ÇEVİRİ | Franco diktatörlüğüne karşı savaşan Katalan mücadele emekçileri anlatıyor
Katalonya'da 1 Ekim günü gerçekleştirilen bağımsızlık referandumuna ilişkin önemli noktalara değindiğini düşündüğümüz bir çeviri.
Katalonya Özerk Bölgesi’nde 1 Ekim günü gerçekleştirilen bağımsızlık referandumunun ardından Katalonya’nın bağımsızlığı sorunu ve İspanya bir anda dünya gündemine oturdu. Türkçe’de konuya ilişkin kaynak sayısı az olmakla beraber, kamuoyu ve sol çevrelerde de bir kafa karışıklığı mevcut. Aşağıda okuyacağınız çeviri, İspanya İç Savaşı’na katılan ve Franco döneminde mücadele yürüten komünistlerin bugün Katalonya ile ilgili düşüncelerini anlatıyor. Konuya dair önemli bir perspektif sunduğunu düşündüğümüz bu yazıyı Manifesto ekibi olarak sizler için çevirdik. İyi okumalar.
Yazının aslına buradan ulaşabilirsiniz
Katalonya referandumunda “işgal” güçleri ve diktatörlük söylemleri sürerken, dil ve üslup artarak ölçüsüzleşti. Öyle ki, Katalan cumhurbaşkanı Carles Puigdemont, İspanya’yı Türkiye’yle karşılaştırdı.
Ancak Franco diktatörlüğünü yaşayan ve temel hak talep ettikleri için hapsedilen ve zulüm gören bazı Katalanlar’a bu tür sözler abartı geliyor.
Geçmişte Katalan işçi hareketi saflarında mücadele eden Laura Jiménez, “Gençler için, Katalonya’nın bağımsızlığının iyi olacağına inanmak kolay” diyor. “Sokaklarda yürüyüş düzenliyorlar ve polis onları rahatsız etmiyor. Bir polis aracını parçalıyorlar, hiçbir şey olmuyor ve daha sonra buna Francoism* diyorlar. Tanrı aşkına!”
61 yaşındaki Jiménez, 1960’lar ve 1970’lerde İspanya’nın güneyinden ve batısından toplu göç çerçevesinde Barselona’nın çevresinden atılmış bir dizi uydu kasabadan biri olan Cornellà’dan geliyor. Kasaba, radikal politikaların geçmişi nedeniyle, cinturon rojo** olarak biliniyor.
Barselona’nın güneyinde bulunan Baix Llobregat*** bölgesi sanayileşmeye başladığında, yüz binlerce İspanyol, kuzeye doğru daha iyi bir yaşam arayışıyla kırsal kesimden ayrıldı. Fabrikalar ve konut siteleri sol siyasetin bir merkezi oldu ve bugüne kadar cinturón rojo milliyetçi adaylara hiç oy vermedi.
1974 yılında bölgedeki ilk greve öncülük eden 64 yaşındaki Pepe Martinez, “El Baix LIobregat, komünizm hakkında her şeyi öğrendiğimiz bir laboratuardı” diyor. “Örneğin, grev yapıp yapmamayı tartışırken bir adam elimizden mikrofonu aldı ve şöyle bağırdı: ‘Baix LIobregat’ın işçileri, bu revizyonistlerin seslerine kulak asmayın. Artık işçi ve köylülerin hükümetini kurma zamanı’. İşte böyle insanlar vardı” diyor gülerek.
13 yaşındayken Baix LIobregat’a geçmeden önce Madrid’de bir mandırada günde 12 saat çalışan 66 yaşındaki Miguel Salas, “Biz gençken diktatörlük vardı. Kimin düşman olduğuna şüphe yoktu. Katalan milliyetçilerinden kimse orada değildi.”
Salas siyasetle ilgilendi ve polisin gizli bir sendika toplantısını basması sonucu 12 gün hapsedildi. “Beni biraz dövdüler ama çok fazla değil” diyor.
Bir başka mücadele emekçisi olan 81 yaşındaki Paco Arias, Cornellà’da greve çıkanlarla İspanyol askeri polisi (Guardia Civil) arasındaki çatışmaları anımsıyor. “Polis göğsüme doğru bir tabanca tutarken bir başka adam onu arkadan vurdu. Tabanca yere düştü ve öyle bir an geldi ki kimse ne olacağını bilmiyordu. Daha sonra başka bir polis yere düşen silahı aldı ve kaçtık” dedi.
Dört eski mücadele emekçisi de bağımsızlık hareketini desteklemiyor ve bağımsızlık hareketinin, daha önemli toplumsal sorunlar için mücadele edilecekken dikkatleri dağıttığını ve Katalan hükümetine harcamalarda kesinti yapması için kullanışlı bir duman perdesi sunduğunu söylüyorlar.
Salas, “Şu an olan bütün sorunların temelinde İspanya olduğu söylendi” diyor. “Gerçeklikle herhangi bir ilgisi olmayan bir Katalan tarihi ile anlatılıyor ve bu durum bağımsızlık yanlısı gençleri radikalleştiriyor”
Jimenez, “Sürekli olarak İspanyol hükümetinin bizi soyduğu söyleniyor. Sanki İspanyol halkı ve İspanyol hükümeti bir ve aynıymış gibi bir kafa karışıklığı da var.” diyor. “Mariano Rajoy gibi bir başbakana sahip olduktan sonra herkesin hükümete karşı çıkması çok kolay”
Baix Llobregat’ın kendi tarihi var ve politikacılar “Katalan halkı” hakkında konuştuklarında dört eski mücadele emekçisi de kendilerini ait hissetmediklerini söylüyorlar.
Katalan bağımsızlığını desteklemeyen Martinez, “Hepimiz burada göçmeniz ama aynı zamanda Katalan’ız.” diyor. “Bu, sınıfla ilgili. Yanımda duran kişiyle bir problemim yok. Sorun, benim üstümde olan kişi”
*Francoism: İspanya’da faşist General Franco yönetiminin Cumhuriyetçileri yendikten sonra 1936 yılında kurduğu ve 1975 yılında Franco’nun ölümüne kadar süren diktatöryal rejim.
**Cinturon rojo: Türkçe “Kızıl Kuşak” anlamına geliyor. İspanya’da Barselona ve Madrid’de, başta İspanya Komünist Partisi olmak üzere, komünist ve sosyalist partilerin örgütlü olduğu bölgeye verilen isim.
***Baix LIobregat: Katalonya’nın güneyinde bulunan bir sahil bölgesi. Sosyalist ve komünistlerin geçmişte oldukça örgütlü olduğu, İç Savaş döneminde Franco diktatörlüğüne karşı ayaklanmaların gerçekleştiği bir yer.