16 Nisan’a doğru giderken ‘Evet’ cephesinin ‘Hayır’ oyu verecekleri hedef gösteren sözleri bitmek bilmiyor. Bizzat Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘Hayır’ oyunu “teröre destek” ve “darbecilik”le ithamıyla hedef almasıyla meşruiyet alanı bulan AKP’liler, ağzına geleni söylemek de beis görmüyor.
Antalya’nın Kaş ilçesinin AKP’li Belediye Başkanı Halil Kocaer, referandumda hayır diyecek olan seçmenleri hedef alarak, “Hayır diyenler, Türkiye’nin gelişmesini, yükselmesini, İslam alemine hüküm ve himaye etmesini istemeyen zihniyet, kim bunlar? Haçlı zihniyeti” ifadelerini kullandı. Antalya’nın Kaş ilçesinin AKP’li Belediye Başkanı Halil Kocaer, 16 Nisan’da gerçekleşecek olan referandumla ilgili yürüteceği kampanyanın tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine neden ‘evet’ denmesi gerektiğini anlatırken hayır oyu verecekleri Haçlılara benzetti.
Kampanya başlattı
Odatv‘nin haberine göre, Belediye Başkanı Halil Kocaer, AKP İlçe Başkanı Mutlu Ulutaş, Antalya Büyükşehir Belediyesi Kaş Koordinatörü Musa Yücel, Belediye Meclis Üyeleri ve partililerin katıldığı kampanya tanıtımında yaptığı konuşmada, “Ne zaman bu ülke halkın geleceği için kararlar alıyorsa, faydalı olmaya başladıysa, hep önü kesilmiştir. İstikrarlı dönemler kalkınmamız, birliğimiz, geleceğimiz ve diğer milletler karşısında dik duruşumuz içindir” dedi.
Hilafet özlemini dile getirdi
Kocaer, “Şuna iyi dikkat edelim; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Erdoğan’ın meselesi değil, Türkiye’nin meselesidir” ifadelerini kullandığı konuşmasında, referandumda neden evet denilmesi gerektiğini ise şu sözlerle anlattı: “Müslümanların tek güvendiği, dayandığı limanı Türkiye. Çünkü Hilafet burada mülga oldu (kaldırıldı). Osmanlı padişahlarındaydı Hilafet. Ve bütün İslam alemindeki 2,5 milyar Müslüman topluluğu da ne söylerse o istikamette ifade beyan ediyordu. 1918’lerden sonra İslam alemi başsız kaldı. Osmanlı coğrafyası devletlere bölündü.”
“Hayır diyenler Haçlı zihniyeti”
Kocaer konuşmasında daha da ileri giderek, ‘Hayır’ diyenleri Haçlı zihniyetine benzetti:
1900’lü yıllarda Sultan Hamid’e yapılan bütün entrikalar, bugün Erdoğan’ın şahsında Türkiye’ye yapılıyor. Birinci, ikinci, üçüncü köprü, Avrasya Tüneli, Marmara, Osmangazi ve İstanbul 3. Havaalanı’na ‘hayır’ diyenler, bugünkü Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne de ‘hayır’ diyor. ‘Hayır’ diyenler, Türkiye’nin gelişmesini, yükselmesini İslam alemine hüküm ve himaye etmesini istemeyen zihniyet, kim bunlar? Haçlı zihniyeti. Bayrak, vatan, istikrar ve ülkenin bölünmezliği için biz mutlaka 16 Nisan’da sandık başına gideceğiz. Tercihimizi yapacağız, ülkemizin kalkınması, geleceğimiz ve çocuklarımız için istikrara oy vereceğiz. Sandığa gidelim, ‘evet’ tercihini kullanalım. Çünkü PKK, HDP, PYD ‘hayır’ diyor, Avrupalılar da ‘hayır’ diyor, Ortadoğu ülkelerine hükmedecek Türkiye Cumhuriyeti devleti olmasın diye. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, istikrar sistemidir. Destek olalım, evetli günlerle istikbal ve istikrara doğru yürüyelim.”
Oğlu ve yeğeni ‘FETÖ’den tutuklu
Kaş Belediye Başkanı Halil Kocaer’in oğlu Ahmet Kocaer ve yeğeni Fatih Kocaer, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından başlatılan ‘FETÖ’ soruşturmasında gözaltına alınmış, ardından ise çıkarıldıkları mahkemece 6 kişi ile birlikte ‘terör örgütü üyesi olmak’ suçlamasıyla tutuklanarak Burdur Cezaevi’ne gönderilmişlerdi.
Bu haber en son değiştirildi 16 Mart 2017 10:39 10:39
19 Mart tarihinde başlayan protestolara katılan toplam 189 kişi, İstanbul Adliyesi'ndeki iki ayrı davada hakim…
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “24 bin konutun inşaatını başlattılar” dediği Sazlıdere Barajı’nın etrafında onlarca iş…
Yaklaşık 3 yıldır AYM kararlarına rağmen cezaevinde tutulan Can Atalay, CHP'li milletvekili Servet Mullaoğlu aracılığıyla…
Kronik kalp ve böbrek hastası tutuklu öğrenci Esila Ayık'ın kalp hastalığı cezaevinde ilerlerken tutukluluğuna itiraz…
Gazeteci Furkan Karabay, Erdoğan ve ailesinin şikayetiyle hakkında açılan "Cumhurbaşkanına hakaret", "hakaret" ve "iftira" iddialarıyla…
Ebubekir Şahin, RTÜK tarafından yayıncı kuruluşlara kesilen cezaları "Yayıncılarımız hatalarıyla bizleri 'cezacı başkan' konumuna düşürüyorlar"…