Deniz Gezmiş'in 72 yaşındaki arkadaşını askere çağırdılar

68 kuşağının liderlerinden Deniz Gezmiş’in ilkokul ve üniversite arkadaşı olan ahşap ustası Nevzat Özbay, 72 yaşında askere çağrıldı. Yıllar önce gördüğü işkenceler nedeniyle ‘askere elverişsiz’ raporu alan fakat raporu işleme konulmayan Özbay, askerliğe elverişsiz olduğunu kanıtlamak için kurul raporu almaya çalışıyor. Ankara’da ahşap atölyesi açan ve burada dersler veren Nevzat Özbay vicdani reddi savunarak askere... View Article

Deniz Gezmiş'in 72 yaşındaki arkadaşını askere çağırdılar

68 kuşağının liderlerinden Deniz Gezmiş’in ilkokul ve üniversite arkadaşı olan ahşap ustası Nevzat Özbay, 72 yaşında askere çağrıldı. Yıllar önce gördüğü işkenceler nedeniyle ‘askere elverişsiz’ raporu alan fakat raporu işleme konulmayan Özbay, askerliğe elverişsiz olduğunu kanıtlamak için kurul raporu almaya çalışıyor.

Ankara’da ahşap atölyesi açan ve burada dersler veren Nevzat Özbay vicdani reddi savunarak askere gitmedi. Siyasi faaliyetleri nedeniyle birçok kez işkenceye maruz kalan Özbay yıllar önce askerliğe elverişsiz olduğuna dair rapor aldı.

“MEMUR İŞLEME KOYMAK İÇİN RÜŞVET İSTEDİ”

Gazete Duvar’dan Serkan Alan’ın haberi şöyle: Aldığı raporun işleme konulması için görevli memurun kendisinden rüşvet istediğini, kendisinin rüşvet vermemesi üzerine belgesinin işleme konulmadığını söyleyen Özbay’a 72 yaşında askerlik celbi geldi.

25 bin TL para cezası da kesilen Özbay, 54 yıl sonra gelen askerlik çağrısı için şimdilerde kurul raporu almaya çalışıyor. Geçmişte yaşadığı rahatsızlıkları da belgeleyen ahşap ustası, kurul raporu alırsa 72 yaşında askerlikten muaf olacak.

“CUMHURİYET TARİHİNİN EN VATANSEVER KUŞAĞIYIZ”

Askere gitmediği süre için kesilen 25 bin TL para cezasına karşı da mahkemeye başvuran Özbay, şunları anlattı: “Yüce devletimizin kurumlarındaki kendini devlet sanan insanlar zamanında aldığım raporları işleme koymak için rüşvet falan istediler. Devlet bizi doğal olarak vicdani reddi sürdürmeye zorladı. Bana dert olan, askerlik yaptırmak istemeleri değil. Vatan savunmasına ihanet temelinde bir duygu yaratıyorlar. Cumhuriyet tarihinin gördüğü en vatansever kuşağız. Bütün bunları zedeleyen insan grubuyla karşı karşıyayım. Bunu aştıktan sonra para da sorun değil. Askere gitmediğim süreçte emekli oldum örneğin. Niye emekli yapıyorsunuz o zaman?”

“ŞARKIŞLA’DA DENİZ GEZMİŞ’LE BERABER EĞİTİM GÖRDÜ”

Üniversite eğitimine önce İstanbul Üniversitesi ardından Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi’nde devam eden Özbay, 68 kuşağının liderlerinden Deniz Gezmiş ile Sivas’ın Sarkışla ilçesindeki ilkokulda beraber eğitim gördü.
Ankara’daki üniversite öğrenimi sırasında birçok toplantı ve gösteride Gezmiş ile beraber olduklarını söyleyen Özbay şunları anlattı:

“Yıllarca birçok iş kolunda atölyelerde, fabrikalarda çalıştım. Hem çalışıp hem okurken birçok alanda faaliyet yürüttüm. Bizler Cumhuriyet devrimlerinin yarım kaldığını düşünüyorduk. Üniversite yıllarında da hâlâ gurur duyduğum arkadaşlarımla berber mücadele ettik. Deniz Gezmiş’e, ‘Bu halk bu tarz devrimlere hazır değil’ demiştim. Görüş ayrılığımız vardı ama eylemlerde omuz omuza olabiliyorduk. O dönem örgütlü yapılar içerisinde kurulan oluşumlarda yer almadım. Kimisinin demokrat ama ürkek, kimisininse gençliğin verdiği dinamizmi öne çıkaran tavırlarla çok keskin davrandıklarını düşündüm. Zaman zaman bir araya gelebildik ama kalıcı bir birliktelik ne yazık ki oluşturulamadık.”

“YILLARCA BİRİNE ZARAR VERMEKTEN KORKTUM”

Siyasi faaliyetleri nedeniyle birçok kez gözaltına alınan ve tutuklanan Özbay, işkence ve sonrasında yakalandığı hastalıklardan dolayı uzun süre bazı uzuvlarının hareket kabiliyetini yitirdi.

Uzun süren tedavilerin ardından yeniden çalışmaya başlayan Özbay, üreterek hayata tutunduğunu söylüyor. Ankara Altındağ’daki ahşap atölyesinde dersler veren Özbay şunları söyledi:

“Yıllarca birine zarar vermekten korktum. Tek bir insanın burnunu kanatmadım, benim yüzümden kimse gözaltına alınmadı. Bu yüzden vicdanım rahat. Haklı olduğuma inanıyorum. Hiçbir zaman kendi menfaatim için adım atmadım. İşkenceler, zor yaşam koşulları sonucu büyük hastalıklar edindim. İyileşmemin ardından ahşap, taş, cam ne olursa olsun bunlardan üretim yapıyorum. Öğrencilere dersler veriyor, düşüncelerimi sanat yoluyla ifade ediyorum. Uzun süre parmaklarımı kullanamadım. Şimdi bıraksınlar piyano bile çalabilirim.”