Büyükada Davası'nda büyük skandal: Tutuklanmaları da tahliyeleri de 'talimat'la!
İstanbul Büyükada'da gözaltına alınan 8 kişinin tutuklanması ve serbest bırakılmasına ilişkin Alman basınında skandal bir iddia yer aldı.
İstanbul Büyükada’da 5 Temmuz 2017’de yapılan toplantıya ilişkin tutuklu yargılanan ve AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “15 Temmuz’un devamı için toplandılar” diye suçladığı 8 sanık için tahliye kararı verilmesiyle ilgili Alman basınında yer alan bir iddia, tahliyelerde de tutuklamada yargının ‘talimat’la hareket ettiğini ortaya koyuyor. Öte yandan tahliyelerin, dün Alman devlet bankalarının Türkiye’ye yönelik finansmanı kısacağı ve ticari bankaların da Türkiye risklerini gözden geçirdiğine yönelik iddiaların arkasından gelmesi de dikkat çekiyor.
Alman Der Spiegel’in haberine göre, Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in isteği ve Almanya Başbakanı Angela Merkel’in bilgisi dahilinde, eski Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la pazarlık için Türkiye’ye geldi.
İddiaya göre Sigmar Gabriel’in isteği, Deniz Yücel, Meşale Tolu ve Peter Steudtner’in serbest bırakılmasını sağlamaktı ve bu yüzden ‘gizli’ bir yol deneyerek Schröder’den yardım istedi.
‘Çözüm’ arayışının ilk sinyali tahliyeler oldu
Habere göre, Erdoğan ve Schröder İstanbul’da görüştü ve anlaştı. İki siyasetçi, Alman ve Türk dışişleri bakanlarının çözüm hakkında birlikte çalışmaya devam etmelerine karar verdi.
Dünkü tahliyeler, Alman hükümeti tarafından da, Erdoğan’ın Türk yargısına açık bir talimatı olarak değerlendirildi.
Merkel’in de pazarlığın en başından beri süreci takip ettiği belirtilirken, Schröder’in özel bir kişi olarak değil, Alman hükümeti tarafından tam yetkili kılınmış bir temsilci olarak Erdoğan’la görüştüğü vurgulanıyor.
Schröder tercihinin sebebi olaraksa, Erdoğan’ın Alman siyasetçiler arasında ‘yalnızca Schröder’in güvenilir olduğunu’ söylemesinin yattığı iddia ediliyor.
Gabriel de doğruladı
Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Steudtner’in serbest bırakılması için Almanya eski başbakanı Gerhard Schroeder’in arabuluculuk ettiğini doğruladı.
Gabriel, mahkemenin tahliye kararını memnuniyetle karşıladığını belirterek, “Bu cesaret verici bir sinyal, bir ilk adım” dedi.
Erdoğan ’15 Temmuz’un devamı’ demişti
Erdoğan, gözaltıların gerçekleştiği 5 Temmuz’dan sonra, konuyla ilgili açıklamasında sanıkları darbecilikle suçlayıp, “Acaba Büyükada’daki otelde niçin toplanmışlardı? Onlar ise orada ne yazık ki yine adeta 15 Temmuz’un devamı mahiyetinde bir toplantı için bir araya gelmişlerdi.” ifadelerini kullanmıştı.
Tetikçi Küçük: Elli kere dedik
AKP’nin medyadaki tetikçilerinden Cem Küçük de tahliyelerin ardından yaptığı açıklamada, kararın iddianamenin ‘kötü hazırlanması’na bağlamıştı. “Elli kere dedik, bu iddianamelerle sonuç alınamaz” diyen Küçük, “İddianame fıkra gibiydi. Baştan hata yapıldı” demişti.
Bankalar parayı kesiyor
Öte yandan dün tahliyeler gerçekleşirken, Almanya-Türkiye gerginliğine ilişkin haberler arasında kritik bir iddia da Alman devlet bankalarının Türkiye’ye finansmanı kısacağıyla ilgili idi. Bloomberg‘den aktarılan habere göre ismi açıklanmayan 10’dan fazla bankacı ve hükümet yetkilisi, Almanya’nın Avrupa Yatırım Bankası (EIB) ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) gibi kurumlarda Türkiye’ye yönelik finansmanı kısmaya çalıştığını, bazı ticari Alman bankalarının da Türkiye risklerini gözden geçirdiğini kaydetti.
Almanya’nın baskısıyla EIB’nin Türkiye projelerini yaz aylarından bu yana askıya aldığını belirten kaynaklara göre, Commerzbank AG de bazı Türk bankalarla ilişkilerini gözden geçirme kararı verdi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem ise konu ile ilgili iddialar için “Alman bankaları ile ilgili haberler gerçek dışı. EBRD’nin Türkiye’ye desteği artarak sürüyor, sorun yok. Alman bankaları haberi faiz kararı öncesi manidar. Alman banka haberi gibi haberler Türkiye’ye operasyon” dedi.