"Biz bu toprakların sahibiyiz"
Filistin Kurtuluş Örgütü’nün Lübnan sorumlusu Fethi Ebu el-Arda, örgütlerin ABD Başkanı Donald Trump’ın ABD Büyükelçiliği’ni Kudüs’e taşıma ve Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararını kararlılıkla kınadıklarını belirtti.
Filistin Kurtuluş Örgütü’nün Lübnan sorumlusu Fethi Ebu el-Arda, örgütlerin ABD Başkanı Donald Trump’ın ABD Büyükelçiliği’ni Kudüs’e taşıma ve Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararını kararlılıkla kınadıklarını belirtti.
Sputnik’e konuşan el-Arda, “Kudüs’ün kaderini kent halkı ve onu başkentleri olarak kabul eden Filistinliler belirlemeli” dedi ve sözlerine şöyle devam etti:
“Biz Trump’ın kararını siyasi çözüm sürecine indirilen bir darbe olarak değerlendiriyoruz. Bu adım, 1917 yılında hazırlanan (o dönemin İngiltere Dışişleri Bakanı Arthur James Balfour’un Siyonist hareketin önemli isimlerinden Baron Walter Rothschild’e yazdığı ve Filistin topraklarında Yahudilere bir ‘vatan’ kurulmasını vadeden) Balfour Deklarasyonu’nu andırıyor, o zaman da Filistin’e sahip olmayan kişi, onu hak etmeyen kişiye devretti. Alınan bu karara karşı çıkan ülkelerin tutumlarını destekliyoruz. ABD’nin Filistin meselesinde objektif bir arabulucu olmadığı ortada. Onlar (Amerikalılar) barışın kurulması üzerinde çalışamaz. Filistin halkı, bu haksız tanımaya yanıt olarak elindeki her türlü aracı kullanarak çok yönlü direnç gösterecek. Lübnan’daki tüm Filistinli sığınmacı kamplarında Trump’ın tutumunu kınayan konuşmalar ve gösteriler yapılıyor.”
Filistinli politikacı, “Bu bizim toprağımız ve Trump’ın kararı gerçekte olan durumunu değiştirmeyecek. Biz topraklarımızın sahibiyiz ve mümkün olan tüm yöntemlerle ve uluslararası toplumun yardımıyla haklarımız için mücadele edeceğiz. Trump’ın almış olduğu kararı onaylayan hiçbir açıklama duymadık. Tüm taraflardan kınama geldi” diye konuştu.
El-Arda, “Eninde sonunda işgal sona erecek. Trump’ın kararıysa, kendisinin siyasi süreci idare edebilecek durumda olmadığını gösterdi. Hatta belki de ABD gibi büyük bir devleti yönetecek kapasiteye de sahip değil. O, barış ve adaleti tehdit eden karar aldı. Bu karar Filistin halkının, aynı zamanda Müslümanların ve Hıristiyanların da haklarını ihlal ediyor” ifadelerini kullandı.