Cemaat yurdundaki katliamda dava günü: Yurt binası sessiz sedasız yıkılmış!
Adana'da 12 kişinin hayatını kaybettiği yangın faciasının meydana geldiği yurdun yıkıldığı ortaya çıktı.
Adana’nın Aladağ İlçesi’nde 11’i öğrenci 12 kişinin yaşamını yitirdiği, 22 öğrencinin de yaralandığı Süleymancılar cemaatine ait öğrenci yurdu yangınına ilişkin davada 7 tutuklu sanık bugün hakim karşısına çıkarken, katliamın yaşandığı öğrenci yurdu binasının geçen hafta sessiz sedasız yıkıldığı ortaya çıktı.
Aladağ’daki sözkonusu cemaat yurdunda 29 Kasım 2016’da gerçekleşen faciada, yurtta kalan eğitmen Fatma Canatan, yurt müdürü Cumali Genç’in kızı Sare Betül Genç, 8’inci sınıf öğrencileri Sema Nur Aydoğdu, Zeliha Avcı, Sevim Köylü; 7’nci sınıf öğrencileri Gamze Bagir, Sümeyye Yetim, İlknur Maden; 6’ıncı sınıf öğrencisi Nurgül Pertlek, 5’inci sınıf öğrencileri Bahtınur Baş, Tuğba Aydoğdu ile Cennet Karataş hayatını kaybetmişti.
Faciaya ilişkin duruşma duruşma başladığında mahkeme başkanı, aileler ve diğer katılanların salona sığmayacağının anlaşıldığını, bu nedenle Ticaret ve Sanayi Odası Salonu’na geçileceğini duyurarak, bu binaya geçildi.
Eskimiş şalter, ısıya dayanıksız kapı…
Bilirkişiler tarafından hazırlanan olay yeri inceleme tutanağında, yangına eskimiş olan elektrik şalterinin yol açtığı, tartışmalara neden olan yangın merdiveni kapısının kilitli değil ama kapı kolunun olmadığı, ayrıca yönetmelik dışına çıkılıp ısıya dayanıklı olmayan PVC kapı takıldığı, binanın Bayındırlık şartnamelerine uygun olmadığı, acil çıkış kapıları bulunmadığı, camların demirler kesilerek açılabildiği yer aldı.
7 kişi tutuklu
Aladağ Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında yurt yangınıyla ilgili olarak, kızı da ölen yurt müdürü Cumali Genç, Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Başkanı İsmail Uğur ile dernek yöneticileri Ramazan Keleş, Ramazan Dede, Mustafa Öztaş, Mahir Kılınç ve yurt çalışanı Mahmut Deniz tutuklandı. Sanıkların bazıları ara kararla tahliye edilip, itiraz üzerine tekrar tutuklandı.
Yurt binası yıkılmış!
Öte yandan 12 kişiye mezar olan yurdun ise geçen ay içinde yıkıldığı ortaya çıktı. Ailelerin avukatlığını üstlenen Sosyal Haklar Derneği Genel Sekreteri Can Atalay, konuyla ilişkin, bir binanın ancak belediyenin izniyle yıkılabileceğini ifade ederek, dava dosyasında böyle bir belgenin bulunmadığını ifade etti.
Hürriyet’ten İsmail Saymaz’ın haberine göre, yargılama aşamasında binada bilirkişi incelemesine ihtiyaç duyulabileceğini vurgulayan Atalay, şimdi bu imkanın ortadan kalktığını savundu. Bu yıkımın delil yok etme anlamına geldiğini ileri süren Atalay, şunları söyledi:
“Yangının gerçekleştiği andan itibaren Süleymancılar her türlü imkan ve fırsatı kullanarak çocuklara ve ailelere baskı kurmaya ve delil karartmaya çalıştı. Savcılık kapısında çocuklara ve ailelere baskı kuruldu. Geçen 15 gün boyunca Süleymancılar köy köy dolaşıp para teklif edip göz korkutmaya çalışarak ailelerin şikayetten vazgeçmesini sağlamaya çalıştılar. Simdi eşi görülmemiş bir adıma da imza attılar. İlk duruşması yapılmadan ve dosya kapsamında bir karar verilmeden yurt binası yıkıldı. Dava dosyasında yıkıma ilişkin bir karar bulunmuyor. “