Darbe girişimini televizyondan öğrenen asker konuştu
Darbe girişimin televizyondan görünce ağlamasıyla gündeme gelen sanık er Resul Nişancı ifade verdi.
15 Temmuz darbe girişimi sırasında İstanbul Valiliği’ni ele geçirmek istediği iddiasıyla 12’si tutuklu 90 askerin yargılandığı davanın üçüncü duruşması tutuksuz sanıkların savunmalarıyla sürüyor.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısında oluşturulan binadaki 3 numaralı salonda görülen duruşmada, darbe girişimin televizyondan görünce ağlamasıyla gündeme gelen sanık er Resul Nişancı ifade verdi. Tutuksuz yargılanan Nişancı, Nişancı, 15 Temmuz günü kışlanın devir teslim töreni dolayısıyla birliğin işlerinde yoğunluk olduğunu söyledi. Nişancı, hazır kıta manga çavuşu olduğunu ve 15 Temmuz günü itibarıyla askerliğinin bitmesine 5 gün kaldığını belirterek, “Nizamettin Albay, ’emir komuta bende, kimse emrimden çıkmayacak’ demişti. Bize herhangi bir şey söylenmemişti. Sadece sürekli hazır durmamız emrediliyordu.” dedi.
Şoförlük yapmadığını, fakat 15 Temmuz günü ilk defa emirle askeri aracı kullandığını anlatan Nişancı, “Adını bilmediğim bir yüzbaşı araç komutanıydı. Ben de aynı aracın şoförüydüm. Komutan, öndeki aracı takip etmemi söyledi. Araç, kışla dışına çıkıyordu. Ben, kışla dışına çıkmayacağımı söyledim. Bana kızdı. ‘Ne diyorsam onu yap’ dedi. Bir süre gittikten sonra araçlar durdu. ‘İnin’ emri geldi. Valiliğe gelmiştik.” diye konuştu.
“Darbe nedir, ilk defa orada anladım”
Nişancı, İstanbul Valiliğine gittiklerinde güvenlik önlemi için binayı çevrelediklerini belirterek, şöyle devam etti: “Valiliğe geldiğimizde Nizamettin Albay, ‘Şarjör tak, sivil halktan kimse girmeyecek’ emrini verdi. Vatandaşlar kalabalıklaşmaya başladı, bazıları da ağlıyordu, valilik binasına girmek istiyorlardı. Emri hiçe saydım ve vatandaşları valilik binasına aldım. Zaten olaylar karışmıştı ve halkın sayısı artıyordu. Bizim için sıkıntı yoktu. Bize ‘yanlış yoldasınız, vazgeçin’ diyorlardı. Ne olduğunu anlamıyorduk. Darbe nedir, ilk defa orada anladım.”
“Televizyondan öğrendim”
Nişancı, darbe girişimi olduğu haberini Valiliğin yakınlarında bulunan bir dükkandaki televizyondan öğrendiğini iddia etti. Geri döndüklerinde kendilerine Haşim İşcan alt geçidinin bulunduğu bölgede ateş açıldığını, iki arkadaşının bu ateş sonucu yaralandığını belirten Nişancı, bir süre bekledikten sonra gelen polislere teslim olduklarını kaydetti. Nişancı, araçta sanık yüzbaşı Mehmet Ekerbiçer’in sürekli telefonuyla WhatsApp ile uğraştığını dile getirerek, telefonla görüşmeler yaptığını söyledi. Sanık Nişancı’nın savunmasını tamamlamasının ardından söz alan Ekerbiçer, “Anlatılan şeylerin tamamı hayal ürünüdür. Telefonla görüşme yapmadığım HTS kayıtlarından ortaya çıkacaktır.” dedi.
“Albay ‘gazanız mübarek olsun’ dedi”
Savunma yapan tutuksuz sanık er Recep Sunar da 15 Temmuz günü usta birliğinde bir haftalık asker olduğunu ve birlikteki rütbeliler de dahil kimseyi tanımadığını öne sürdü. Darbe teşebbüsünün yaşandığı gün askerlere mühimmatı emirle kendisinin dağıttığını anlatan Sunar, “Nizamettin Albay yanımıza gelerek ‘Arkadaşlar önemli bir görev için tatbikat yapacağız. Gazanız mübarek olsun’ dedi. Heyecanlıydım, ilk defa dışarıya çıkıyordum. Bir süre araçla yol aldık, araçtan indiğimizde ise valilik binasını gördüm. Bu sırada ‘Şarjör tak’ emri geldi.” diye konuştu. Valilik binasına geldiklerinde halkın toplanmaya başlayıp kendilerine tepki gösterdiğini, sivil kıyafetli birinin kendisini asker olarak tanıttığını vurgulayan Sunar, “Halkın içinde bize su getirenler vardı. Valilik binasının orada kendisinin binbaşı olduğunu söyleyen biri, bize sürekli bu durumun kanunsuz emir olduğunu anlatmaya çalışıyordu. Komutanlarımız, vatandaşlarla konuşuyordu, biz konuşmamıştık. Daha sonra ‘araçlara bin’ emri geldi ve döndük.” ifadelerini kullandı. Mahkeme heyeti, duruşmaya ara verdi.