suriye ordusuna yardımları olmasaydı, IŞİD’in Suriye’de daha çok yayılıp Şam yönetiminin Washington ile görüşmeleri kabul edeceğini ve bu görüşmelerde önemli ödünler vermiş olacağını” açık ve net bir şekilde söylediğinin altını çizdi. Obama idaresinin Suriye’de şeytani planlarını hayata geçirmek için IŞİD’in Suriye’de yayılması ve Suriye hükümetini zor durumda bırakmasını planlayıp umut ettiğini kanıtlayan bu sözlere dikkat çeken Caferi, ABD ve bölgedeki müttefiklerinin Suriye ve halkını yıkıp öldürmek için uluslararası radikal cihatçı terörü araç olarak kullandıklarının da bir kanıtı olduğunun altını çizdi.

Caferi sözlerini ”Toplantı, dostlarımız Ruslar ve İranlılar başta olmak üzere farklı tarafların, IŞİD ve el Nusra gibi terör örgütlerinin yanı sıra ateşkes anlaşmasına katılmayı reddeden silahlı grupların bulunduğu bölgeler hariç Suriye’nin tümünde çatışmaların sonlandırılması amacıyla harcadığı ortak çabaların bir ürünüdür. Astana toplantısından beklentimiz, anlaşmayı imzalayan, ulusal uzlaşmaya yönelmek ve siyasi sürece katılmak isteyen gruplarla terörist el Nusra, IŞİD ve onlara bağlı grupları ayırana kadar sağlanan ateşkesin sürdürülmesinin sağlanmasıdır. Aynı zamanda halkımızın da talebi olan terörle mücadelede çabalarımızı birleştirmeyi umuyoruz. Bunun başarıya ulaşması da terör kaynaklarının kurutulması amacıyla Suriye-Türkiye sınırının kapatılmasına bağlı. Böylece Suriyelilerin geniş katılımıyla savaşa siyasi çözüm bulmanın önünü açmış olacağız” ifadeleriyle sonlandırdı.

İki gün sürecek

ABD Astana Büyükelçisi George Krol’un ‘gözlemci’ olarak katıldığı görüşmelerde Rus heyetine Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev, Türkiye heyetine Dışişleri Bakan Müsteşar Yardımcısı Sedat Önal, İran heyetine de İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Caberi Ensari başkanlık yapıyor.

2 gün sürecek görüşmelerin sonunda ortak basın toplantısı düzenlenecek.