İzmir’de konuşan eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, “New York’ta o mahkemede sunulan belgelerin 17-25 Aralık ile irtibatı dolayısıyla bizim açımızdan hükmü yoktur. Eğer Türkiye’de yanlış bazı işler olmuşsa bu yanlışın hesap verilme makamı da New York değil Ankara’dır, Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleridir.” dedi.
Konyalılar Federasyonu tarafından Buca Atlı Spor Kulübünde düzenlenen etkinlikte konuşan Davutoğlu, “Uluslararası hukuka saygılıyız ve gereğini her zaman yaptık. İran’a yönelik ambargo söz konusu olduğunda her zaman süreçlerin içerisinde olduk ve hiç ikiyüzlü tavır içinde olmadık. Amerika’nın tek taraflı ambargosuna uymadık uyamayız. O zaman da söyledik şimdi de söylüyoruz, kıyamete kadar da söyleyeceğiz.” dedi.
“İran’a yönelik ambargoyu kaldıracak anlaşmayı sağlamak istedik”
Dışişleri bakanı olduğu dönemde Tahran’a gidip bir günde 17 saat aralıksız müzakere ettiklerini hatırlatan Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“O zaman biz bu çabaları yaparken bizi batı karşıtlığıyla suçlayanlar şimdi küstahça itham etmeye kalkarlar. Gece gündüz. Oturduğumuz sandalyeden 17 saat kalkmadık. İran’a yönelik ambargoyu kaldıracak anlaşmayı sağlamak istedik. ‘Türkiye’nin çıkarı önemlidir’ dedik ve Türkiye-İran-Brezilya anlaşmasını imzaladık. O gün bize karşı çıkanlar şimdi neredeler? Bu anlaşma kabul görmedi. Eğer o gün anlaşma kabul görseydi bugün bu yaşananlar olmayacaktı. İran bizim komşumuzdur. Kimse Türkiye’nin İran’la veya herhangi bir komşu ülkeyle olan ilişkileri mahkeme konusu yapamaz. Bu bizim izzetimizin bir gereğidir kendi egemenliğimizi ve bağımsızlığımızı savunmak. Hangi küresel güç olursa olsun kimse Türkiye’yi yedeğine alamaz. Türkiye’yi kendi politikalarının parçası haline getiremez.”
“Türkiye’de yanlış bazı işler olmuşsa bu yanlışın hesap verilme makamı da New York değil Ankara’dır, Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleridir”
Rıza Sarraf’ın Türkiye’nin izzeti ve itibarı ile oynamak yanında adaleti de rencide eden beyanatlarda bulunduğunu kaydeden Davutoğlu, “Devletimizin izzeti ve itibarı anlamında yapılan her komplo karşısında dimdik dururken adaleti ve ahlakı hakim kılmak zorundayız. Devletimiz ateş çemberi içinden geçerken her birimiz bu ülkeyi bu ateş çemberinden nasıl çıkarırız diye düşünürken Rıza Sarraf başta olmak üzere bu ateş çemberindeki ülkenin düştüğü zor şartlarda kim kendi çıkarını düşünmüşse, kim servetini artırmayı planlamışsa, kim rüşvet almışsa, kim haksız kazanç peşinde olmuş ve elde etmişse onlardan da hesap sorulmalıdır. Biz buradayız. Bu ateş çemberin içinden geçerek geldik. Mücadele yürütürken eğer Türkiye’de yanlış bazı işler olmuşsa bu yanlışın hesap verilme makamı da New York değil Ankara’dır, Türkiye Cumhuriyeti mahkemeleridir. Bu anlamda İran’a da dost bir ülke olarak düşen görev de budur” dedi.
Bu haber en son değiştirildi 3 Aralık 2017 14:59 14:59
AKP'li Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, haksız bir şekilde belediyedeki işlerinden çıkarılan işçilerin kurduğu çadıra…
Türkiye Komünist Hareketi (TKH) Genel Başkanı Aysel Tekerek, Silivri Cezaevi'nin önünde yaptığı açıklamada yapılanların hesabının…
Suriye'de yönetimi ele geçiren HTŞ Lideri Colani'nin Antalya'ya yapacağı ziyaret Kadıköy'de Alevi kurumlarının çağrısıyla düzenlenen…
Yurt çapındaki protestolarda tutuklanan çoğunluğu gençlerin oluşturduğu yurttaşlardan bir kısımı daha serbest bırakıldı.
AKP'li Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, belediyedeki işlerinden çıkarılan Hak-İş’e bağlı Hizmet-İş üyesi işçilerin belediye…
Ekrem İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'e ilişkin ifadeleri nedeniyle "hakaret", "tehdit" ve "hedef gösterme"…