Candan Badem: Ortaçağ karanlığının yaşandığı bir dönemde Ekim Devrimi'nin güncelliği önemlidir

Sempozyum ile ilgili paylaşacağımız onbirinci görüş Doç. Dr. Candan Badem'e ait.

Candan Badem: Ortaçağ karanlığının yaşandığı bir dönemde Ekim Devrimi'nin güncelliği önemlidir

Marksist Manifesto dergisi Ekim Devrimi’nin 100. yılı dolayısıyla “100. Yılında Ekim Devrimi Sempozyumu” düzenleyecek.

15 Ekim’de Kozyatağı Kültür Merkezi’nde düzenlenecek olan sempozyum Ekim Devrimi’nin ve Sovyetler Birliği’nin  insanlığa kazandırdıklarını yeniden hatırlamak ve bugün ile bağını kurmak amacıyla toplanacak.

Gazete Manifesto olarak sempozyumda tebliğ sunacak isimlerin sempozyum hakkındaki görüşlerini aldık.

Sempozyum ile ilgili paylaşacağımız onbirinci görüş Doç. Dr. Candan Badem’e ait. Badem’in sempozyuma sunacağı tebliğ’in konusu “Ulusal sorunun çözümü bağlamında SSCB örneği” olacak.


Ekim devriminin ve dolayısıyla bu sempozyumun bugün için önemi nedir?

Ekim Devrimi dünya tarihinde Fransız Devrimi’nden sonra gelen en büyük toplumsal devrimdir. Etkileri Fransız Devrimi gibi evrenseldir. Tüm dünyada demokrasi, sosyalizm ve bağımsızlık mücadelesi verenlere esin kaynağı olmuştur. Kapitalizme ve emperyalizme karşı eşitlikçi bir uygarlığın mümkün olduğunu göstermiştir. Böylesi büyük bir devrimin 100. yıldönümünde bir değerlendirme yapmak hem akademik-bilimsel açıdan, hem de sosyalist siyaset açısından elbette gereklidir. Öte yandan bugün SSCB’nin olmadığı, emperyalizmin ve geç kapitalizmin sömürüsünün yeni biçimlerle sürdüğü, yeni bir ortaçağ karanlığının yaşandığı bir dönemde Ekim Devriminin derslerinin ne kadar güncel olduğunu tartışmak da önemlidir.

Sempozyuma sunacağınız tebliğin içeriğinden biraz bahsedebilir misiniz?

Tebliğimin konusu Ulusal Sorunun Çözümü Bağlamında Ekim Devrimi. Oldukça karmaşık ve zor bir konu. Çarlık Rusyası yüzden fazla halkın yaşadığı bir tür halklar hapishanesiydi. Bolşevikler bir yandan Rusya’yı oluşturan bütün halkların ayrılma hakkı dahil kendi kaderini tayin hakkını savunurken bir yandan da emekçilerin çıkarlarına uygun bir gönüllü birlikteliğin formülünü aradılar. Sonuçta ortaya çeşitli egemen ve özerk yapıların birliği olan SSCB çıktı. Tebliğim bu yapının ulusal sorunu ne ölçüde çözdüğü ve bugünkü sorunlara ne ölçüde bir çözüm örneği olduğu üzerinde duracak.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Sempozyumun akademik ve siyasi açıdan verimli geçmesini diliyorum.