Adil Salih resimleri üzerine bir deneme
Cengiz Kılçer yazdı: Adil Salih resimleri üzerine bir deneme
Zihinsel yolculuklara çıkarır. Çıkartmıştır. Tek bir nesnenin veya ortamın aynı anda birden fazla yönünü gösterir vaveylalı.
Sarı, turuncu, mavi, yeşil, kırmızı, mor… İsmini de adresini de bilmediğiniz renklerle, fırça darbeleriyle aklımızı ve kalbimizi senkronize eder. Etmiştir!
Figürler, boşluklar, renkler, herhangi bir konudan bağımsız olarak bir dizi ya da sonsuz ve benzersiz ilişki kuran bir resim oluşturmaya mı çalışıyor?
Hayal ettiği şeyleri mi boyayıp çiziyor; yaşamış olduğu, şimdiye kadar yaşadığı şeylerle komşu ve temrinlerle doldurulmuş.
Mûkim olduğu Khalkedon’da yoksa kalebent mi durmuştur?
O körler ülkesinde bizim ortak şeylerin güzelliğini görmemize mi çabalıyor?
Plajlar, adamlar, kadınlar, kargalar, sayısız nesne karmaşık biçimde katmanlı ve renkli kompozisyonlarının soyutlamaları…
Her figür, her çizgi ve her form anlattığı hikâye için çok önemli.
Ama gizleme, ifşa etme ve keşfetme konusunda da ketum.
Güneşli bir ikindi vaktidir ve yağmur artık dinmiştir. Tam o an karşı pencerede bir soprano yüksek sesle şarkısını söyler ve boş bir şarap kadehi aniden yere düşer, kırılır.
Ya da denizin ortasında bir adam görürsünüz, sanki yüzyıllardır derinlere dalıyordur.
Bir tiyatro kumpanyasını görürsünüz, çok eski zamanlardan beri çıktıkları uzun mu uzun turneyi anlatan.
Üzerinizde çok renkli bir bulut dolaşır.
Mevsim kıştır, cüce şubatın aniden ve beklenmedik boy atmasına şaşırırsınız.
Albert Camus’ye benzetirim Adil’in dünyaya baktığı penceresini: “Dünyada bir şeyin anlamı olduğunu biliyorum. İnsan. Çünkü kendisinde anlam arayan tek varlık o.”
Görmenin nasıl da olağanüstü bir yeti olduğunu bir kez daha kavrarım. Ve ister istemez aklıma gelir kör olmaktan korkan Fransız yazar Henri de Montherlant’ın intihar edişi.
Adil Salih resimleri üzerine yazmak kolay değildir.
Ama unutmadan teşbihte hata olmaz deyişine sığınarak şunu rahatlıkla söylemek mümkün; Adil’in resimleri Theo Angelopoulos’un sineması gibi yalnızca tematik olarak değil, üslup açısından da bir bütünlük taşıyor ve eserleri birbirleriyle konuşuyor.
Adil Salih’in resimlerinden oluşan “onikiden(m)” adlı sergisi 30 Haziran 2017 tarihine kadar GALATEA ART’ta görülebilir.