Reklam
Kategoriler: İç Açı

‘Dava arkadaşları’ sessizce Erdoğan’ın bitirilmesini bekliyor’

Reklam

AKP’nin yayın organlarından Star gazetesi yazarı Ahmet Kekeç bugün yayımlanan yazısında ‘Dava arkadaşları’nın sessizce Erdoğan’ın bitirilmesini beklediklerini yazdı.

AKP’nin yayın organlarından Star gazetesi yazarı Ahmet Kekeç, bugün yayımlanan yazısında Erdoğan’ın “dava arkadaşları” dediği kişileri “Erdoğan’ı merkeze koyan uluslararası saldırıları ‘izlemekle’ yetinen heyecansız adamlar” diyerek yazdı. Kekeç, söz konusu yazısında “Kimsenin itiraz etmeyeceği Kudüs duyarlığı dışında, emperyalizmin ‘azgınlıklarıyla’ ilgili dişe dokunur tek lafları yok, sessizce Erdoğan’ın ‘bitirilmesini’ bekliyorlar!” ifadelerini kullandı.

Ahmet Kekeç’in, “Erdoğan’ın dava arkadaşları neyi bekliyor?” başlığıyla (4 Aralık 2017) yayımlanan yazısı şöyle:

Donald Trump… Bir işadamı… Meselelere piyasa içinden bakan, siyaseti “piyasa gerçekliği” içinde kavramaya çalışan ve kavrayamayan, daha doğrusu siyasetçi kıvraklığından uzak bir adam.

Biraz da şaşkın bir adam…

Başkanlığa adaylığını koyduğunda tebessümle karşılanmıştı.

Konuştuğunda pot üstüne pot kıran bu kaba saba adam da nereden çıkmıştı!

Kazanamazdı.

Hele Clinton gibi, siyaset birikimini kocasından tevarüs etmiş bir aday karşısında tutunamazdı.

Hadi diyelim ki Başkan oldu.

Bu şaşkın ve cahil haliyle bir de ülke mi yönetecekti! Gitsin inşaatlarıyla uğraşsındı!

İlginçtir, bu değerlendirmeler sadece Amerika’da değil, diğer ülkelerde de kabul görüyordu ve alaylı tebessümlerle karşılanan adaylığı Trump’ı biricik “mavra malzemesi” haline getiriyordu.
Söylenenler, esasında çok da yanlış değildi. Bir siyasetçide aranan özelliklere sahip bulunmayan Trump, seçildiğinde, aynı zamanda bir hayal kırıklığının adı olabilirdi ve nitekim öyle oldu.

Bugün “yönetemeyen”, daha doğrusu iktidarının ömrünü uzatabilmek için “yönetiyormuş gibi” yapan (“sen yönetiyormuş gibi yap, gerisini bize bırak” diyen “çete”nin izni çerçevesinde koltuğunda oturabilen) bir Başkan var Amerika’nın başında.

Ülkesinde ciddiye alınmıyor.

Esasında dünya tarafından ciddiye alınmıyor.

Herkes de biliyor ki, iç ve dış politikayı belirleyen, büyük ölçüde Pentagon, CIA ve Dışişleri bürokrasisidir… Obama dönemindeki politikalar “ayniyle” devam ediyor. Türkiye’yle ilişkilerin ne olacağına, Suriye’de kimlerin destekleneceğine, hangi terör örgütlerine silah yollanacağına, Rusya’ya yönelik yaptırımların ne kadar devam edeceğine, Kuzey Kore ve İran meselesinin hangi gerilim skalasında tutulacağına “küreselciler” diye adlandırılan grup karar veriyor.

Bu nedenle, Trump’tan söz edenler, genellikle bir “tehdit”ten söz etmezler; daha doğrusu onu ve politikalarını (kendine mahsus çıkışlarını) bir tehdit olarak görmezler. Çünkü onu ciddiye almazlar.

Özellikle “bizimkiler…” AK Parti’li olduğunu söyleyen ama partilerinin başındaki gaileleri genellikle “sessizlikle” karşılayan bizim yerli zevat…

Kimi eski Cumhurbaşkanıdır, kimi eski Başbakandır, kimi milletvekilidir, kimi bürokrattır, kimi gazetecidir…

Trump arada sırada Kuzey Kore’ye ve Çin yönetimine (moda ifadesiyle) “gider” yapar, gülüp geçerler.

İran’ı yok edeceğini söyler, gülüp geçerler.

Kudüs’e konum biçer, yine gülüp geçerler.

Bugüne kadar hep böyle yaptılar.

Gülüp geçtiler.

Çünkü Trump’ı ve “kendine mahsus” çıkışlarını ciddiye almadılar.

Ne zamana kadar?

FETÖ’nün 17/25 Aralık iddiaları bir Amerikan mahkemesine konu oluncaya ve Cumhurbaşkanı Erdoğan “baş suçlu” olarak hedefe yerleştirilinceye kadar.

Ne zamana kadar?

FETÖ yancısı Kemal Kılıçdaroğlu, FETÖ’nün ürettiği sahte dekontlarla grupta şov yapıncaya kadar.

Ne zamana kadar?

Pentagon yetkilileri, Suriye’deki terör gruplarını desteklemeye devam edeceklerini açıklayıncaya kadar.

Birden Trump’ın ne tehlikeli bir adam olduğunu keşfettiler ve Kudüs’e konum biçen (1995’teki yasaya işlerlik kazandıracağını söyleyen) bu azgın politikacıyı telin eden, Amerikan emperyalizmini yerden yere vuran “heyecanlı” açıklamalar yapmaya başladılar.

Bunlar, Erdoğan’ın “dava arkadaşları…”

Kudüs konusuna en çok duyarlı Erdoğan’ı yalnız bırakan, ülkelerine yönelik “emperyalist girişimleri” sükûtla karşılayan, Erdoğan’ı merkeze koyan uluslararası saldırıları “izlemekle” yetinen heyecansız adamlar bunlar.

Kimsenin itiraz etmeyeceği Kudüs duyarlığı dışında, emperyalizmin “azgınlıklarıyla” ilgili dişe dokunur tek lafları yok, sessizce Erdoğan’ın “bitirilmesini” bekliyorlar!

Reklam

Önceki Haberler

Tarihçi Mete Tunçay hayatını kaybetti

Tarihçi Mete Tunçay hayatını kaybetti. Tunçay'ın ölüm haberini Prof. Dr. Mehmet Öznur Alkan sosyal medya…

18 Ağustos 2025 21:50

Zehra Kosova: Otuz beş bin tütün işçisini ellerimin parmakları gibi tanıyorum

Yıllarca bir tütün işçisi olarak örgütlü mücadele yürüten Zehra Kosova, 91 yıllık ömrünü bir işçi…

18 Ağustos 2025 21:41

Mehmet Şimşek’in MASAK tasarısını Erdoğan onaylamadı

200 bin lira ve üzeri para transferlerinde açıklama zorunluluğu, 2 milyon lira üzerinde ise sorgu…

18 Ağustos 2025 16:07

Yandaş Cem Küçük’ten yeni iddia: Soruşturmalar tatil beldelerine uzanabilir

Türkiye gazetesi yazarı Cem Küçük, İBB soruşturmasının tatil beldelerine uzanabileceğini yazdı, “Bu arada İBB iddianamesi…

18 Ağustos 2025 15:46

Murat Çalık: Kimseden imtiyaz istemiyorum, devletin bana tanıdığı en temel hakkı, yaşam hakkını savunuyorum!

İBB'ye yönelik operasyonlar kapsamında 19 Mart'ta gözaltına alınan ve sonra tutuklanan Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat…

18 Ağustos 2025 15:02

TKH: İş bırakan kamu emekçilerinin yanındayız

Türkiye Komünist Hareketi'nden yapılan açıklamada "8. Dönem Toplu Sözleşme kapsamında hükümetin teklifi yoksulluk ve sefalet…

18 Ağustos 2025 14:51
Reklam